"تنتظرك" - Translation from Arabic to Turkish

    • bekliyor
        
    • bekleyen
        
    • bekliyordu
        
    • bekliyordur
        
    • hazır
        
    • Önünde
        
    • bekledi
        
    • beklediğini
        
    • beklerken
        
    • beklediği
        
    • bekliyorlar
        
    • beklemez
        
    • beklemiyor
        
    Krallık seni bekliyor ve ben de seni burada himaye ediyorum. Open Subtitles إن المملكة تنتظرك و لهذا فأنا إحتفظ بك بمكان أمين هنا
    Ne zaman dönmek istersen Luthor Ş'de seni bir iş bekliyor. Open Subtitles هناك دائماً وظيفه تنتظرك إذا أردتي أن تعودي لشركة لوثر كورب
    Gecenin, korkunç davetkâr olduğunu biliyorum ama bayan Vale sizi bekliyor. Open Subtitles أنا أعلم أن الليل مغري بالنسبة لك لكن الآنسة فيل تنتظرك
    Daha zaferin seni bekleyen sınavını olmamış, dikkatsiz bir kızsın. Open Subtitles ما زلت لم تجربي، بغض النظر عن الانتصارات التي تنتظرك.
    hazır olduğunuzda, sizi otelinize götürmek üzere bir taksi bekliyor. Open Subtitles حينما تكون مستعد هناك سيارة أجرى تنتظرك لتقلك إلى النزل
    Ama hatırlayın, laboratuvar asistani karşı tarafta bekliyor ve grubun ikinci hızlısı da o. TED لكن تذكّر أنّ مساعدة المخبر تنتظرك على الجانب الآخر وهي ثاني أسرع شخصٍ في المجموعة
    Bir gün bir uygulama bildirimi alıyorsunuz, favori sanatçınız seksi bir kısa hikaye yazmış ve sizi bekliyor. TED ويومًا ما تتلقى تنبيه على التطبيق ويقول بأن ممثلك المفضل كتب قصة قصيرة مثيرة وهي تنتظرك.
    Fikrini değiştirecek olursan, araban arka tarafta bekliyor. Open Subtitles اذا غيرتى رأيك فسيارتك تنتظرك فى البوابة الخلفية
    Orada seni kaldırımın kenarında yaka uçları kırmızı olan, koyu siyah palto giymiş bir arabacının sürdüğü küçük bir araba bekliyor olacak. Open Subtitles حيث ستجد عربة صغيرة تنتظرك هناك يقودها زميل يرتدى جاكيت اسود ثقيل, بياقة بها احمر.
    - Bayan Nancy Ashton diye biri sizi konferans odasında bekliyor. Open Subtitles نعم هناك الأنسة نانسى اشتون تنتظرك فى غرفة المؤتمرات
    Kedi yavrusu gibi kapının arkasında bekliyor. Open Subtitles إنها تنتظرك خلف الباب .وقد غلب عليها القلق
    Seni yatak odasında bekliyor olacakmış. Open Subtitles تقول انها يمكنها ان تنتظرك فى غرفه النوم
    Dünya-dışı kolonilerde sizi yeni bir yaşam bekliyor. Fırsat ve macera dolu taşı toprağı altın olan bir yerde her şeye sıfırdan başlama şansı. Open Subtitles حياة جديدة تنتظرك فى المستعمرات العالمية للبدء من جديد فى الأرض الفرص الذهبية والمغامرة
    Dünya-dışı kolonilerde sizi yeni bir yaşam bekliyor. Fırsat ve macera dolu taşı toprağı altın olan bir yerde her şeye sıfırdan başlama şansı. Open Subtitles حياة جديدة تنتظرك فى المستعمرات العالمية للبدء من جديد فى الأرض الفرص الذهبية والمغامرة
    Fikrini değiştirmene karşılık iki yüz Dinar seni bekliyor olacak. Open Subtitles هناك مئتان دينار اخرى تنتظرك حال تغيير رأيك
    Seni bekleyen neydi peki, dünyadaki herhangi bir şeyden daha güçlü, ve bedeli, bu durumda bir kurban olan? Open Subtitles الإثارة التي تنتظرك كان أكبر من أي شيء آخر. فإنه يستحق التضحية.
    Ve sizi bekleyen bir mücadele için içinizde yeni bir gücün yükseldiğini duyumsarsınız. Open Subtitles وسيتم تنشيط حواسك لمواجهة التحديات التي تنتظرك.
    Tracy'nin sana göstereceği bir şey var. Seni bekliyordu. Open Subtitles تريسي عِنْدَها شيءُ لتريك اياه هي تنتظرك
    Bahse girerim o kız aşağıda bir yerlerde seni bekliyordur. Open Subtitles أراهن بأن تلك الفتاة تنتظرك هناكفيمكانما...
    Limuzin kapının Önünde. Opera'da ön sıra biletleri. Open Subtitles السيارة الفاخرة تنتظرك تذاكر لدار الأوبرا
    Çok uzun süre bekledi seni. Özledi kedicik. Open Subtitles كانت تنتظرك منذ زمن طويل لقد أشتاقت إليك القطة
    Orada seni CIA'den daha kötü birşeyin- beklediğini mi söylüyorsun? Open Subtitles من استخبارات أمريكية تنتظرك ؟ ألا تصدقيني ؟
    Betty, evde seni beklerken bazı geceler nerelere gittiğini biliyorum. Open Subtitles إننى أعرف أين كنت حين كانت "بيتى " تنتظرك هنا
    Belki de her ne seni bayılttıysa etkileşime başlamıştı ama Oksana'nın beklediği yere geri dönerken alarmı çalıştırdın. Open Subtitles ربما بدا ما خدرت به يؤتي مفعوله لكنك عدت إلى هنا حيث كانت أوكسانا تنتظرك
    Eşyalarınız lobideki danışma kulübesinde sizi bekliyorlar. Open Subtitles أشيائك تنتظرك في كشك المعلومات في اللوبي.
    Öyle durma. Kararını ver, feribot beklemez. Open Subtitles لا تقف هكذا فحسب أتخذ قرارك بسرعة , العبارة لن تنتظرك
    Topçu taburu beklemiyor ya burada. Open Subtitles (بادي) ليس هناك فرقة اطفاء تنتظرك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more