"تفقده" - Translation from Arabic to Turkish

• kaybetme
• kontrol
• kaybediyorsun
• Kaybetmeyin
• kaybetmek
• kaybedene
• kaybedeyim
• kaybetmedin
• kaybetmen
• kaybedecek
• kaybetmekten

Otele dönmeliyim. Sadece bir anahtar var sakın kaybetme.
يجب أن أعود للفندق هناك مفتاح واحد فقط لا تفقده

Tanrı demiş ki: "İşte bu sana hediyemiz. Bu yeteneğini kaybetme."
وقال هذا ما أعطيناك اياه حاول ألا تفقده ...

Fümeler kamyonun içindeki gübreleri tutuşturmuş olmalı. Üzgünüm, daha iyi kontrol etmem gerekirdi.
لا بدّ أن الدخان أشعل السماد في الشاحنة، كان عليّ تفقده بدقة

Sanırım kanser sıklıkla kontrol isteyen bir hastalık.
الذي ينبغي عليك تفقده من حين لآخر هو السرطان حسناً ، سأقوم بالفحوصات

- kaybediyorsun.
انت تفقده ، انت تعلم كيف يمكن ان يتم الأمر

Otele geri dönmeliyim. Sadece bir anahtar var. Onu Kaybetmeyin.
يجب أن أعود للفندق هناك مفتاح واحد فقط لا تفقده

o gerçekten değerlidir, ve kaybetmek kolaydır.
إنه لشيء ثمين , وهو شيء سهل جداً أن تفقده .

Sakın kaybetme çünkü bir daha kazanamazsın.
لا تفقده أبدا لأنك إن فعلت فلن تستعيده

Sakın onu kaybetme,kampa götürülecek!
احرص على ألا تفقده في طريق عودتك للمخيم

İşte anahtar... sakın kaybetme.
هذا هو المفتاح. إياك أن تفقده.

Gözden kaybetme onu, Thompson.
لا تفقده يا, ثومـبسـون

kaybetme sakın
لا تفقده - 45 درجه اسفل الفقاعه -

Bir daha kontrol edilsin, tamam mı?
.. أفهم ذلك .. ساعد فقط ساعد في تفقده ثانية ، حسنا ؟

Üzerinde bir etkiye sahipse, onu kontrol etmesi gerekir.
إذا كان هذا هو الدافع المؤثر ليتها تفقده أكثر غالباً

Mermi kovanını, muhtemel saç örneğini ayak izini, parmak izini veya bilgisayarda kontrol edebileceğiniz şeyleri arayacağınız yer...
عليك أن تبحث هناك عن غلاف رصاص عينات الشعر المحتملة، آثار أقدام وبصمات الأصابع، أي شيء تستطيع تفقده بالكمبيوتر

kaybediyorsun!
انت تفقده اتركه مع بعض

- Mulder, davayı kaybediyorsun.
- مولدر، أنت تفقده. - لا، لست.

Şu anda tutuklama düşüncesi yok. Takip edin. Kaybetmeyin.
إسْتراتِيجيّة الإعتقال ليست جاهزة بعد اتبعه ولا تفقده

Birini bu kadar sevmek ve sonra aniden kaybetmek
عندما تحب شخص ما جدا ثم تفقده فجاءه

Bazen elimizdeki şeylerin kıymetini kaybedene kadar anlamıyoruz.
حسنٌ، أحياناً لا تدرك ماهية ما تمتلكه، حتى تفقده

Ve sakın onu kaybedeyim ya da satayım deme.
و لا تفقده أو تبيعه

Onu bir gecede kaybetmedin.
انت تعرف انك لم تفقده طوال الليل

Diğer şeyleri kaybetmen önemli değil. Tek gözle bile gayet iyi idare edebilirsin.
لا يهم ما تفقده غير ذلك بوسعك أن تتدبر أمرك حتى بعين واحدة

Senin hiçbir şeyin olmadı, dolayısıyla kaybedecek bir şeyin de olmadı.
اماأنتفلمتكن تملكشيئاً، لذا فليس لديك شيء تفقده.

Eğer öfkeni bırakırsan onu sonsuza dek kaybetmekten mi korkuyorsun?
أنت تخشى أنك إن نفثت غضبك، فسوف تفقده للآبد؟