"تكذبين" - Translation from Arabic to Turkish

    • yalan söylüyorsun
        
    • yalan söyledin
        
    • Yalancı
        
    • - Yalan
        
    • yalan söylüyorsan
        
    • yalan söylersin
        
    • yalan mı
        
    • yalan söylediğini
        
    • yalan söylemek
        
    • yalan söylediğin
        
    • yalan söylemiyorsun
        
    • yalanını
        
    • yalan söylüyordun
        
    • yalandı
        
    • Yalan söyleme
        
    Kes şunu! yalan söylüyorsun. Babam bana bunu asla yapmaz. Open Subtitles توقفِ , انتِ تكذبين أبي لن يفعل هذا لي أبداً
    Bütün dünyaya ucuz saç boyanla ilgili sürekli yalan söylüyorsun. Open Subtitles تكذبين على العالمِ كلّ يومٍ في عملكِ الرخيص في الصباغة.
    O kadar çok yalan söylüyorsun ki, artık bunun farkında bile değilsin. Open Subtitles على الأرجح أنكِ تكذبين كثيراً، لدرجة أنكِ لا تعلمين ذلك بعد الآن
    Eğer bunu ihanet olarak görmüyorsan neden bu konuda yalan söyledin? Open Subtitles لماذا قد تكذبين حول شيء إذا لم تكوني قد اعتبرتيه خيانة؟
    - Sus! Seni Yalancı, katil cadı! Open Subtitles اصمتي , أنتِ تكذبين أيتها القاتلة البائسة
    Bir yalan daha.Belki de farkında değilsin,ama yalan söylüyorsun. Open Subtitles كذبة أخرى، ربما أنتِ لا تعرفين، لكنكِ تكذبين
    yalan söylüyorsun çünkü duyguların yoğunlaştığında oluyor. Open Subtitles أنتِ تكذبين ، لأن هذا يحدث حينما تكون عواطفكِ في ذروتها
    yalan söylüyorsun. Zenci olduğun da yalan mı? Open Subtitles أنا أعرف بأنك تكذبين تكذبين كونك زنجية ؟
    yalan söylüyorsun. Yoksa açıklama yapma zahmetine katlanmazdın. Open Subtitles انتي تكذبين والا لما تكبدتي عناء توضيح الامر لي
    Çalman zaten kötü, üstüne gözümün içine baka baka yalan söylüyorsun. Open Subtitles أتدرين ماذا ، من السئ انك سرقت لكن أن تقفى أمامى و تكذبين
    yalan söylüyorsun. O büyüklükte bombanın görünür saati olmaz. Open Subtitles انت تكذبين علي ، قنبلة مثل هذه ، لايوجد لديها مفجر مرئي
    Kendi kendine yalan söylüyorsun. Open Subtitles أنتِ تكذبين على نفسك إن ظننتي أن الجولة هي المشكلة يا عزيزتي
    Bence yalan söylüyorsun. Paranın nerede olduğunu biliyorsun. Open Subtitles أظنك تكذبين أظنك تعرفين أين المال بالضبط
    Eminim ki yalan söyledin. Peki neden? Ben de bilmiyorum. Open Subtitles أنا متأكد بأنكِ كنتِ تكذبين لا ادري لماذا
    Kamyonet de getirmiyor çünkü kamyonet falan da yok. Çünkü bana yalan söyledin. Open Subtitles وهو لن يعود بشاحنة، لأنه ليس هناك شاحنة ولأنك تكذبين علي.
    Davacı da seni bir Yalancı gibi göstermek için görüntüyü izletti. Open Subtitles و الإدعاء تلاعب بذالك ليظهرك كأنك تكذبين
    Otobüsteki tüm o şeyler gerçek değildi. - Yalan atma. Open Subtitles ـ كل شئ كان في العربة لم يكن حقيقي ـ لا تكذبين عليّ
    Bunun geri dönüşü olmayacak ve... Eğer yalan söylüyorsan, ölürüm kızım ben! Open Subtitles و نحن و من بعدنا الطوفان و من ثم كنت تكذبين فسأموت
    -Benim yerime her zaman yalan söylersin. Open Subtitles انتِ تكذبين من أجلي دائماً لست اكذب عليه
    Yani bunca zamandır bana pizza tercihin hakkında yalan mı söylüyordun? Open Subtitles اذا كنتي تكذبين علي بشأن البيتزا وكنتي تفضلين هذا طيله الوقت
    Bu yüzden yalan söylediğini anlıyorum ama sen neden yapıyorsun? Open Subtitles هذا سبب كذبه، لكن لا أعرف لما قد تكذبين أنت.
    İstediğin son şey, Rosie teyze gibi yeğenlerine, kaç kez nişanlandığın konusunda yalan söylemek. Open Subtitles آخر ما تريدينه هو أن بنتهي بك الامر مثل العمّة روزي تكذبين لـ بنات أخيك عن كم مرة قد خُطبتي
    Bu yüzden yalan söylediğin ortaya çıkarsa kendini içeride vakit geçirirken bulursun. Open Subtitles لذلك ان تبين انك تكذبين سينتهي بك المطاف تقضين وقتا في السجن
    - Saçmalık. Saçmalık, bana yalan söylemiyorsun. - Neden sana yalan söylesem ki? Open Subtitles ـ هراء، أنّكِ لا تكذبين عليّ ـ لمَ أكذب عليك؟
    Ama bunlar hakkında en küçük bir yalanını yakalarsam asla hayal etmediğin ölüm şekillerini gösteririm sana. Open Subtitles ولكن إن إكتشفت أنك تكذبين عليّ حيال أيٍ من ذلك سأذيقك طرقاً للموت لم تحلمي بها أصلاً
    Hayır, sadece ben buraya taşınmadan önce, sen sadece kendine yalan söylüyordun. Ve bununla yetiniyordun. İnsanların sana karşı dürüst olmasındansa senden korkmasını tercih ediyorsun. Open Subtitles كلا, قبل أن آتي لهذا المكان, كنتِ تكذبين على نفسك, وتفلتين بهذا كنتِ تفضّلين أن يخافك الناس بدل أن يكونوا صادقين معك.
    Buna ne dersin, Anne? Buda yalandı değil mi: Open Subtitles ماذا عن هذا، أماه أكنت تكذبين عندما قلت:
    Eğer onunla yatıyorsan, onu korumak için Yalan söyleme ihtimalin daha yüksek. Open Subtitles إن كنتِ على علاقة جسدية معه، فسيبدو من الأرجح أنكِ تكذبين لحمايته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more