Ayrıca, senden film izlerken, kadın oyunculara dikkat etmeni istiyorum. | TED | وبينما تشاهد أي فيلم، أريدك أن تنتبه إلى الشخصيات النسائية. |
- Sözlerine dikkat etsen iyi olur. - Ne yaparsın? | Open Subtitles | من الافضل ان تنتبه لما يخرج من فمك ماذا ستفعل؟ |
Koca bir cip o. Nereye park ettiğine dikkat et! | Open Subtitles | أن تنتبه أين توقف سيارتك, إنها سيارة رياضية متعددة الأغراض |
Üçüncü olarak, bu dalgınlık ile ilgili bir şey yapabilir miyiz? Beynimizi dikkatli olmak için eğitebilir miyiz? | TED | ثالثًا، هل نستطيع فعل أي شيء حيال ذلك التشوش، هل باستطاعتنا أن نُدرب أدمغتنا لكي تنتبه بصورة جيدة؟ |
Burada sana ruhumu açıyorum. En azından birazcık dikkatini verebilirsin. | Open Subtitles | سولي، أنا أعرض روحي هنا وأقل ما يجب هو أن تنتبه لي |
İlk mumlar sönmeye başladığında durumu fark edemeyebilirsiniz. ancak sonunda, karanlıkta oturarak kalırsınız. | TED | قد لا تنتبه عندما ينطفئ بعض الوميض لكنك في النهاية ستقبع في ظلامٍ دامس. |
Seni sıkabilir ama, Sabrina'ya göz kulak olur musun? | Open Subtitles | إنه ممل بالنسبة لك، هل يمكنك ان تنتبه لصابرينا؟ |
Benimle oyun oynama. Arkanı kollasan iyi edersin. | Open Subtitles | لا تعبث معي يارجل من الأفضل لك أن تنتبه لنفسك |
- Konuşmana dikkat etsen iyi olur. Belki de istediğini alabilirsin. | Open Subtitles | من الأفضل ان تنتبه لما تقوله فربما تحصل على ما تريده |
Ve dikkat ve güven çekme fırsatı çok önemli birşey. | TED | والفرصة للتركيز في الثقة و ان تنتبه تجعلك مندهشا |
En azından, yiyecek etiketlerine dikkat etmeyi deneyin, böylece şeker alımınızı sağlıklı bir düzeyde tutabilirsiniz. | TED | على أقل تقدير، حاول أن تنتبه إلى الملصقات على الأطعمة، لتحافظ على نسبة السكر لديك بمستوى صحي. |
Ormana gidip mantar arıyorsanız ve duyduklarınıza, kokladıklarınıza, tattıklarınıza dikkat etmezseniz, ölürsünüz. | TED | إذا ذهبت للغابة للبحث عن الفطر ولم تنتبه لما تسمع، لما تشتم، لما تتذوق، فأنت ميت لا محاله. |
Ayagini bastigin yere dikkat etmen gerekiyor, degil mi? Cunku eger yanlis basarsan, seni dusurecektir. | TED | يجب أن تنتبه أين تضع قدميك، أليس كذلك، لأنه إذا أخطأت، فإنك ستسقط. |
Bu adama dikkat edin: Son zamanlarda çok bebek kaçırılıyor! | Open Subtitles | من الأفضل أن تنتبه عليه مع إختطاف الأطفال مؤخراً |
Adımına dikkat et kovboy. | Open Subtitles | من الأفضل لك أن تنتبه لخطواتك يا راع البقر |
Yedi tur daha atarsan dikkatli olmayı öğrenirsin. | Open Subtitles | ربما سبع دورات اضافية ستعلمك كيف تنتبه لنفسك |
Biliyorum, onun için dikkatli kullan. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه يسير بسرعة فائقة. ويفضل أن تنتبه. |
dikkatini versen iyi olur. Çünkü onu haklamadan durmayacak. | Open Subtitles | من الافضل لك ان تنتبه لانها لن تتوقف حتى تقضى عليه |
Tanrım! dikkatini yola vermen gerek! Ölebilirdik! | Open Subtitles | للطريق تنتبه أنْ عليك ، ياإلهي نُقتَل أنْ يُمكِن كان |
Görkemli bir ölüm olması için hazırız. Bilmem fark ettin mi? | Open Subtitles | كلنا ننتظر خروجك بشكل لائق ألم تنتبه لهذا؟ |
Oyun esnasında Tripp'e göz kulak olmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تنتبه إلى تريب في كل اللعبة المهمة |
Ama bak sana ne diyecegim dostum. Kicini kollasan iyi edersin. | Open Subtitles | .. دعني أقول لك شيئاً يا رجل ، عليك أن تنتبه لنفسك |
Sen şu yola baksana! | Open Subtitles | هل يمكنكَ أن تنتبه للطريق وحسب؟ |
Senin aklın bir karış havada. Ayağını denk alsan iyi olur. | Open Subtitles | . عقلك فى المكان الخاطىء يجب أن تنتبه إلى نفسك |
Bana bir iyilik borçlusun. Dışarıda kıçını kolla. | Open Subtitles | المعروف لذي تدينه لي هو أن تنتبه لنفسك هناك |
Neyse beni gözeten bir baba figürü hayatımda hiç olmamıştı. | Open Subtitles | على أي حال ليس لدي أي واحد أبداً كشخصية أبوية تنتبه لي |