"جسرا" - Translation from Arabic to Turkish

    • köprü
        
    İngiliz'lerle Yerli'ler arasında bir köprü kurma düşlerini canlı tutmak için mücadele ettiler. Open Subtitles حيث كافحا لإبقاء حلمهما حيا في بناء جسرا ما بين الإنجليز و الهنود
    Anne şempanze yavruları diğer ağaçlara geçebilsin diye kollarıyla köprü yapar. Open Subtitles أم القرود تصنع جسرا بذراعيها لكي يصل أطفالها من شجرة لأخرى
    Böylece medya ve bu anonim kadınlar arasında bir köprü yaratmış olduk. TED وبذلك انشأنا جسرا بين الاعلام والنساء العاديات.
    Karelerden köprü yapamayız, çünkü tren geldiğinde böyle oynamaya başlar. TED لا نستطيع أن نصنع جسرا بالمربعات، لأن القطار سيأتي، ويبدأ في الإهتزاز.
    Böylece ben, sesli ve sessiz dünyalar arasında bir köprü görevi görüyorum. Bunu yaparken müziğe ve onun temsil ettiği sanata sadık kalıyorum. TED بفعل ذلك، سأصبح جسرا بين عالم السمع وعالم الصُّم، والتأكيد من أنني أمثل الموسيقى والفن الذي تمثله الموسيقى.
    Danny, Kutsal Şehrin altındaki boğazı aşmak için ona köprü yaptırdı. Open Subtitles يجب يبنى لدانى جسرا يمتد عبر الهوة تحت المدينة المقدسة
    Güzel bir köprü olacaktı, Johnny. Daha önce nasıl farketmedim tuhaf doğrusu. Open Subtitles لكان جسرا جميلا الغريب اننى لم الاحظه من قبل
    Ben almış olduğumuz eğitimin... ikimizin dünyasına köprü olabileceğini ummuştum. Open Subtitles اناآملت.. ان تعليمه الغربى سيساعده ليكون جسرا بين عالمينا.
    Batı'da aldığı eğitim dünyalarımız arasında bir köprü kurmasına neden olacaktı. Open Subtitles ان تعليمه الغربى سيساعده ليكون جسرا بين عالمينا.
    Bu çocuk "umuda" açılan "cesaret" isimli bir köprü yarattı. Open Subtitles لقد اعطانا ذلك الولد جسرا الى الاماني يدعى الشجاعة
    Evet, bu işteki ilk emir evrenlerarası bir köprü kurmaktı. Open Subtitles حسنا ً ، الطلب الأول للعمل أن نخلق جسرا ً بين الأكوان
    Acı ve korkuyla bir köprü inşaa edemezsin değil mi ? Open Subtitles ولا تستطيع أن تبني جسرا من الآلام والخوف، أليس كذلك؟
    Fransızlar, Andres'e bir kale inşaa edip, Calais bölgesinin içine köprü hazırlamışlar. Open Subtitles قام الفرنسيون ببناء القلعة في اردريه وبعد ذلك جسرا نحو بالي من كاليه
    İyi bir adamdır ama yakamayacağımız bir köprü değil. Open Subtitles إنه رجل جيد، لكنه ليس جسرا أننا لا يمكن أن يحرق.
    Bir köprü olması gerekiyormuş. Open Subtitles تقول الصدفة انه من المفترض ان هناك جسرا هنا
    Hayatlarını ailelerine adamış iki adam Asya ve güney Avrupa kıtalarının köprü vazifeliğini yapmış... Open Subtitles ان رجلين مخلصين لحياة عائلتيهما ... ... يمدان جسرا بين قارتي اسيا و جنوب اوروبا ...
    "Sevdiğin kişi için, tesadüflerden bir köprü inşa etmektir." Open Subtitles أن تبني جسرا من الفرص لملاقاه حبك
    "Bu, aşkın için tesadüflerden bir köprü inşa etmektir." Open Subtitles إنها تبني جسرا من الفرص لملاقه حبك
    Sevdiğin kişi için, tesadüflerden bir köprü inşa etmektir. Open Subtitles أن تبني جسرا من الفرص لملاقاه حبك
    Bu, aşkın için tesadüflerden bir köprü inşa etmektir. Open Subtitles إنها تبني جسرا من الفرص لملاقه حبك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more