"تكذب" - Translation from Arabic to Turkish

• yalan söylüyorsun
• yalan söyleme
• yalan söylüyor
• yalan söyledin
• yalancı
• yalan söylesin
• yalan söylemez
• yalan söylediğini
• yalan söylüyorsan
• - Yalan
• yalan söylemek
• yalan söyler
• yalan söyledi
• yalan söylüyordu
• yalan mı

- yalan söylüyorsun Scalise. - Önce hikayesini dinleyelim Dixon.
انت تكذب يا اسكاليسى دعنا نسمع روايته اولا يا ديكسون

- Paine yanında götürmüş olmalı. - yalan söylüyorsun, Scalise.
لابد وأن بيين قد أخذها معه انت تكذب يا اسكاليسى

Ama aramızda bir şey varsa bana sakın yalan söyleme.
ولكن إن كان هناك ما يجري بيننا، فلا تكذب علي

Neden hala karım dediğimi bilmiyorum. yalan söylüyor ya ada aklını kaçırmış olmalı.
اٍننى لا أعرف لماذا لا زلت أقول زوجتى اٍنها تكذب أو فقدت عقلها

Ya bana yalan söyledin, ya da biri sana yalan söylemiş.
أما أنك كذبت على الآن ، أو كنت تكذب من قبل

Ama göz kırparken ya yalan söylüyorsun ya da yalan söylüyormuşsun gibi görünsün diye kendini göz kırpmaya zorluyorsun.
ولكن عندما تومض فهى تعنى أيضا أنك تكذب أو تعنى انك تجبر نفسك على الوميض لكى تبدو وكأنك تكذب

Ya da yalan söylüyorsun. Geçen perşembe, seni ameliyat sonrası görmüş.
أو أنك تكذب علينا قابلك الخميس الماضي في كشف بعد الجراحة

Gecenin yarısında yardım için beni arıyorsun, ve sonra yalan söylüyorsun?
اتصل بي للمساعدة في منتصف الليل ، ثم أنت تكذب ؟

yalan söylüyorsun, bu yüzden sorunu kendi başıma araştırmam gerekecek.
حسنا, انت تكذب, لذلك ساقوم بالتحقيق في هذه القضية بنفسي

yine içiyordun. bana yalan söyleme. kokusunu alabiliyorum. haydi.
شربت ثانية لا تكذب عليَ أستطيع شمه ، هيا

Yükselmeyi umut ediyorsan, bana yalan söyleme?
اذا كنت تتطلع اٍلى ترقية أخرى فلا تكذب على

yalan söyleme yine. Ne istediğini büyükbaban söyledi bana.
و لا تكذب مجددا لأن جدك كان قد أخبرني بما تريده

Bana yalan söylüyor ve uğrunda uğraştığı her şeyi fırlatıp atıyor.
والآن هي تكذب عليّ وإنها تتخلى عن كل شيء عملت لأجله

Bu konuda yalan söylüyorsa, başka ne konuda yalan söylüyor?
إن كانت تكذب بشأن هذا، فما الذي تكذب بشأنه أيضاً؟

Ya patronu yalan söylüyor ya da o patronuna yalan söylüyor.
حسنا، إذن إمّا رئيسها يكذب علينا، أو أنّها تكذب على رئيسها،

Daha ilk günden çocuğa yalan söyledin, Brian ve bunu da bilmeyen yok.
لقد كنت تكذب علي هذا الفتي من اليوم الاول, براين والجميع يعرف ذلك

Seni yalancı. Yalnız Kate demiyorlar, Şirret, yaman Kate, belalı Kate diyorlar.
أنت تكذب ، وأنا سوف الإيمان ، لكنت تسمى كيت عادي ، وكيت وبوني ، وأحيانا كيت كروست ؛

- Belki doğru söylemiyordu. - Niçin yalan söylesin ki?
ربما لأنها لم تكن تقول الحقيقة ولماذا عليها ان تكذب ؟

Bu falına bakmanın en güvenilir yoludur. Kemikler asla yalan söylemez.
هذه أكثر الطرق الموثوقة لقراءة الطالع قراءة العظام لا تكذب أبداً

O zaman yalan söylediğini anlamasının ne kadar süreceğini düşünüyorsun?
أنت تكتشف إنك تكذب عليها أنا سأخبرها الحقيقة لا تقلق

Şunu unutma yaşlı adam, yalan söylüyorsan, direk cehenneme gidersin.
تذكر أيها العجوز إن كنت تكذب فستذهب مباشرة نحو الجحيم

Böylesi en iyisi. Satıcıya yalan söylemek zorunda da kalmazsın.
ذلك سيكون الأفضل، ولكن سيكون عليك أن تكذب على البائع

* Kafeslenmiş ruhlar ağlar siyah diller yalan söyler * cehalet duvarlarının arkasında * bana kayıtsızlıkla zırhlanmış
أرواح صغيرة تصرخ ألسن سوداء تكذب خلف كلام الجهل مسلحين بالتجاهل ضدي

Evet, sevdiğimi düşündüğüm kız arkadaşım yalan söyledi ve tüm paramı çaldı.
نعم، حسنا، وجود فتاة ظننت أنني أحببتها تكذب علي وتسرق كل أموالي.

İlk günden beri sana kim olduğu hakkında yalan söylüyordu.
اكانت تكذب عليك بشأن من تكون هي منذ اليوم الأول

Yani eşyalarını bit pazarından aldığı konusunda yalan mı söylüyor?
إذاً كانت تكذب بشأن جلب بضائعها من أسواق البضائع المستعملة؟