"تقاتل" - Translation from Arabic to Turkish

    • mücadele
        
    • savaşıyorsun
        
    • savaşıyor
        
    • dövüşüyorsun
        
    • savaşmak
        
    • savaş
        
    • dövüşmek
        
    • dövüşürken
        
    • savaştığını
        
    • dövüş
        
    • dövüşmeni
        
    • savaşırken
        
    • savaşmalısın
        
    • dövüşme
        
    • savaşan
        
    Yıllarca Elektrikli Araç Birliği'nin başında ve her gün bu konuyla mücadele ediyor. TED هي تترأس لسنوات جمعية السيارات الكهربائية وهي تقاتل من أجل ذلك كل يوم.
    özgürlük için savaşıyorsun, Sana sonuçsuz ve sorumluluksuz bir sözgürlük sunuyorum. Open Subtitles إنّك تقاتل للحريّة، وأنا أعرض عليك حريّة بلا عاقبة ولا مسؤوليّة.
    Bugün, teyzem cesurca savaşıyor, ve bu süreçten çok pozitif bir tutumla geçiyor. TED اليوم، عمتي، تقاتل بشجاعة وتتقدم في علاجها بروح إيجابية.
    Bana bildiğin her şeyi öğrettin. Nerdeyse herşeyi. Sen iyi dövüşüyorsun, bense iyi bir dövüşçüyüm. Open Subtitles تقريباً كل شئ,تذكر أن تقاتل جيداً ولكنى أن الأفضل
    İstediğimizi elde etmek için savaşmak zorundayız. İşi almadan gelme. Open Subtitles يجب أن تقاتل لتحصل على ماتريده لا تعد بدون الوظيفة
    Bizler uçağın gücüne inanıyoruz, ama onlar belirleyici çarpışmasının... savaş gemileri arasında olması gerektiği o antik teoriye sarılıyorlar. Open Subtitles نحن نؤمن بالطيران، لكنهم متعلقون بالنظريات القديمة تلك المرتبطة بالسفن الحربية التى يجب أن تقاتل بين المدرعات البحرية
    Sen pek çok kez Çinli adamla dövüşmek. Nasıl Stawski'yle dövüşemez? Open Subtitles أوه.أنت كثيراً من الوقت تقاتل رجال صينيين كيف لا يوجد لديك إسلوب لمقاتلة ستوسكي؟
    Mafya üyeleri ve Gölge Canavarları'yla dövüşürken diğer örümcekler kavgadan uzak durdu. Open Subtitles بينما كنتَ تقاتل المافيا ووحوش الظلّ، مكث باقي العناقب يشاهدون بلا تدخُّل.
    Angela Davis'in mahkemede hayatı için savaştığını görünce tüm bu hisleri aynı anda hissediyorsunuz. TED تغمرك كل هذه الأحاسيس في وقت واحد وأنت تشاهد أنجيلا ديفيس تقاتل من أجل حياتها في المحكمة الاتحادية.
    Turnuvada mücadele ederken, rakibiniz bir yılan saldırısına uğrayacak ve rakibiniz felç olacak Open Subtitles عندما تقاتل فى المسابقة .. ّ حدد خصمك بأستخدام هذا الدرع ثم ..
    Onda öfke var, hani şu... sende mücadele isteği uyandıran öfke.. Open Subtitles واموت لديها غضب , ذلك الغضب الذي يجعلك تريد ان تقاتل
    Çünkü sen iyi insanlardan birisin, Jon dürüstlerin tarafında savaşıyorsun. Open Subtitles لأنك من الاشخاص الجيدين، يا جون وأنت تقاتل لجانب الصالحين
    Ya kendinden çok daha önemli bir fikir için savaşıyorsun ya da kendin için savaşıyorsun. Open Subtitles أنت إما ان تقاتل من أجل فكرة اكبر منك أو أنت تقاتل من أجل نفسك
    Devrim, vatanımızın kayıtsız şartsız ulusal bağımsızlığı için savaşıyor. Open Subtitles ان الثورة تقاتل من أجل استقلال كامل و قطعي لوطننا الأم
    Devrim, insanlar herkesin eğitim olsun diye savaşıyor, Open Subtitles ان الثورة تقاتل من أجل أن يمتلك الناس أراضيهم التي يعلمون بها
    İyi dövüşüyorsun. Bize katılmalısın. Open Subtitles أنت تقاتل بشكل جيّد، عليك الإنضمام إلينا.
    Bir daha dövüşmemek için dövüşüyorsun. Open Subtitles أنت تقاتل حتى لا تضطر إلى أن تقاتل مجدداً
    Kaçamıyor; kaderini öğrenmek için savaşmak zorunda. Open Subtitles لم تستطع الهرب .. وعليها أن تقاتل لتكتشف مصيرها
    Bir ara kendimi bir savaş içinde bulmuştum. O samurailere ne yaptığını biliyorum. Bir iblis gibi savaşmıştın. Open Subtitles لقد وقعت في تلك المعركه ورأيتك ماذا فعلت للساموراي كنت تقاتل كالشيطان اين تعلمت القتال هكذا ؟
    dövüşmek ister misin? Hemen ayarlayabiliriz. Open Subtitles إذن فأنت تريد أن تقاتل من السهل ترتيب ذلك
    Sen dövüşürken ne kadar yoruluyorsan benimki de o kadar işte. Open Subtitles أقصد أنه يبدو متعباً جداً القتال بنفس القوة التي تقاتل بها؟
    Eminim, baban benim yanımda nasıl cesurca savaştığını öğrenince seninle gurur duyacak. Open Subtitles أنا متأكد أن والدك سوف يكون فخُور ليعلم كيف كانت شجاعتى و أنت تقاتل بجانبي فى الشرق الآوسط
    Sanırım bu yüzden sen karma dövüş yapıyorsun ve ben yapmıyorum. Open Subtitles أظن أن هذا سبب أنك تقاتل في فنون القتال وأنا لا
    Onun dövüşünü dövüşmeni istemiyorum. Kendi dövüşünü dövüşmeni istiyorum. Open Subtitles لا اريدك ان تقاتل في قتاله , اريدك ان تقاتله في قتالك
    Ancak savaşta, insandan bombalarla savaşırken, durum hiç de öyle değildir. Open Subtitles لكن القتال لا يصبح متكافئاً عندما تقاتل قنبلة بشرية طائرة
    Kazanman veya kaybetmen umurumda değil. savaşmalısın, anladın mı? Open Subtitles لا أهتم أن رَبحت أوهُزمت المهم أن تقاتل ، أتفهم؟
    Sana dövüşme dedim! Open Subtitles قلت لك لا تقاتل لقد قلت لا تقاتل مازلت تقاتل
    Westeros topraklarını ele geçirmek için savaşan yedi aile olduğunu hatırladık mı? Open Subtitles تذكروا أن هناك سبع أُسر تقاتل من أجل السيطرة على أرض ويستروس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more