Birilerine karşı hisler besleyip yine de iyi bir ajan olabilirsin. | Open Subtitles | أتعرفين لازال بإمكانك أن تحملي مشاعر لشخص ما وستظلين جاسوسة جيدة |
Genelev işlettiğim ve ajan olduğum iddiası ile suçlandım. | TED | قد اتُهمت بإدارة بيت دعارة، و اتهمت بأنني جاسوسة. |
Düşündüğün Hera'ya casusluk yapacağımsa Hera'nın casusu değilim. | Open Subtitles | أنا لست جاسوسة لهيرا كما تظن فى هذه الحالة .. |
Bir Casus olarak eğitildim kimseye işimi söylememek konusunda uyarıldım. | Open Subtitles | دربوني لأصبح جاسوسة و حذروني من أخبر أحداً بما أفعل |
Merak etme. O bir İngiliz ajanı. Randevuya gelecektir. | Open Subtitles | لا تقلق هي جاسوسة بريطانية، ستكون بالموعد |
- Senin suçun değil. - Ben de iyi bir ajanım sanırdım. | Open Subtitles | هذه ليست غلطتكِ - ولقد ظننت أني جاسوسة صالحة - |
Tek hatamda köstebek olduğumu anlarlar. | Open Subtitles | إذا ارتكبت خطئاً واحداً، سيعرفون أنني جاسوسة |
Onun bir karşı ajan olduğuna inanıyoruz amacı uzaktan izleme programına sızmaktı. | Open Subtitles | نعتقد أنّها عميلة جاسوسة تسللت إلى البرنامج |
ajan olacak kadar sabrım olmamasının Bir nedeni var. | Open Subtitles | هناك سبب لأنه لم يكن عندي الصبر لأكون جاسوسة |
Jill'in ajan olduğunu bildiğimizi anlamaması gerek. | Open Subtitles | برتاوسكى نحن لانريدها ان تعلم باننا نعلم انها جاسوسة |
Karının Rus casusu olduğunu öğrenince,.. | Open Subtitles | معرفة أن زوجتك هي في الحقيقة جاسوسة روسية |
Bu seferkinin bir Rus casusu çıkması dışında, ayrıca silahlı arkadaşları vardı. | Open Subtitles | إلا أن هذه كانت جاسوسة روسية ولديها أصدقاء ذوي اسلحة |
Bir Casus olarak eğitildim kimseye işimi söylememek konusunda uyarıldım. | Open Subtitles | دربوني لأصبح جاسوسة و حذروني من أخبر أحداً بما أفعل |
Senin gibi Casus olmayabilirim ama onunla konuşurken sesinin tonu değişiyor. | Open Subtitles | قد لا أكون جاسوسة مثلك لكن صوتك يتغير عندما تتحدثين معه |
Onu şaşırtacak bir şey. Ama bir süper ajanı nasıl şaşırtabilirsin ki? | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى أن أفاجئها ولكن كيف أفاجئ جاسوسة ممتازة؟ |
Hatırlat da bir daha sana casusluk falan yaptırmayalım. | Open Subtitles | و ذكرينى بألا أجعلك جاسوسة لى فى أى شئ بعد الآن |
Chuck, ben sır saklandığını anlayacak eğitimli bir ajanım biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تشك" هل تعرف أني جاسوسة مُدربةٌ؟ " التي تستطيع ان تعرف حين يخفي شخص ما سر |
İlk başlarda işe yaramaz bir köstebek olduğu içindi. Fakat şimdi kendi can güvenliği için bunu yapıyorum. | Open Subtitles | بالبداية لأنّها كانت جاسوسة مفيدة، لكنّي أذهنها الآن لحمايتها |
Pekala. Seyahat acentesinde çalışmıyorum. Ben bir casusum. | Open Subtitles | حسناً ، اسمعي ، أنا لست مرشدة سياحية ، إنني جاسوسة |
Bence tüm bunlar bir rol ve sen, Amir ve İran Hükümeti için çalışan bir casussun. | Open Subtitles | و أعتقد أنكِ جاسوسة من نوع ما تعملين لصالح أمير و الحكومة الإيرانية |
Peki, açık konuşalım, normal bir aile sayılmayız. Sen 20 yıl önce sahte ölümünü hazırlayan eski bir ajansın. | Open Subtitles | حسناً, لنكن صريحين, لسنا نمارس لعبة أنتِ جاسوسة سابقة. |
Yoğun bakım casusun oldum demek. | Open Subtitles | أنا جاسوسة العناية المركّزة الخاصة بكِ |
O, seni ya da beni umursamayan bir KGB ajanıydı. | Open Subtitles | لقد كانت جاسوسة من الدرجة الأولى التي كانت لا تهتمّ بأمرك ولا بأمري |
Benim için bunu yapacak mısın yoksa Dillon'a senin Liber8 köstebeği olduğunu söyleyeyim mi? | Open Subtitles | هل ستقومين بهذا لأجلي، أم أقوم بإخبار (ديلون) بكونك جاسوسة جماعة "التحرير"؟ |
- Belki de bir casustu. | Open Subtitles | جاسوسة ربما؟ |
Ama bir casusla yaşadığıma göre pek iyi bir avcı değilim. Bebeğimizi doğurduğum gün işi bıraktım. | Open Subtitles | نعم فأنا صياد جواسيس , وفي الغالب لست جيدا لانني كنت اعيش مع جاسوسة |