| Yeterli güç yok. tutun! | Open Subtitles | ليس لدينا وقود كافي لإعادة التشغيل تمسكي |
| Yani, hadi, çok teşekkür ederim, tayt tutun. | Open Subtitles | . أعني ، هيا ، تمسكي بهذا ، شكراً جزيلاً لك |
| Bunu Buda'ya bağladım, o yüzden sıkıca tut. | Open Subtitles | لقد ربطت هذا الحبل بالإله بوذا. تمسكي به جيداً. |
| İyi olacaksın. Dayan. | Open Subtitles | انتِ بخير , سوف تكوني بخير , تمسكي |
| Bekle. Sağ pedala biraz daha basacağım. Hızlanmayı umut ediyorum. | Open Subtitles | تمسكي الآن.سأضغط الدواسة اليمني بقوة أتوقع منّا أن نتعجل |
| Meg, elimi tutmanı şiddetle tavsiye ederim, yoksa kaşar derler. | Open Subtitles | ميج أنا أقترح بقوة أن تمسكي يدي كي لا تبدين كالعاهرة |
| Bunu bilmek istemezsin, Martha. Çalışıyor işte! Şimdi sıkı tutun! | Open Subtitles | مارثا, لا تريدين أن تعلمي كيف إنها تفعل ذلك فقط, تمسكي جيداً |
| Kolumdan değil, seni küçük aptal, belimden. Belime tutun. | Open Subtitles | ليس من ذراعي ,أيتها الحمقاء الصغيرة خصري ,تمسكي بخصري |
| Güzelce ve sıkı şekilde sarılın. tutun, güzelce tamam mı? Hadi, tutun. | Open Subtitles | تمسكي بها بلطف هذا التقطيها أنت المهاجم بالطبع سيكون الهجوم أقسى من ذلك |
| Sıkı tutun, tamam mı? | Open Subtitles | هيّا، فالشباب ينتظرون. تمسكي جيّدًا، اتفقنا؟ |
| Sıkı tutun. Sıkı tutun. Kaza raporunu yazmaya başlayayım. | Open Subtitles | تمسكي تمسكي سأقوم بعمل تقرير عن الحادث دائماً تلتصق مع العناكب |
| O halde sıkı tutun. Bayanlar ve baylar şu an itibariyle 23 metre yüksekliğe ulaşmış bulunuyoruz. | Open Subtitles | حسنا، تمسكي بخوذتك سيداتي وسادتي، لقد وصلنا إلى حدود 75 قدم |
| Ama benim için bir şey yapmanı istiyorum. Bu ayıyı sıkı sıkı tut. Benim yaptığım hatayı yapma. | Open Subtitles | لكن أريدك أن تفعلي شيء واحد لي تمسكي بهذا الدب ، لا تقترفي الخطأ الذي اقترفته |
| Annenin elini tut ve uslu dur. | Open Subtitles | عليك أن تمسكي يديّ أمّكِ وتكوني فتاة مُطيعة. |
| Ellerini yukarıda tut. Çocuk döndüğünde getirdiği şey tutarsın | Open Subtitles | أبقي ذراعيك فوق السطح وعندما يعود الفتى تمسكي به |
| Dayan, geçecek. Düzeleceksin. | Open Subtitles | تمسكي فحسب، حسنُ ستكونين بخير. |
| Biraz daha Dayan ! Geliyorum ! | Open Subtitles | تمسكي بعض الشيئ , أني قادم |
| Tamam, biraz Dayan. | Open Subtitles | حسنا, تمسكي بي قليلا, حسنا? |
| Bekle! Evde beni bekleyen bir düzine yumurtam var. İstersen altı tanesini alabilirsin. | Open Subtitles | انتظري , مكنك الطيران خلفي حتي المنزل لكنك لن تمسكي بي |
| Çıkardığım zaman, maskeyi yüzüne tutmanı istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أريدكِ أن تمسكي بالقناع عندما أخلعه، مفهوم؟ |
| Yerinize oturun Ve sıkı tutunun. | Open Subtitles | لن نتمكن من فعلها اجلسي هنا و تمسكي جيداً |
| Çantaları düzelteyim. Bunu tutar mısınız? | Open Subtitles | أوه، ترك الحقائب غير مربوطة هل بالإمكان أن تمسكي هذا؟ |
| Büyük tuvaletini çok uzun süre tutma. Hapishane yiyeceği yüzünden yapamazsın. | Open Subtitles | لا تمسكي ببرازك لمدة طويلة, لا يمكنك تحمل طعام السجن |
| Pastırma ile bir domuzu yakalayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكِ أن تمسكي خنزير بلحم خنزير مقدد |
| Ne yapmaya çalışıyorsun? Yedi yıl sonra dönmek mi istiyorsun? Onun ellerinden mi tutmak istiyorsun? | Open Subtitles | بعد سبعة سنوات تريدين العودة تريدين أن تمسكي بيده؟ |
| Bir anlaşma yapalım. Beni yakalayamayacaksın. | Open Subtitles | فلنتفق أنتي لن تمسكي بي |