"تعثر" - Translation from Arabic to Turkish

    • bulmak
        
    • bulup
        
    • bulman
        
    • bulmanı
        
    • bulursun
        
    • bulmalısın
        
    • bul
        
    • bulamadın
        
    • bulana
        
    • bulamadı
        
    • bulamazsın
        
    • bulmadan
        
    • bulduğunda
        
    • bulamayacaksın
        
    • bulmaya
        
    Zenci bir kutup ayısı bulmak zenci bir kız bulmaktan kolaydır. Open Subtitles سوف تعثر على دب أسود قبل أن تعثر على زميلة سوداء
    - Eğer karanlıkta ölürlerse Kutsal Ruh'un onların ruhunu bulup cennete yollayamayacağını düşünüyorlar. Open Subtitles يعتقدونأنمن يُقتلفيالظلام... لا تستطيع الروح العظيمة ... أن تعثر على أرواحهم لتنقلها للفردوس
    Onları didik didik araştırırsan Michael'a dair bir iz bulman mümkün. Open Subtitles فتش بينهم وعلى الارجح سوف تعثر على دليل يقودنا الى مايكل
    Hey, dinle, beni bulmanı istedi senden. Beni buldun, tamam mı? Open Subtitles اسمع, هي طلبت منك بإن تعثر علي انت عثرت علي حسناً؟
    Şimdi evine git, belki ağacın altında bir çift işçi çorabı bulursun. Open Subtitles وقد تعثر على زوج من الجوارب تحت شجرة الكرسمس
    Maureen'in kıyafetlerine sığacak bir kız bulmalısın. Open Subtitles يجب أن تعثر على ممثلة تتناسب مع ملابس مورين
    Yardım etmek için benimle Christine'den başkasını bul kendine. Open Subtitles أتعلم,من الآفضل أن تعثر لنفسك علي بعض الشفقة بجانبي أنا وكرستين.
    Sen ilhamını bulamadın diye riske giren benim boynum mu olsun yani? Open Subtitles وهل سأخاطر بدق عنقي، لأنك لا تعثر على إلهامك؟
    Siz, benim yerime uygun birini bulana dek görevlerimi yerine getirebilirim. Open Subtitles يمكنني القيام بواجباتي حتى يمكنك أن تعثر على بديل مناسب لي
    Polis silahı bulamadı ama bir mesele daha var. Oraya gidiyorum. Open Subtitles الشرطة لم تعثر على السلاح بعد ولكنى وجدت خيط سيقودنى إليه
    Maggie tam olarak nerede olduğunu bilmiyor eğer tam yerini bilmiyorsan asla bulamazsın. Open Subtitles ماجي لا تعرف اين هو بالتحديد ألا اذا كنت تعرف انت مكانه بالتحديد لذلك انت لن تعثر عليه ابدا
    Anlamıyorum bir doktor bulmak senin için neden bu kadar zor? Open Subtitles لماذا من الصعب جدا بالنسبة لك ان تعثر على الطبيب؟
    Bir kadın bulacak bir erkek için bir kadın bulmak mı? Open Subtitles كفيل بتذكيرك بمدى شوقك إلى الخروج بصحبته امرأة تعثر على رجل يعثر بدوره على امرأة؟
    Güvenli bir yer bulup, her şey bitene kadar orada kalmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تعثر على مكان امن واريدك أن تبقى هناك
    Evet Bunun için yapılmış özel bir malzeme bulman gerek. Open Subtitles صحيح، الآن عليك أن تعثر على عدة محددة لفعل هذا.
    Senden mümkün olan bir sürü alternatif teori bulmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تعثر على نظريات بديلة .بقدر ما تستطيع
    Yatağın altındaysa tuvaletteyse, garajdaysa onu bulursun. Open Subtitles يصدر أصواتاً ثم تعثر عليه كما تعلم سواء كان تحت السرير أو في الخزانة أو في المرآب
    Onu bulmalısın. Planlarım için tehdit oluşturuyor. Open Subtitles لا بد أن تعثر عليها إنها تشكل خطراً على مخططاتي
    Alice götürecek başka bir yer bul. Onu bir daha buraya getiremezsin. Open Subtitles يجب أن تعثر عن مكان آخر تأخذها إليه لن أسمح بوجودها مرةً أخرى
    Kocamda onlardan biriydi ve sen onun katilini bulamadın Open Subtitles كيف تجرؤ؟ زوجى كان مستلقي في إحدى تلك الألواح ومازلت لم تعثر على قاتله
    Ama siz başka bir eleman bulana kadar burada çalışırım. Open Subtitles ولكنى لن أمانع البقاء حتى تعثر على شخص دائم , انا فقط
    Polis silahı bulamadı ama bir mesele daha var. Oraya gidiyorum. Open Subtitles الشرطة لم تعثر على السلاح بعد ولكنى وجدت خيط سيقودنى إليه
    Dünyada bundan iyi gelin bulamazsın. Open Subtitles لن تعثر على ابنة أفضل منها في العالم كله
    McGee, Metropolitan Polisi bulmadan önce Cameron Dean'i buraya getir. Open Subtitles ماكجى,احضر كاميرون دين الى هنا قبل أن تعثر عليه الشرطه
    Aşk öyle ender bir şeydir ki, onu bulduğunda şüphe edemezsin. Open Subtitles الحب ناد جداً عندما تعثر عليه لا يمكنك أن تشك فيه.
    Evet, hiçbir şey bulamayacaksın çünkü öyle bir şey yok. Open Subtitles أجل , ولن تعثر على شيء، لأن ليس له وجود.
    O bir yerlerde acı çekiyor olabilir. Beni bulmaya çalışırken ölmüş olabilir. Open Subtitles يُمكن أنها بالخارج تُعاني يُمكن أنها ماتت وهي تحاول أن تعثر عليّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more