Kalp atışları arasında ameliyat edebildiğini bir düşün. | Open Subtitles | تخبل انك تستطيع ان تجرى جراحه حساسه بين ضربات القلب |
Başka bir hastayla ilgilen, bugün ameliyat yapacağımızı sanmıyorum. | Open Subtitles | قد تريدين أن تأخذي مرضى أخرون لا أظن اننا سنجري أية جراحه اليومك |
Diyelim ki cerrah olmak istiyorsun, tamam mı? | Open Subtitles | مثل,لنقل أنكِ تريدي أن تكوني جراحه,حسنا؟ |
Peki vasküler cerrahi oyunu nasıl gidiyor? | Open Subtitles | اذا كيف كل شيىء فى جراحه امراض النساء سهله؟ |
yaraları yeterince iyileşince debelenip de zarar görmeyecek biçimde hareket edebildiği zaman bir akıl hastanesine konuldu. | Open Subtitles | و حين شفا من جراحه بدرجة كافية قاموا بنقله بدون صراع إلى مستشفى المجانين |
Astsubayı döven eller, yaralarını da sarmış. | Open Subtitles | الأيدى التى ضربت الضابط هى نفسها من قامت بتضميد جراحه |
Bak, dürüst olmak gerekirse yeni böbrek ameliyatı olmuş birisinin salak bir bara gitmesi bence pek uygun değil. | Open Subtitles | لا اعتقد إن الذهاب لبار ما مناسب لشخص حصل علي جراحه في كليته للتو |
Nai, Addison başka bir ameliyat için orada kalacakmış. Onun hastalarına bakar mısın? | Open Subtitles | ناعومي,أديسون ستبقى في المستشفى لعمل جراحه اخرى,أيمكنك ان تأخذي مرضاها؟ |
Çünkü orada durup benliğinle beni rahatsız ettiğin sürece, 25 milyon dolarlık para yığınını ameliyat ediyormuş gibi hissedeceğim. | Open Subtitles | لا، لا، لا تستطيع، لانه طالما ستقف هنا وتتنفس فوق راسي ،، سأشعر اني اجري جراحه |
ameliyat olamam. Başka yolu var mı? | Open Subtitles | لا أستطيع أن أجرى جراحه , هل يوجد طريقة أخرى ؟ |
- Merminin ne kadar hasar verdiğini görebilmek için, ameliyat etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | سنظطر إلى إجراء جراحه لنَرى مدى الدمار التى أحَدثته الرصاصة |
- ameliyat olmam gerektiğini söyledi. - İhtiyacın olabileceğini söylemiş. | Open Subtitles | هو قال اِنني احتاج لـ جراحه , هو قال انك ربمـــآ تحتآجين الى جراحه |
( İç çeker ) Siz böyle büyük bir cerrah , amadünyanın en kötü hasta vardır. | Open Subtitles | انتى جراحه عظيمه لكن انتى تعتبرى اسوء مريض فى العالم |
Açıp içindekini almış. Bunu yapmak için cerrah olmana gerek yok. | Open Subtitles | فتح الصدر وأخذ ما في داخله هذا لا يحتاج للطبيب جراحه للقيام به |
Bir çift elle iki ameliyat yapabileceğim bir cerrahi modüle ihtiyacım var. | Open Subtitles | حسناً , احتاج الى وُحدة جراحه التي تسمح لي القيام بعمليه على مريضين في مرمى يدي المترجم: تقصد نفس الوقت |
Acil cerrahi müdahaleye ihtiyacınız var. | Open Subtitles | أنت تحتاج إلى إجراء جراحه فوريه |
Sanırım yaraları hafızasının karışmasına yol açıyor. | Open Subtitles | أعتقد بان جراحه قد أثرت على ذاكرته قليلاً |
Beyler beni iyi dinleyin. Her birinizin bu çirkin yaraları var... | Open Subtitles | أنتم أيها السادة تفهمونني جيداً لكل منا جراحه غير المرئية |
Duyduğuma göre konsül adayı olduğunda asla pazar yerine halkın arasına çıkmayacak, kendisini alçakgönüllü gösteren o elbiseyi giymeyecek, yaralarını insanlara göstererek onların pis kokan ağızlarından övgü sözleri almayacakmış. | Open Subtitles | سمعته يقسم إنه لو اصبح قنصلاً إنه لن يظهر أبداً فى السوق أو أن يرى جراحه للناس |
Beyin ameliyatı geçirdikten bir hafta sonra hazır hale gelemezsin. | Open Subtitles | أسبوع بعد جراحه في المخ انت لست جاهزا لتزاول مهنة الطب |
Bir gece hastande kalma, küçük bir operasyon, ortalama dört bin. | Open Subtitles | حسناً، قضاء ليله في المشفى واجراء جراحه بسيطه لا اعرف،، 4 آلاف؟ |
Bir 911 ihbarı almışlar, buraya geldiklerinde zaten Yarası sarılmış. | Open Subtitles | لقد استجابوا لنداء طوارئ عندما وصلوا إلى هنا لقد كانت جراحه مُضمدة بالفعل |
Onu ilk gördüğümde, taze Yaralarının geçmesi için acılı bir fizyoterapiye gidiyordu. | TED | عند أول لقاء لنا، كان يخضع لعلاجات ترويض طبي مؤلمة لكي يتعافى من جراحه الجديدة. |
- Forrester, yarasını sar. Onu buluşma noktasına götür. | Open Subtitles | فورستر" فلتضمد جراحه" |
Kalp pili ameliyatından 1985 yılında olduğunu sanarak uyandı. | Open Subtitles | لقد استفاقت من جراحه زرع جهاز تنظيم ضربالت القلب فى عام 1985 |