"تكريماً" - Translation from Arabic to Turkish

• şerefine
• onurlandıralım
• anısına
• onuruna
• onurlandırmak
• ödül
• saygı
• ithaf
• adına
• onurdan

Yeniledim, değiştirdim ve bunu da senin için yaptım. Senin şerefine.
لقد أعدت بنائها وغيرتها، وقد فعلت هذا من أجلك، تكريماً لك

O yüzden onu onurlandıralım.
لذا، تكريماً لها

ÖIümünden sonra anısına bir heykel dikilmiş.
كانوا يضعون السوشي و الرز و الكعك قبل أن يتم وضع التمثال تكريماً له

Yerel İtfaiyeciler Birliği ile Anıt'a yapılan saldırıda verdikleri hizmetlerin onuruna.
مع إتّحاد فرق الإطفاء المحليّة، تكريماً لخدمتهم خلال الهجمات على النصب

Her yıl biz sağ kalanlar, ölen kardeşlerimizi onurlandırmak için toplanıyoruz.
نجتمع نحن الناجين ،في كل سنة تكريماً لارواح أخواننا الذين ماتوا.

Yeni hidroponik serama, Tim'in şerefine isim verebilirim diye düşündüm.
فكرت أن أسميها بيتي البلاستيكي المائي الجديد تكريماً لـ تيم

Yakalama rekoru kırma şerefine Bender'ı 1000 dolarlık bu çekle ödüllendirmekten gurur duyuyorum!
..لذا تكريماً لاصطياده فريسة برقم قياسي انا فخور لإعطاء بيندر هذا الشيك بألف دولار

Japonya yolculuğumuzun şerefine zafer puroları aldım!
تكريماً لرحلتنا إلى اليابان سأمنحكم سجائر النصر

Sen ne yapıyorsun? Eve gelmenin şerefine, sana, en sevdiğin yemeği hazırlıyoruz.
,تكريماً لرجوعك للمنزل نقوم بإعداد وجبتك المفضّلة

Onu onurlandıralım!
تكريماً لها

Susie'nin anısına yardım fonu kurmaya karar verdim ve Susie'nin en iyi arkadaşı olarak, senin de katılmanı istiyorum.
قررت تشكيل مؤسسة خيرية تكريماً لـ سوزي وبصفتك أعز صديقة لـ سوزي، أريد منك المشاركة.

Bugün bu masada, Leo'nun anısına oturuyoruz.
لذا اليوم نَجْلسُ في هذه الدائرةِ تكريماً للأسدِ.

'Deniz dünyası, açılış gününün onuruna... ' 0h, Casper.
عالم بحرِ، تكريماً لليومِ الإفتتاحيِ أوه،كاسبر

Sonraki yüzyılda Avrupa'dan kaçtılar ve büyük tapınağı inşa edenler onuruna "Hür Masonlar" adında yeni bir kardeşlik kurdular.
وفي القرن التالي هرّبوه إلى خارج أوروبا وكونوا جمعية جديدة سموها البنائين الأحرار، تكريماً لبناة الهيكل العظيم.

Çinliler tütsüleri zamanı ölçmekten çok atalarının ruhlarını onurlandırmak için kullanır.
ممارسة الصينيون لحرق عيدان البخور بخلاف غرض قياس الوقت ، ثمّة سبب أهمّ ، و هو تكريماً لأسلافنا.

Hayır, bu kıyafetleri bu ülkede doğmanız için savaşmış adamı onurlandırmak için giyiyorum.
لا ، أنا أرتدي هذه الملابس تكريماً لرجال الذين قاتلوا من أجل أن يولد هذا البلد.

- Bu ödül büyük bir şeref sanırım.
على أية حال، يبدو أن هذه الجائزة تعد تكريماً كبيراً.

Ortak bir kaybımızı dikkate alarak Tüm çalışanlarımızı bir saygı duruşuna davet ediyoruz.
تكريماً لهذه المناسبة الحزينة نطلب من جمع الموظفين هذه اللحظات من الصمت التام

Yaptığım her şeyi ona ithaf ediyorum.
لذا، إنه تكريماً لها إنني أفعل ما أفعل

Ölenlerin anısına değil sadece, özgürlüklerinin tadını çıkarabilenlerin de şerefi adına.
لس فقط تخليداً لذكرى من سقطوا.. بل تكريماً لشرف من نجوا للاستمتاع بحريتهم

Benim onurdan anladığım, lordumun anladığıyla aynı şeydir.
ما قبلتُ بإعتباره تكريماً مني فهو بمقدار كرمكم، سيدي