"تمانعي" - Translation from Arabic to Turkish

    • sorun
        
    • sakıncası
        
    • mahsuru
        
    • sakınca
        
    • rahatsız
        
    • izin
        
    • miyim
        
    • mahzuru
        
    • mısın
        
    • acaba
        
    • itirazın
        
    Aslında, senin için sorun değilse daha sade bir şeyler yaparız düşünmüştüm. Open Subtitles في الحقيقة، إن لم تمانعي أفضل أن نقوم بشئ غير ملفتاً للنظر
    sorun olmazsa bir kaç soru sormak istiyoruz. - sorun. Open Subtitles إذا, لدينا بعض الأسئلة نريد طرحها عليك إذا لم تمانعي.
    Yalnız olduğunuzu görüyorum. Size katılmamın bir sakıncası var mı? Open Subtitles اذا كنت وحيدة ايضا هل تمانعي لو انضممت اليك ؟
    Sormamın bir sakıncası yoksa bu ne tür bir okul projesidir? Open Subtitles .. اذا لم تمانعي سؤالي ما هو هذا المشروع الدراسي ؟
    mahsuru yoksa fenerimi tutup boynunuza bir bakabilir miyim, bayan? Open Subtitles دعيني اضيئ هذا الضوء بالقرب من رقبتك يا أنسه إذا لم تمانعي
    O halde emin olmak için hasta kayıtlarınızı incelememde bir sakınca görmezsiniz sanırım. Open Subtitles إذاً افترض أنك لن تمانعي إن ألقيت نظرة على سجلات مرضاك فقط للتأكد
    Senin için sorun olmadığından ve sonrasında polise gitmeyeceğinden emin olmak istiyor. Open Subtitles يحتاج بأن يعرف أنكِ لا تمانعي بذلك ولن تذهبي للشرطة بعد ذلك
    Umarım bu akşam otobüsle dönmen sorun olmaz. Ateşli bir randevum var. Open Subtitles أرجو ألا تمانعي ركوب الحافلة إلى البيت الليلة، فلدي موعد ساخن
    Eğer senin için sorun değilse biraz bekleyebiliriz. Open Subtitles إذا لا تمانعي هل بالأمكان أن ننتظر لفترة
    Eğer sorun değilse, bankanızı arayabilir miyim? Open Subtitles إن كنتي لا تمانعي أيمكنني الاتصال بالبنك؟
    Beklerken Pasta Yesem sorun Olur Mu Open Subtitles هل تمانعي في أن أأخذ فطيرة بينما أنتظر هنا ؟
    Aslında sorun olmazsa, Lex'in hediyesini bulamasın diye şarap mahzenine saklamıştım. Open Subtitles حسنا اذا لم تمانعي.. لقد اخفيت هديه زواج لكس في قبو الخمور حتي لا يستطيع ان يجدها
    - Bayan Wilberforce Albay Courtney sakıncası yoksa sizinle özel olarak konuşmak istiyor. Open Subtitles الرائد كورتناي يود أَن يتكلم معك بشكل خاص إذا لم تمانعي
    - Orada buluşmamızın sakıncası var mı, Evinizde konuşmamız daha iyi olur. Open Subtitles هل تمانعي مني مرافقتك ؟ لأن الأمر له علاقك بمنزلك
    Madam, sakıncası yoksa, şuradaki şu gevşek kulpa bir göz atabilir miyim? Open Subtitles سيدتي لن تمانعي لو ألقيت نظرة سريعة داخل السحاب ؟
    Kocanızın odasına bir kez daha bakmamın bir sakıncası var mı? Open Subtitles هل تمانعي بنظرة أخرى على غرفة نوم زوجك ؟
    sakıncası yoksa biraz da belimin az aşağısına masaj yapar mısın, ağrısından ölmek üzereyim. Open Subtitles هل تمانعي أن تقضي وقتا على منطقتي الوركية؟ تؤلمني بشدة. ..تعني.
    Eğer senin için mahsuru yoksa, gitmek yerine burada kalıp vakti geldiğinde babanla ilgili tüm hazırlıkları ben halledebilirim. Open Subtitles إن .. إن لم تمانعي فبدلاً من العودة , سأبقى هنا و أحضّر جميع الترتيبات بشأن نقل والدكِ حين يحين الوقت
    Bak, eğer söylediğin kişiysen DNA testi yaptırmamda bir sakınca yok, değil mi? Open Subtitles ،إذا كنت ما تدّعين أنك عليه لن تمانعي باختبار الحمض النووي، صح؟
    Arabamı sizinle paylaşmamdan rahatsız olmazsınız, değil mi? Open Subtitles أعلم أنك لن تمانعي في مشاركتي عربتي ، أليس كذلك ؟
    Umarım sizden gelen bir izin kağıdı olmadan göstermiyordur, Matmazel. Open Subtitles .. ليس من دون أن تعطيني تصريح إن لم تمانعي يا آنستي
    Peki öyleyse, sanırım bir mahzuru yoksa şarap bardağından biramı... Open Subtitles أظن سأتناول بيرتي مع كأس النبيذ الخاص بك، إذا لم تمانعي
    acaba çantanıza bakabilir miyiz? Open Subtitles هل تمانعي من ألقائي نظرة على هذه الحقيبة؟
    Hiçbir şey olmadıysa, oraya gitmeye bir itirazın olmayacaktır. Open Subtitles إذا لم يحدث شئ فلن تمانعي بالذهاب إلى ذلك المكان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more