"تفكر حتى" - Translation from Arabic to Turkish

    • aklından bile geçirme
        
    • düşünme bile
        
    • aklının ucundan bile geçirme
        
    • düşünmedin bile
        
    - Bak, sana bir... - Hayır, Bob, aklından bile geçirme. Open Subtitles النظرة، يُمْكِنُ أَنْاوضك لا، بوب،لا تفكر حتى
    İkincisi, sakın bunu aklından bile geçirme, Leo. Open Subtitles و ثانيا من كل شيء ، لا تفكر حتى في ذلك ، ليو.
    Fahişe değilim bu yüzden aklından bile geçirme. Open Subtitles حسنًا، أنا لستُ عاهرة، لذا لا تفكر حتى بذلك.
    Seneye babanın ölüm yıldönümüne gelmeyi düşünme bile! Open Subtitles لا تفكر حتى بالحضور إلى الذكرى السنوية لوفاة أبيك
    Böyle şeyler söyleme. Böyle şeyler düşünme bile. Open Subtitles لا تنبس بكلمات كهذه ولا تفكر حتى بهذه الطريقة
    Oda 918. Ve polisi aramayı aklının ucundan bile geçirme. Elena'nın canını yakarım. Open Subtitles لا تفكر حتى في الشرطة سوف أقتلها
    Benden istediğin şey hakkında düşünmedin bile. Open Subtitles عدا شهر عسل واحد لم تفكر حتى فيما تطلبه مني
    aklından bile geçirme. Senin gibi bir piçle işi olmaz onun. Open Subtitles لا تفكر حتى بذلك، لن تكون مهتمة بغبي صغير مثلك
    Bu olanlara koça anlatmayı aklından bile geçirme anladın mı? Open Subtitles لا تفكر حتى في إخبار المدرب بما حدث , حسناً ؟
    - Beni bundan vazgeçirmeyi aklından bile geçirme. Open Subtitles إنتظر ، إنتظر لا تفكر حتى أن تقنعني . بعدم فعل هذا
    Onu Noel'de getirmeyi aklından bile geçirme. Open Subtitles لا تفكر حتى في إحضاره في العيد المولد المسيحي.
    aklından bile geçirme. Beni tanımıyorsun. Open Subtitles لا تفكر حتى في فعل ذلك أنت حتى لا تعرفني
    aklından bile geçirme, dostum. Open Subtitles لا تفكر حتى في هذا الموضوع يا رفيق
    Benimle oynayabileceğini aklından bile geçirme koçum. Open Subtitles لا تفكر حتى إنه يمكنك خداعي يا رجلي
    - Bunu düşünme bile! - Kim burada benimleydi! Open Subtitles لا تفكر حتى فى هذا كيم كان هنا معى
    Tuşuna basmayı düşünme bile. Open Subtitles انتهينا منها ولا تفكر حتى فى لمس القرص
    Bunu düşünme bile. Open Subtitles لا تفكر حتى بذلك، أرموا أسلحتكم
    Ben Parker, o pis kutuları mutfağımda bırakmayı aklının ucundan bile geçirme! Open Subtitles (بين باركر) لا تفكر حتى في ترك هذا الصندوق القذر في مطبخي.
    Hayır. Bunu yapmayı aklının ucundan bile geçirme. Open Subtitles لا , لا تفكر حتى بفعل ذالك
    Geri gelmeyi aklının ucundan bile geçirme. Open Subtitles لا تفكر حتى في العودة إلى هنا
    Gün gibi ortada olanı düşünmedin bile, değil mi? Open Subtitles أنت لم تفكر حتى بالأمر الواضح، أفعلت؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more