"تعرفت عليه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Onu tanıdın
        
    • onu teşhis
        
    • Onu tanıdım
        
    • Onu tanıyor
        
    • tanıdığım
        
    • tanıyorsun onu
        
    • tanıştığı
        
    - Onu tanıdın mı? Open Subtitles هل تعرفت عليه ؟
    Onu tanıdın mı? Open Subtitles هل تعرفت عليه ؟
    Quechualar onu teşhis etti. Open Subtitles لا يا سيدتي لقد تعرفت عليه جماعة الكويتشوا
    Onu tanıdım, onlara da söyledim. Open Subtitles لم أقل أبد مثل هذا لقد تعرفت عليه و قلت لهم ذلك
    Ön seçimlerden önce Onu tanıyor muydun? Open Subtitles هل تعرفت عليه قبل الإنتخابات التمهيدية ؟
    Andy tanıdığım ve takılabileceğim en sağlam eleman. Open Subtitles أندي انها اهدى شخص تعرفت عليه وانا اريد ان اجعل ذلك
    İnternet'ten tanıştığı bir adam için ona tavsiyeler vermiştin.. Open Subtitles لقد نصحتها في الأسبوع الماضي بخصوص رجل تعرفت عليه من الإنترنت
    Onu tanıdın mı? Open Subtitles هل تعرفت عليه ؟
    Şimdi Onu tanıdın mı? Open Subtitles هل تعرفت عليه الآن؟
    Onu tanıdın? Open Subtitles تعرفت عليه.
    Onu tanıdın mı? Open Subtitles تعرفت عليه ؟
    Öğrencilerinizden Eva Benitez ateş eden kişi olarak onu teşhis etmiş. Open Subtitles من الواضح أحد طلابك هي إيفا بنيتز أيفا00000 قد تعرفت عليه على أنه المطلق
    Şu tek tarafı aynalı olan odadaki sırada onu teşhis ettim. Open Subtitles أني تعرفت عليه في الصف من خلف تلك المرآة ذات الوجه الواحد
    Diğer kadın onu teşhis etti, değil mi? Open Subtitles المرأة الأخرى تعرفت عليه صحيح ؟
    Ama zamanla Onu tanıdım ve birbirimize âşık olduk. Open Subtitles لكن بمرور الوقت تعرفت عليه ونحن وقعنا في الحب
    Ama zamanla Onu tanıdım ve birbirimize âşık olduk. Open Subtitles لكن بمرور الوقت تعرفت عليه ونحن وقعنا في الحب
    Haberlerde görünce Onu tanıdım. Open Subtitles لقد تعرفت عليه بمجرد أن رأيته في الأخبار.
    Neredeyse Onu tanıyor gibiydin. Open Subtitles كان كما لو أنّك تعرفت عليه.
    Evet tanıdığım herkes ya da beni tanıyanlar düzeltmeye çalıştı ve bazen kadınlarla tanıştım Open Subtitles نعم، كل شخص أعرفه.. أو تعرفت عليه دبر لي موعدًا.. وأحيانًا أقابل نساءًا فحسب
    Henüz yeni tanıştığı bir hanımefendiyle yürüyüşe çıkarak onun itibarını tehlikeye attığını. Open Subtitles أنه سيفسد سمعتها ... بخروجه معها وهي بالكاد تكون قد تعرفت عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more