| Senden daha fazlasını bekliyordum. Bundan daha akıllı olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | توقعت أن تكونى أكثر تفهمأ ظننت لأنك أذكى من هذا |
| Çocuklarımızla olan en dramatik durumun mezuniyetimiz gibi olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | توقعت أن يكون أكبر اهتمام فتياتنا اشياء مثل حفل التخرج |
| Şarap korkunçmuş! Tadı daha çok sakıza benzer diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | مذاق النبيذ سيء لقد توقعت أن يكون مذاقه مثل العلكة |
| Kasabaya çelenkle falan geleceğini umuyordum. | Open Subtitles | لقد توقعت أن تعود للبلدة حاملا إكليلا ومرتديا للأسمال |
| Ve som balığı. Son yakaladığımın midesinden çocuk çıkacak sandım. | Open Subtitles | وأخر سمكة سلمون حصلت عليها توقعت أن تخرج من فم جالب النحس |
| Sobanız sönmüştür diye düşündüm. Bu yüzden Krispy Kreme'e uğradım. | Open Subtitles | توقعت أن موقدك لايعمل لذا توقفت عند محل كرسبي كريم |
| Bu yaptığının yanına kâr kalacağını mı sanıyordun? | Open Subtitles | كيف... كيف توقعت أن تفلت بهذا؟ |
| Kabul etmeliyim ki, Burası olmanı beklediğim en son yer. | Open Subtitles | علي الأعتراف بأن هذا آخر مكان توقعت أن تظهر به |
| Sen bu konuşmayı yapmayı düşündüğüm en son adamsın. | Open Subtitles | أنت آخر شخص توقعت أن أحضى بهذه المحادثة معه |
| Hakkınızda öyle çok şey duydum ki, çok daha yaşlısınız sanıyordum. | Open Subtitles | حسنا، لقد سمعت الكثير عنك توقعت أن تكون أكبر سنا |
| Bu adamlar başlayınca durmazlar sanıyordum. | Open Subtitles | توقعت أن هؤلاء الرجال حين يبدأون مرة فهم لا يتوقفون |
| Takımın sana tapıyor sanıyordum. | Open Subtitles | توقعت أن فريقك كان يعبد الأرض التي تسير عليها |
| Yazık. Ben de çok aydınlatıcı olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | اللعنة توقعت أن المقالة ستكون ملهمة جداً |
| Belki bir çeşit travmatik beyin hasarı mevcuttur diye düşünmüştüm, ama hizmet kaydına göre, bir çizik bile almamış. | Open Subtitles | أجل، توقعت أن تكون تعاني . من شكلٍ ما من إصابات الدماغ ، لكن وفقاً لسجل خدمتها العسكريّ . فهي لم تصب بأي شيء |
| Bobby, seni görmeyi umuyordum, telefonda konuşmayı değil. | Open Subtitles | بوبى, يا لها من مفاجئة لقد توقعت أن أراك لا أن أكلمك عبر الهاتف |
| Sağlık nutuklarından birisini dinlemeyi umuyordum. | Open Subtitles | وقد توقعت أن تقول لي بعض التراهات عن الصحة |
| Çünkü biraz yumrukların defalarca insan etine vurma sesini duymayı bekliyordum. | Open Subtitles | لأنني توقعت أن أسمع صوت القبضة على اللحم تتكرر وتتكرر وتتكرر |
| Şu ankinden daha bağlı bir hâlde olmanızı bekliyordum genç hanım. | Open Subtitles | أعترف أنني توقعت أن تكوني مقيدة أكثر من ذلك، أيتها الشابة. |
| - Anlatacağını sandım. - Her reddettiğim teklifi söylemem mi gerek? | Open Subtitles | توقعت أن تخبرنى بذلك - لقد رفضت عرضهم فلماذا أخبرك ؟ |
| Her an bir hipopotamın kalçama değeceğini düşündüm. | Open Subtitles | توقعت أن أصبح فى أى لحظة طعاما لأفراس النهر |
| Duracağımı mı sanıyordun? | Open Subtitles | توقعت أن أنحني؟ |
| Sizler bu gemide görmeyi beklediğim son insanlarsınız. | Open Subtitles | أنتم آخر أناس توقعت أن أراهم على هذه السفينة |
| düşündüğüm kadar kısa olmadığını söylemeliyim. | Open Subtitles | علي أن أقول إنك ليس بالقصر الذي توقعت أن تكونه |