Benimle nefes al. Onu salla gitsin. Ciddiyim, Haskell, geri çekil! | Open Subtitles | تنفسي معي فقط واللعنة عليه أنا جادة يا هاسكل , تراجع |
İlk yudumunu damağında bir süre tut ve burnundan nefes al. | Open Subtitles | أبقي الرشفة الأولى في سقف فمكِ مدة لحظة و تنفسي من أنفكِ بعد ذلك ستشعرين بالطعم |
Burnundan yavaşça nefes al. Hayır, hayır. Burnundan, böyle. | Open Subtitles | تنفسي من أنفك، ببطء لا، لا، من أنفك، هكذا |
Lütfen oturun ve bir nefes alın. | Open Subtitles | بالحوم حول المريض من فضلكِ اجلسي و تنفسي |
Sonra bu onu neredeyse öldürecek bir solunum yolları enfeksiyonuna dönüşmüş. | Open Subtitles | واتضح أنها تسببت له في التهاب تنفسي شديد كاد يودي بحياته |
Tamam, Hayır, hayır. Nefes al. Biraz soluklan. | Open Subtitles | حسناً ، لا ، لا ، لا تنفسي ، تنفسي قليلاً يا إلهي |
Söylemeye utanıyorum ama benim nefesim de benzer şekle girmiş olabilir. | Open Subtitles | أنا خجل أن أقول أنّ تنفسي قد تأثر بنفس الشكل الآن. |
Her şey yoluna girecek. Sadece nefes al, ver. | Open Subtitles | حسنا يا عزيزتي، كل الامور على ما يرام، تنفسي |
Nefes al, tatlım, haydi çocuk, şimdi, uyan. | Open Subtitles | تنفسي ، عزيزتي هيا ، صغيرتي ، الآن ، استيقظي |
Sadece nefes al. İlk gün her zaman en kötüsüdür. | Open Subtitles | تنفسي فحسب لطالما يكون اليوم الأول هو الأسوء |
Tamam, derin nefes al, gözlerini kapa ve seni mutlu eden ya da... sakinleştiren bir yer düşünmeye çalış. | Open Subtitles | حَسَناً، تنفسي وأغلقي عينيك وحاولي التفكير بمكان يجعلك سعيدة ومرتاحة |
-Eleanor beni görevlendirdi. Bu çok önemli. -Tatlım, nefes al. | Open Subtitles | اليانور تحتاجني وهذا امر هام عزيزتي تنفسي |
-Angie, bize ne gördüğünü söle lütfen. -derin nefes al başla. | Open Subtitles | إنجي رجاءاً أخبرينا مالذي ترينه تنفسي بعمق , هيا |
Tamam, tamam. Yavaşça nefes alın. Gelin, oturun. | Open Subtitles | حسنا , حسنا , تنفسي فقط .ببطئ , هيا , فلنجلس |
Paniğe kapılmayın, bir şey yok. Normal nefes alın. | Open Subtitles | لا تخـافي، لا عليكِ تنفسي بشكل طبيعي |
nefes alın ve rahatlayın. | Open Subtitles | وتنفسي، تنفسي واهدأي |
Çekirgelerin farklı bir çeşit solunum sistemi var. | TED | فالجنادب لها الجهاز تنفسي من نوع مختلف. |
Birkaç ay önce, çok bulaşıcı ve bazen de ölümcül olabilen bir solunum virüsü, insanlara ilk kez bulaştı. | TED | قبل عدة أشهر أُصيبت البشرية بفيروس تنفسي سريع الانتشار ومميت أحيانًا للمرة الأولى. |
Bir insanın beyin sapı yani retiküler aktive edici sistemden bahsediyorum... kalp atışının düzenlenmesi, solunum merkezi ...bu aktivitiler bir kez sonlandı mı beyin fazladan sadece 6 ila 12 dakika hayatta kalabilir. | Open Subtitles | هذا مسؤل الاراده الحركيه أَتحدّثُ عن نظام التَنْشيط الشبكيِ. تعليمة قلبِ، مركز تنفسي. |
Tamam, soluklan biraz. Nefes al, böyle. | Open Subtitles | لا بأس تنفسي ببطء |
Şimdi soluklan. | Open Subtitles | لذا تنفسي الصعداء |
Bana güzelce, uzun uzun bak. Çünkü bu pislik yuvasında aldığım her nefes sonuncu nefesim olabilir. | Open Subtitles | انظر الي مطولا فقد يكون تنفسي في هذه السيارة المقرفة هو آخر انفاسي |
Nefes al, Nefes ver. Aldığımız dersleri hatırladın mı? | Open Subtitles | تنفسي ، تنفسي انفخي |