Yıllarca Elektrikli Araç Birliği'nin başında ve her gün bu konuyla mücadele ediyor. | TED | هي تترأس لسنوات جمعية السيارات الكهربائية وهي تقاتل من أجل ذلك كل يوم. |
özgürlük için savaşıyorsun, Sana sonuçsuz ve sorumluluksuz bir sözgürlük sunuyorum. | Open Subtitles | إنّك تقاتل للحريّة، وأنا أعرض عليك حريّة بلا عاقبة ولا مسؤوليّة. |
Bugün, teyzem cesurca savaşıyor, ve bu süreçten çok pozitif bir tutumla geçiyor. | TED | اليوم، عمتي، تقاتل بشجاعة وتتقدم في علاجها بروح إيجابية. |
Bana bildiğin her şeyi öğrettin. Nerdeyse herşeyi. Sen iyi dövüşüyorsun, bense iyi bir dövüşçüyüm. | Open Subtitles | تقريباً كل شئ,تذكر أن تقاتل جيداً ولكنى أن الأفضل |
İstediğimizi elde etmek için savaşmak zorundayız. İşi almadan gelme. | Open Subtitles | يجب أن تقاتل لتحصل على ماتريده لا تعد بدون الوظيفة |
Bizler uçağın gücüne inanıyoruz, ama onlar belirleyici çarpışmasının... savaş gemileri arasında olması gerektiği o antik teoriye sarılıyorlar. | Open Subtitles | نحن نؤمن بالطيران، لكنهم متعلقون بالنظريات القديمة تلك المرتبطة بالسفن الحربية التى يجب أن تقاتل بين المدرعات البحرية |
Sen pek çok kez Çinli adamla dövüşmek. Nasıl Stawski'yle dövüşemez? | Open Subtitles | أوه.أنت كثيراً من الوقت تقاتل رجال صينيين كيف لا يوجد لديك إسلوب لمقاتلة ستوسكي؟ |
Mafya üyeleri ve Gölge Canavarları'yla dövüşürken diğer örümcekler kavgadan uzak durdu. | Open Subtitles | بينما كنتَ تقاتل المافيا ووحوش الظلّ، مكث باقي العناقب يشاهدون بلا تدخُّل. |
Angela Davis'in mahkemede hayatı için savaştığını görünce tüm bu hisleri aynı anda hissediyorsunuz. | TED | تغمرك كل هذه الأحاسيس في وقت واحد وأنت تشاهد أنجيلا ديفيس تقاتل من أجل حياتها في المحكمة الاتحادية. |
Turnuvada mücadele ederken, rakibiniz bir yılan saldırısına uğrayacak ve rakibiniz felç olacak | Open Subtitles | عندما تقاتل فى المسابقة .. ّ حدد خصمك بأستخدام هذا الدرع ثم .. |
Onda öfke var, hani şu... sende mücadele isteği uyandıran öfke.. | Open Subtitles | واموت لديها غضب , ذلك الغضب الذي يجعلك تريد ان تقاتل |
Çünkü sen iyi insanlardan birisin, Jon dürüstlerin tarafında savaşıyorsun. | Open Subtitles | لأنك من الاشخاص الجيدين، يا جون وأنت تقاتل لجانب الصالحين |
Ya kendinden çok daha önemli bir fikir için savaşıyorsun ya da kendin için savaşıyorsun. | Open Subtitles | أنت إما ان تقاتل من أجل فكرة اكبر منك أو أنت تقاتل من أجل نفسك |
Devrim, vatanımızın kayıtsız şartsız ulusal bağımsızlığı için savaşıyor. | Open Subtitles | ان الثورة تقاتل من أجل استقلال كامل و قطعي لوطننا الأم |
Devrim, insanlar herkesin eğitim olsun diye savaşıyor, | Open Subtitles | ان الثورة تقاتل من أجل أن يمتلك الناس أراضيهم التي يعلمون بها |
İyi dövüşüyorsun. Bize katılmalısın. | Open Subtitles | أنت تقاتل بشكل جيّد، عليك الإنضمام إلينا. |
Bir daha dövüşmemek için dövüşüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقاتل حتى لا تضطر إلى أن تقاتل مجدداً |
Kaçamıyor; kaderini öğrenmek için savaşmak zorunda. | Open Subtitles | لم تستطع الهرب .. وعليها أن تقاتل لتكتشف مصيرها |
Bir ara kendimi bir savaş içinde bulmuştum. O samurailere ne yaptığını biliyorum. Bir iblis gibi savaşmıştın. | Open Subtitles | لقد وقعت في تلك المعركه ورأيتك ماذا فعلت للساموراي كنت تقاتل كالشيطان اين تعلمت القتال هكذا ؟ |
dövüşmek ister misin? Hemen ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | إذن فأنت تريد أن تقاتل من السهل ترتيب ذلك |
Sen dövüşürken ne kadar yoruluyorsan benimki de o kadar işte. | Open Subtitles | أقصد أنه يبدو متعباً جداً القتال بنفس القوة التي تقاتل بها؟ |
Eminim, baban benim yanımda nasıl cesurca savaştığını öğrenince seninle gurur duyacak. | Open Subtitles | أنا متأكد أن والدك سوف يكون فخُور ليعلم كيف كانت شجاعتى و أنت تقاتل بجانبي فى الشرق الآوسط |
Sanırım bu yüzden sen karma dövüş yapıyorsun ve ben yapmıyorum. | Open Subtitles | أظن أن هذا سبب أنك تقاتل في فنون القتال وأنا لا |
Onun dövüşünü dövüşmeni istemiyorum. Kendi dövüşünü dövüşmeni istiyorum. | Open Subtitles | لا اريدك ان تقاتل في قتاله , اريدك ان تقاتله في قتالك |
Ancak savaşta, insandan bombalarla savaşırken, durum hiç de öyle değildir. | Open Subtitles | لكن القتال لا يصبح متكافئاً عندما تقاتل قنبلة بشرية طائرة |
Kazanman veya kaybetmen umurumda değil. savaşmalısın, anladın mı? | Open Subtitles | لا أهتم أن رَبحت أوهُزمت المهم أن تقاتل ، أتفهم؟ |
Sana dövüşme dedim! | Open Subtitles | قلت لك لا تقاتل لقد قلت لا تقاتل مازلت تقاتل |
Westeros topraklarını ele geçirmek için savaşan yedi aile olduğunu hatırladık mı? | Open Subtitles | تذكروا أن هناك سبع أُسر تقاتل من أجل السيطرة على أرض ويستروس |