"جسور" - Translation from Arabic to Turkish

    • köprü
        
    • köprüler
        
    • Cesur
        
    • köprüleri
        
    • köprüsü
        
    • yürekli
        
    • korkusuz
        
    • cesursun
        
    • Köprülere
        
    Orada ana dikmeli dört tane harika çelik köprü var. Open Subtitles لديهم أربعة جسور مذهلة هناك بما في ذلك عمود سقف
    Germe ilkesini kullanan uzun kirişli köprülerden diğer bir tür gergi askılı köprü ve bunlardan çok var. TED لكن النوع الآخر من جسور البحور الطويلة التي تستخدم مبدأ الشد هي الجسور المدعومة بالكوابل، ونحن نرى الكثير منها.
    Hem çeviri hem de geçişte bunlar kaybolmuştu, kendimle aramda köprüler kurma zamanımın geldiğini anlamıştım. TED كل هذا ضاع أثناء الترجمة والتحول، وعندما أدركت ذلك، قررت أن الوقت قد حان لأبدأ بناء جسور تربط بين شخصياتي.
    Base jumping ise sabit duran objelerin üstünden binalar, antenler, köprüler gibi--dağlar ve uçurumlardan yapılan atlayışlar. TED القفز القاعدي هو القفز المظلي من أماكن ثابتة كالمباني ، والواقط الهوائية ، جسور ومن الأرض أقصد الجبال ، المنحدرات
    O da seni Cesur bir korsan gibi hissettirdi olduğun bu kişi yerine bir nevi huysuz eczacı. Open Subtitles و هي جعلتكَ تشعر و كأنّكَ قرصان جسور بدلاً مما أنتَ عليه تاجر مخدّرات حاد الطباع نوعاً ما
    Bu algoritma şimdi bir bilgisayar programına yüklendi ve köprüleri hafifletmek, yapı kirişlerini hafifletmek için kullanılıyor. TED وقد تم وضع هذه الخوارزمية في أحد البرامج يستخدم الآن لصناعة جسور خفيفة الوزن, لجعل حزمة البناء خفيفة الوزن.
    Bana demokrat bir vatandaş ve bir köprü kurucu olarak şekil verdiler. TED لقد رأوني كمواطنة ديمقراطية وصانعة جسور.
    DB: Evet ve biz burada köprü olmaya çalışıyoruz, özellikle de Trump'a karşı küçümseme hisseden izleyicilere, Şunu söylemem şart, bu gerçek bir durum. TED ديڤيد برووكس: نعم، ونحن نحاول بناء جسور هنا، خاصة للجهور الذي لديه إزدراء لـ ترامب، من المهم القول، لا، هذا أمر حقيقي.
    Diğer taraftan, bizde öyle subaylar var ki, örneğin Reeves ve Hughes bunlar Hindistan'da birçok köprü inşa etmişlerdir. Open Subtitles من ناحية أخرى ضباطى ريفز و هيوز قد بنوا جسور فى جميع أنحاء الهند
    köprü yoktu ve gündüzleri vapurlar sürekli devam eden hava saldırıları altındaydı. Open Subtitles لم يكن هناك جسور و اثناء النهار، كانت القوارب التى تعبر النهر تحت هجمات متصله من سلاح الجو الألمانى
    Siyasi anlamda stratejik noktalar ve kişiler ile köprüler kurmalıyız. Open Subtitles نريد بناء جسور مع بعض المواقع في السياسة
    Ellerimizi birbirimize uzatmalıyız, resmi politik çizgileri yok saymalı, sivil toplumlar arasında gayriresmi köprüler kurmalıyız. Open Subtitles وتجاهل خط السياسة الرسمية وخلق جسور صلة بين المجتمعات والمواطنين لكي نجلبهم نحو التغيير
    Teraslı bir süitte kaldık otelin içinde köprüler, nehirler ve kayıklar vardı. Open Subtitles بقينا في جناح السقيفه وهناك جسور وانهار .. و ..
    Bana "senin gibi olmak istiyorum" dediğini hatırlıyor musun? Cesur, sadık ve sabırlı. Open Subtitles أتذكر قولك بأنّك أردت الغدوّ مثلي، جسور ووفيّ وصبور؟
    Dikkatli olmanı istiyorum. Cesur ama dikkatli. Open Subtitles إنّما أطلب منك توخي الحذر، جسور لكن بحذر.
    Şunu söylemeliyim, ...çok Cesur bir adamsın. Open Subtitles أقرّ بأنك رجل "جسور جدًا = عامر بالأحشاء".
    Osney, Albert ve Millenium köprüleri dahil olmak üzere tam 5 köprüden geçecekler. Open Subtitles سوف يعبروا خمس جسور, بالاضافة الى جسر اوسني ... جسر البريت وجسر الالفية
    2) Belki de kıtalar arasında kara köprüleri varolmuştu. Open Subtitles وثانيهما أنه ربما كان هناك جسور برية تربط بين القارات، ‏
    Bolca su, balık avlama köprüsü, balıkçı teknesi ve tarpon balığı. Open Subtitles الكثير من الماء و الكثير من جسور الصيد و قارب صيد السمك و سمك التربون المتداول
    Aslan gibi yürekli ve gururlu ol. Aldırma sana kızanlara, gönül koyanlara ya da sana karşı ittifak edenlerin düşme peşine. Open Subtitles كن جسور وفخور كالأسد، ولا تلق بالٍ .لمن يكرهونك ويعادونك أو يتآمرون ضدك
    Dünya standartlarında on dövüşçü ve ring. On ölümcül raund. Bir korkusuz şampiyon. Open Subtitles "عشرة مقاتلين عالميين، قفص قتال واحد عشر جولات مميتة، وبطل جسور واحد"
    Bence sen harika birisin. cesursun, eğlencelisin. Gördüğüm en çekici adam olabileceğinden bahsetmiyorum bile. Open Subtitles إنّك جسور وظريف، ولا سيّما ربّما أكثر رجل جاذبيّة التقيته قطّ.
    Dünyanın Köprülere ihtiyacı var. TED العالم بحاجة إلى جسور.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more