"جريت" - Translation from Arabic to Turkish

    • koştum
        
    • Great
        
    • kaçtım
        
    • koştun
        
    • Griet
        
    • kaçtın
        
    • koşup
        
    • koşarak
        
    • koşarsam
        
    • koşmuştum
        
    • rastladım
        
    • koşmuşsun
        
    Ultamaraton koşusu yaptım. 50 mil kadar bir mesafeyi koştum. TED ثم جريت لـ 50 ميل، ماراثون المسافات البعيدة
    Oraya yanımda hiçbir medikal ekipman olmadan koştum. TED جريت إلى هناك على الأقدام. و لم يكن لدى أي معدات طبية.
    Öğrencilerime haber vermek için koridordan sınıflarımın birine koştum. TED جريت عبر القاعة تجاه أحد الفصول التي أدرسها لأخبر طلابي.
    Sizinle konuşmak istedik, çünkü Great Kills Park'ta hiç bir fiziksel kanıt bulamadık. Open Subtitles انهم سبب تراجعها نود التحدث اليكى لأننا لم نجد أى دليل ملموس فى جريت كيلز بارك
    Hiçbir fikrim yok. Kız gibi kaçtım. Buraya ilk kez iniyorum. Open Subtitles ليس لديّ فكرة , لقد جريت كالفتاة أنا لا أعرف هذا المكان علي الإطلاق
    İkimiz de vurulmuştuk, ama sen bana değil, ona koştun. Open Subtitles لقد أُصيب كلينا، لكنكِ جريت إليه وليس إليّ. لقد حظى بكل إهتمامكِ.
    Tavan arasına Griet için bir döşek atın. Open Subtitles ضعي مرتبة في الغرفة العلوية لتنام "جريت" فيها
    Bence, önce Garza'yı öldürdün, Sonra kız arkadaşının evine kaçtın ve küçük bir ziyaret yaptın. Open Subtitles أعتقد أنك قتلت غارزا ثم جريت للبيت لصديقتك للقليل من الإسترخاء
    Sise doğru koştum ama onu bulamadım. Open Subtitles لا أجد ما أبحث عنه، جريت في الضباب ولم أستطع العثورعليه
    Ve sonra da yanlış tarafa koştum herkes geri dön, geri dön diye bağırıyordu. Open Subtitles وبعد ذلك أنا جريت في الطريق الخاطئ والجميع كان يصرخ عد، عد
    O kadar hızlı ve uzağa koştum ki yalnız kaldım ve bu kötü bir şeydi. Open Subtitles جريت بسرعة ثم وجدت نفسي وحيداً لقد كان سيئاً
    O kadar hızlı ve uzağa koştum ki yalnız kaldım ve bu kötü bir şeydi. Open Subtitles جريت بسرعة ثم وجدت نفسى وحيداً لقد كان سيئاً
    Kapatmak için dışarı koştum bahçede meşe ağacı olduğunu unutmuşum. Open Subtitles جريت للخارج لأوقفه ونسيت أن لدينا شجرة بلوط
    Vadinin dört yanında, neredeyse 15 km. koştum. Open Subtitles ولقد جريت مسافة عشرة اميال فى جميع أنحاء المقاطعة
    [TED ortaklığı ile Great Big Story] Anlatıcı: Dünyayı değiştirmek için büyük bir fikirleri vardı. TED [جريت بيج ستوري بالاشتراك مع TED] الراوي: كانت لديهم فكرة كبيرة لتغيير العالم.
    Neyse yarın yayıncılara Great Smith sokağındaki Tacket Sproule'a git. Open Subtitles ... حسناً غداً ، الناشرون تاكيت وسبرول في شارع جريت سميث
    Kendime şokladım ve bir baktım ki kalbim atıyor. Polisten korktuğumdan daha çok korktum ve kaçtım. Open Subtitles ولصدمتي أنا لدي دقات قلب لقد رعبني هذا الأمر أكثر من الشرطة لذلك جريت سريعا
    Kız arkadaşım Ruby Wills'e kaçtım. Open Subtitles جريت لبيت حبيبتي , روبي ويليس وفتحت الباب
    İkimiz de vurulmuştuk, ama sen bana değil, ona koştun. Open Subtitles لقد أُصيب كلينا، لكنكِ جريت إليه وليس إليّ.
    Griet de stüdyoyu o uyanmadan temizleyebilir. Open Subtitles وتقوم "جريت" بتنظيف المرسم كل صباح قبل أن تنزل
    Topunu alıp eve kaçtın ve hiçbir zaman başka biriyle oynamayacaksın. Open Subtitles جمعت كراتك و جريت للبيت و قررت ان لا تلعب مع أي احد مجدداً
    Aceleyle balo salonuna girip pistte yerini belirledim ona doğru koşup yüzüne ve göğsüne yumruklarımla vurmaya başladım ta ki kuzen Sebastian beni götürene dek. Open Subtitles لقد هرعت إلى صالة الرقص رأساً ووجدته جريت نحوه و بدأت أضربه على وجهه و صدره بيداى
    O öntarafa saklanırdı ben de koşarak anneme onun kaza geçirdiğini söylerdim. Open Subtitles أختبأ أمام المنزل... ...بينما أنا جريت لأخبر أمي أنة قد أصيب
    Ne kadar hızlı koşarsam o kadar çok boşaldım. Open Subtitles جريت أسرع، كان شيئاً جميلاً وتوالتالذروات.
    Kısa bir süre önce, Londra Maratonu'nda koşmuştum. Open Subtitles انا فى الحقيقة جريت فى مارثون لندن منذ فترة قليلة
    Eve'e rastladım ve bana giyindiğini söyledi. Open Subtitles جريت إلى "إيف" وقالت لي أنك كنتي ترتدين ملابسك.
    Kokuna bakılırsa epey koşmuşsun. Open Subtitles رائحتك تدل على أنك جريت كثيراً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more