Daha bugün tanıştık ama beni uzun süredir sevdiğini söylüyorsun. | Open Subtitles | تقابلنا اليوم ورغم ذلك تقول أنك احببتنى منذ فترة طويلة |
New York'un en başarılı yüz cerrahı olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | اخترع شيء ما تقول أنك أفضل جراح تجميل في نيويورك |
O Eskimo sunumuna yüreğini ve ruhunu koyduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقول أنك أعطيت قلبك وروحك إلى ذلك الأسكيمو القذر؟ |
Sana söylemek istemiştim ama senin fazla İngiliz olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أردت أن أخبرك ولكنها دائماً كانت تقول أنك بريطاني أصيل |
Şey... annem senin bir çeşit kadın avcısı olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إذاً أمي تقول أنك أنت تعلم أنك رجل السيدات جميعاً |
- Başkan'ın kanseri için bir çare bulduğunuzu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقول أنك قد وجدت علاج لسرطان الرئيسة ؟ نعم |
Aile dostları olduğunu söylüyorsun. Şimdi bir de avukat mı oldun? | Open Subtitles | حسناً ، أنت تقول أنك صديق للعائلة والآن أنت محامِ ؟ |
Geçen yıl turnuvada benimle karşılaşmıştın. Kazanmama izin verdiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | كنت تنازلني في البطولة الماضية هل تقول أنك تركتني أفوز ؟ |
Yani bütün bunları bildiğini söylüyorsun ama yine de benimle oyun oynuyorsun. | Open Subtitles | إذاً أنت تقول أنك تعرف كل هذا ومازلت تلعب الألعاب معي ؟ |
Bizi diğer kurbanların cesetlerine götüreceğini söylüyorsun ...ama bunun yerine senin kaçışına yardım için tasarlanmış bir tuzağa götüreceksin. | Open Subtitles | أنت تقول أنك تقودنا للعدد المُتبقى مع الضحايا لكن بالمقابل ، فأنت تسير بنا نحو كمين تم نصبه لنا |
Nerede olduklarını bilmediğini söylüyorsun ama onlara yataklık yapan aileyi tanıyorsun. | Open Subtitles | تقول أنك لا تعرف أين هم، لكنك تعرف العائلة التي حمتَهم |
Bir yıl bile beklemek istemiyorum. Bebek istediğini söylüyorsun... | Open Subtitles | لكني لا أريد أن أنتظر عاماً لقد كنتَ تقول أنك تريد أطفالاً على الفور |
Araştırdığını söylüyorsun, ama hiç bilmediğin bir şeyden bahsediyorsun. | Open Subtitles | تقول أنك ستتعمق في ذلك لكنك تتحدث عن شيء لا تعرف عنه شيئاً. |
Sana söylemek istemiştim ama senin fazla İngiliz olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أردت أن أخبرك , ولكنها دائماً كانت تقول أنك بريطاني أصيل |
Annen plakçaları kırdığını söyledi. | Open Subtitles | أمّك تقول أنك كسرت جهاز التسجيل وأنا أصدّقها |
Annem senin "doğuştan kazanan" olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أنا لم آخذ هذه الصفة منك. أمي تقول أنك ولدت فائزاً |
Senin bir pislik olduğunu söylüyor. Ona inanıyorum, ama seni de seviyorum. | Open Subtitles | ،إنها تقول أنك كذاب، وبصراحة أنا أصدقها وأحبك أيضاً |
Sorumun cevabını bilmediğinizi söylüyorsunuz ama öyle ya da böyle cevap almak istiyorum! | Open Subtitles | يا سيدي سمعت تقول أنك لا تملك إجابات لكني بحاجة لبعض الإجابات اللعينة |
Kafanın daha rahat olduğunu ve karının seni daha iyi bulduğunu söyledin? | Open Subtitles | تقول أنك تفكر بصفاء أكثر و تقو زوجتك أنك تبدو أفضل ؟ |
Oyundan daha fazlasını istediğini söylemiştin, ama ünün senden önce gidiyor. | Open Subtitles | تقول أنك تسعى الى شيء أبعد من الألعاب، ولكن سمعتك تسبقك |
Yani diyorsun ki, Jason'ın sabah 4'te garaja girdiğini gördün. | Open Subtitles | إذاً، أنت تقول أنك رأيت جايسون يسحبها للمرآب في الرابعة |
Kışla fazla eğlenceli değil dedin, değil mi? | Open Subtitles | تقول أنك بالثكنات ألا تحصل على بعض المرح؟ |
Onu görmeyi neden kabul ettiğini bilmiyorum. Ondan nefret ettiğini söyleyip durursun. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا وافقت على رؤيته على أي حال, فقد ظللت تقول أنك تكره ذاك الرجل |
Arabada söylediklerin. nasıl hissediyorum demiştin? | Open Subtitles | هراء يا رجل ذلك اليوم في السيارة ماذا تقول أنك شعرت ؟ |
Beni sevdiğinizi söylemenizi istiyordum. | Open Subtitles | . لقد أردت منك أن تقول أنك تحبنى |