Hayır etmedim. Ama kendisi burada çok vakit geçiriyor. | Open Subtitles | ليس بالضبط، لكنّها تقضي وقتاً كثيراً هنا |
Geldiğinden beri iyi vakit geçiriyor olmalı. | Open Subtitles | انها تقضي وقتاً ممتعاً جداً منذ أن وصلت إلى هنا، أليس كذلك؟ |
- Emily çok iyi zaman geçiriyor. Gittiğimi anlamaz bile. | Open Subtitles | -إن إيميلي تقضي وقتاً رائعاً، لن تلاحظ رحيلي |
Bence ailemle yeterince vakit harcadın ve şüphesiz ki, artık kendi ailenle daha fazla vakit geçirmek istersin. | Open Subtitles | واعتقد أنك قضيت ما يكفي مع عائلتي ولا شك أنك تريد أن تقضي وقتاً مع عائلتك |
O zaman öyle davranmaya başla ve bu güzelce zaman geçirmek istediğinde beni kaçırman gerektiği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | عليك أن تتصرّف إذاً كأب و توقف عن اختطافي, عندما تريد أن تقضي وقتاً ممتعاً |
Yemeğini cinselleştirmeye daha az zaman harcayıp, çalışılabilir hikaye fikirlerine daha fazla zaman ayırmalısın. Hadi ama Rath. | Open Subtitles | لربما يجب أن تقضي وقتاً أقل في تزيين غذاءك ووقتاً أكثر في الإتيان بأفكار جديدة لعينة |
Sorununun olduğunu düşünüyor çünkü tek başına çok fazla zaman harcıyorsun. | Open Subtitles | إنها تعتقد انك كنت في مشكلة لأنك تقضي وقتاً كثيراً مع نفسك |
Onunla daha çok vakit geçiriyorsun, hemcinssiniz ve bunu kabul etmem gerek. | Open Subtitles | أنت تقضي وقتاً أكثر معه, وإنه ولد وماإلى ذلك, وعليّ أن أعمل لأستحق ذلك |
Umarım orada iyi vakit geçiriyorsundur, fahişe.. | Open Subtitles | ..إخرس اتمنى ان تقضي وقتاً ممتعاً يا عاهره |
Bak, eminim harika zaman geçiriyorsundur, kampüsün içinde gezerek, öğrenci gibi davranarak... ama eğitimini ciddiye almadığın ortada. | Open Subtitles | إنظر ، أنا أعلم أنك تقضي وقتاً رائعاً بالتجول في الحرم و التظاهر بأنك طالب . لكنه واضح أنك لست جادّاً بتعليمك |
İyi vakit geçiriyor gibisin. | Open Subtitles | أري كأنكِ تقضي وقتاً جميلاً. أَنا .. |
Harika vakit geçiriyor olmalı. | Open Subtitles | رائع، لا بد أنها تقضي وقتاً ممتعاً حقاً |
Ee, iyi zaman geçiriyor musun? | Open Subtitles | هل تقضي وقتاً ممتعاً ؟ |
Kızınla zaman geçiriyor olman gerekiyordu. | Open Subtitles | عليك أن تقضي وقتاً مع ابنتك |
- İyi zaman geçiriyor musun? | Open Subtitles | -إذا هل تقضي وقتاً ممتعاً |
Orta Afrika'da iyi vakit geçirmek istersen, lazım olur. | Open Subtitles | في حاله أنك أردت أن تقضي وقتاً ممتعاً ف جنوب أفريقيا |
Benimle ciddi ciddi vakit geçirmek istedin sandım. | Open Subtitles | أنا بالحقيقة ظننت أنّك .تريدُ أن تقضي وقتاً معي |
Bir kadın, kocasıyla zaman geçirmek isteyemez mi? | Open Subtitles | حسناً .. ألا يمكن للمرأة أن تقضي وقتاً مع زوجها؟ |
Benden hoşlanmak ya da benimle zaman geçirmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ,أنتَ لستَ مضطرّاً أن تحبّني .أو تقضي وقتاً معي |
Gelecek hakkında endişelenmek için daha az zaman harcayıp şimdiye daha fazla zaman ayırmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تقضي وقتاً أقل في القلق بشأن المستقبل وأكثر بشأن الحاضر. |
Çöplük bir yer olduğunu düşünürsek, oldukça fazla zaman harcıyorsun burada. | Open Subtitles | تقضي وقتاً طويلاً فيها بإعتبار أنها مزبلة |
Yerel hastanelere gidiyorsun, hastalarla vakit geçiriyorsun, resim yapıyorsun, fotoğraflı günlük tutuyorsun, bunun gibi şeyler. | Open Subtitles | انت تذهب للمشافي تقضي وقتاً مع المرضى , ترسم ,تجمع الصور نوع من هذا |
Umarım kuzenlerinde iyi vakit geçiriyorsundur. | Open Subtitles | آمل أنّك تقضي وقتاً طيباً لدى أبناء عمّك. |
Umarım iyi zaman geçiriyorsundur. | Open Subtitles | أتمنى أن تقضي وقتاً طيباً. |