Evlilik kendimize cesur olacağımıza, sonsuza kadar, beraber olacağımıza dair verdiğimiz bir sözdür... | Open Subtitles | الزواج هو فعل جريئ والذي يتطلب مننا ان نكون بالشجاعة الكافية لنعد أنفسنا |
Sigfrid o kadar cesur ve heyecan verici ki... Eve gitmek istiyorum. | Open Subtitles | وسيغفريد جريئ ، و مثير جدا أنا أريد العودة للبيت |
Ve Sigfrid o kadar cesur ve heyecan verici ki... Ve eve gitmek istiyorum. | Open Subtitles | وسيغفريد جريئ ، و مثير جدا أنا أريد العودة للبيت |
Bir zamanlar sinirlari acan insanlar cok cesurca isler yaptilar. | TED | هناك مرة واحدة في وقت ما قامت فيه الناس بعمل جريئ لفتح الجبهه. |
Biliyorum onu incittim ama onu geri istiyorsam cesurca bir şey yapmalıyım. | Open Subtitles | أعلم أني قد آذيته بشكل سيء، لكن أعرف أيضاً إذا أردت إستعادته، عليّ القيام بشيء جريئ. |
Selma Hala, bu söyleyeceğim biraz Cüretkar olabilir ama yapay döllenmeyi düşündün mü hiç? | Open Subtitles | خالة (سيلما) ما سأقوله قد يكون عملاً جريئ ، لكن هل فكرتي بالتلقيح الإصطناعي؟ |
Hayır, bahse girerim kızı çok iyi tanımıyordu yoksa bu kadar cesur olamazdı. | Open Subtitles | لا، أنا أراهن بأنّ هو لم إعرفها الجيّدة جدا، وإلاّ هو ما كان يمكن أن يكون جريئ جدا. |
cesur bir hamle olduğunun farkındayım insanı sürükleyen dürtülerden biri ama şu ana kadar her şey iyi. değil mi? | Open Subtitles | أنا أدرك أنه كان تحرّك جريئ أحد أولئك الإندفاعات التي إنتزعتك لكن حتى الآن نحن بخير |
Defalarca cesur ve dik kafalı davranışlar sergiledin. | Open Subtitles | تورط العديد من المرات بسلوك جريئ وغير خلوق |
Saldıran kişi dağınık ve düzensiz biri olabilir ya da çok, çok cesur. | Open Subtitles | تَعْرفُ، أمّا هذا المُهاجمِ المهمل والمُشَوَّش، أَو حقاً، جريئ جداً. ساندرز: |
Size sormak gibi ben bu kadar cesur olabilir ne varsa bu yolculuğa geçit aldım ? | Open Subtitles | قد أكون جريئ حتى أسألك، ما الذي أشتري لك تذكرة الدخول لهذه الرحلة؟ |
cesur, kararlı ve dilini kullanmayı iyi biliyor. | Open Subtitles | جريئ و حاسم و تستحق علامة جيد جدًا بإستخدام اللسان في التقبيل |
Canlı tavırlar arasında eğlenceli olmak, Fresh Prince (Will Smith'in oynadığı bir dizi rolü) gibi canlı olmak, modern, maceracı olmak Errol Flynn gibi heyecanlı ya da cesur olmak, atik ya da çevik, dünyevi olmak, sözünü geçirmek, Gandalf gibi büyüleyici ya da gizemli olmak vardır. | TED | لعوب، حيوي طازج مثل الأميرة الطازجة، المعاصرة ، والمغامرة، منفعل أو جريئ مثل ايرول فلين، أو ذكي أم رشيق ، دنيء، الاستبداد، سحري أو غامض مثل غاندلف |
Bu cesur çocuğu yaşasaydı şef Gusteau'nun da yapacağı gibi ödüllendirmeliyiz. | Open Subtitles | أَخذَ a خطر جريئ ونحن يَجِبُ أَنْ نُكافئَ ذلك، ككبير طبَّاخين Gateau سَيكونُ عِنْدَهُ. |
Eğer bunu yapacak kadar cesur değilsen o zaman nasıl benim gibi idaresi zor bir kızı sevmenin iniş ve çıkışlarıyla baş edecek cesareti göstereceksin. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك الشجاعة لفعل ذلك ثم , ثم كيف ستصبح جريئ بما يكفي للتعامل معي صعودا وهبوطا من المحبة وباعتراف الجميع صيانة عالية فتاة مثلي؟ |
cesur ve yaratıcı bir çocuktu bana en iyi stajyerlerimi hatırlattı. | Open Subtitles | أي طفل جريئ ومبدع مثل ذلك - ذكّرَني البعضِ أطبائي المقيمين الأفضلِ. |
Buna rağmen son ana kadar, yaşamına anlam katmak için cesurca mücadele etti. | Open Subtitles | و برغم ذلك فإلى وقت قريب وهو يكافح بشكل جريئ... لفهم حالته... |
İtiraf etmeliyim ki Guerrera Hanım kaçmadan evvel kardeşler cesurca savaştı. | Open Subtitles | أنا يَجبُ أَن أَقُولَ الإخوةَ قاتلوا بشكل جريئ قَبلَ أَن هَربت الآنسةَ Guerrera |
cesurca olacak. | Open Subtitles | ولكنه سَيَكُونُ جريئ |
Cüretkar bir atakla, Anakin Skywalker Padawanı, Ahsoka, Jedi Şövalyelerinin geleceği olan, Galaksideki Güce duyarlı çocukların listesini içeren çalıntı bir holocronu geri almak için... kurnaz ödül avcısı Cad Bane'in savaş gemisine borda ettiler. | Open Subtitles | في هجوم جريئ (أناكين سكاي ووكر) (و متدربته، (آسوكا إستقلوا سفينة حربية لمطاردة (صياد الجوائز، (كاد بايم |