Üç dakika sonra da bir ıkınma ve bebek dışarıdaydı. | TED | ثم بعد ثلاث دقائق، دفعة واحدة و ذلك الطفل بالخارج. |
sonra da bir şef tarafından hazırlanmış tarladan-sofraya yemeklerle ziyafet çekiyorlar. Şef, tarladaki tüm ürünleri en taze halleriyle sunuyor. | TED | ثم بعد ذلك، يتناولون وجبة على مائدة المزرعة يُعدّها أحد الطهاة والذي يعرض كل منتجات المزرعة في ذروة طراوتها تمامًا. |
Sonra tuvalette hareket ettiğini duydum, sonra da tam bir sessizlik çöktü. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك سمعته يستخدم حوض الإغتسال و هذا آخر شئ أعرفه |
Daha sonra Bob beni ara sıra gittiği bu bara, yani Mill'e götürdü. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك اخبرني حول هذا البار كان هو يتردد عليه يدعى الطاحونة |
Sonunda, bir diğer birey, arkasını dönerek oturdu ve sonra katılımını iptal etti, bu sebeple tanınmasın diye görüntüyü mozaiklemem gerekti . | TED | وأخيراً، شخص آخر جلس للتصوير من الظهر ثم بعد ذلك ألغى مشاركته، لذا فقد أضطررت لتمويه صورته كي لا يتم التعرف عليه. |
Peki sonra? | Open Subtitles | ثم بعد ذلك ؟ |
- Birkaç parça eşya alıp kızımın bale resitaline gidicem. | Open Subtitles | لدي بعض المهمات ثم بعد ذلك سأذهب الى حفلة ابنتي |
Bir hafta sonra saldırıya uğramış. İki hafta sonra ise öldürülmüş. | Open Subtitles | وبعدها بأسبوع تعرّض للإعتداء، ثم بعد أسبوعين قُتل. |
CO2 salınımınızı kesin olarak hesaplayabilir Ve sonrasında da bu salınımı nasıl azaltabileceğinize dair öneriler alabilirsiniz. | TED | يمكن أن تحسب بدقة انبعاثات الكربون خاصتك، ثم بعد ذلك ستزود بخيارات لتقليصها. |
Sonra, biri onun için cesedi saklamış ve sonra da... | Open Subtitles | ثم جمد الجثتين شخص ما له ثم بعد ذالك تعرفيـن |
Gittikten sonra da, katil telefon edip, başarınız için sizi tebrik ediyor. | Open Subtitles | ثم بعد ان يهرب منك يتصل بنا القاتل ليحيك على عملك الرائع |
Hatırlayabildiğim kadar uzun zamandır benim için sorun oluşturuyorlar: önce minik bir erkek fatma iken sonra da erkek görünümlü ancak östrojen ağırlıklı bir organizma iken. | TED | كانت مشكلة بالنسبة لي منذ أمد بعيد، بدايةً منذ أن كنت فتاة مسترجلة صغيرة ثم بعد ذلك كصاحبة مظهر ذكوري، قائم أساساً على هرمون الإٍستروجين الأنثوي. |
sonra da vedalaşıp kendi yollarına gidiyorlar. | TED | ثم بعد ذلك قالوا مع السلامة، وذهبت كل واحدة في طريقها |
Bu saçmalık. Önce 3,000, sonra da 2,000 daha. | Open Subtitles | هذه مهزلة أولاً 3.000 ثم بعد ذلك 2.000 زيادة |
Ona vuruyor. Sana söylemiştim değil mi? Bazı insanlar kavga etmeyi sever.sonra da öpüşüp barışırlar. | Open Subtitles | قلت لك, هناك بعض الناس يحبون الشجار ثم بعد ذلك يتصالحون ويقبلون بعضهم |
Burada gördüğünüz gibi, bunu yengeçlere yapay diken takarak yaptık ve Daha sonra onları test ettik. | TED | وقد فعلنا ذلك بوضعنا لهذه الأشواك الإصطناعية في السرطانات كما ترون هنا، ثم بعد ذلك اختبرناهم. |
Daha sonra, binlerce veya milyonlarca yıl boyunca, kuşların bedenleri bu yeni davranışa uyacak şekilde değişir. | TED | ثم بعد آلاف أو ملايين السنين، تتغير أجساد الطيور لتتلاءم مع هذا السلوك الجديد. |
Araştırmacılar Daha sonra PCR'yi yürütür. | TED | ثم بعد ذلك يُشغّل الباحثون الـ بي.سي.آر. |
ve sonra, duyduğuma göre, ailesi bize bir ev verecekmiş. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك حسب ما أسمع فوالديها سوف يعطونا المنزل |
- Birkaç parça eşya alıp kızımın bale resitaline gidicem. | Open Subtitles | لدي بعض المهمات ثم بعد ذلك سأذهب الى حفلة ابنتي |
Yıllar sonra ise, diğer kardeşle evleniyor. | Open Subtitles | ثم بعد سنوات يصبح متزوج من الأخت الأخرى |
Her şeyin durulmasını bekler Ve sonrasında bir çaresine bakarız. | Open Subtitles | يمكننا أن نجعل كل شيئٍ يهدأ ثم بعد ذلك يمكننا التصرف |