"جلبته" - Translation from Arabic to Turkish

    • getirdim
        
    • getirdin
        
    • getirdiğin
        
    • aldım
        
    • getirdiği
        
    • getirdi
        
    • aldın
        
    • getirmiş
        
    • getirmiştim
        
    • verdiğim
        
    • getirdiğim
        
    • getirirsen
        
    • getirdiniz
        
    • getirdiğiniz
        
    Caz gösterisi için İskender'i beraberimde getirdim! Open Subtitles جلبته ليكون برنامجنا أفضل جلبته ليكون برنامجنا أفضل
    İsteyen kimse yok gibiydi, ben de eve getirdim. Open Subtitles ،لم أعتقد ان احداً قد اراده لذلك جلبته للمنزل
    Şiddet. Onu burada uygulaman yeterince zararlıydı ne var ki beraberinde eve getirdin ve ben de pekala sana göz yumdum. Open Subtitles رغم أنه من السيئ استخدامك للعنف هنا إلا أنك جلبته معك للمنزل، وأنا سمحت لك بهذا
    Boru son anahtardı. Ve onu bize sen getirdin. Open Subtitles لقد كان البوق المفتاح الأخير، و أنت جلبته لنا.
    Meksika'dan getirdiğin çok karmaşık bir madde ile... deneyler yaptığını söylüyor. Open Subtitles يقول فيها أنك كنت تقوم بعمل على عقار معقد جدا الذي جلبته معك من المكسيك.
    Sana yaban mersinli kek aldım. Ama yaban mersinini sevmediğini biliyorum. O yüzden hepsini ayıkladım. Open Subtitles لقد جلبت لكِ خبزاً بالعنب البريّ, لكني أعلم بأنك لا تحبينه لذا جلبته كله
    Şu yanında getirdiği hayırsevere bak. Open Subtitles ولكن أنظر إلى الشيء الجيد الذي جلبته معها.
    Onu eve getirdim. Dört yaşındaydım ve adını Peter koydum. Tamam mı? Open Subtitles لذا جلبته للمنزل , كنت بالرابعه تقريبا وسميته بيتر في نهاية اليوم الذي جلبته به
    - Evet. Onları denize serpmek istediğini söylemiştin ben de gelirken yanımda getirdim. Open Subtitles أتذكّر قولكِ أنّكِ تُريدين نثرهم في عرض البحر، لذا جلبته معي.
    Kapana kısılmış gibi hissediyordum bende onu oyun alanına getirdim. Open Subtitles لقد بدأت الشعور بأن كل شئ محبوس لذا فقد جلبته إلي الملعب
    Biraz sorun çıkarttı ama onu yola getirdim. Open Subtitles لقد سبب لي القليل من المشاكل لكني جلبته تماما في المكان الذي اردته فيه
    Eğer istediğin onun doğmadan ölmesini istiyordun neden onu bu dünyaya getirdin ki? Open Subtitles و إذا كنتَ ترغب في رؤيته يموت بهذه السرعة فلماذا جلبته إلى هذا العالَم من البداية؟
    Bana gerçekten ne getirdin kargo pilotu? Open Subtitles ما الذي جلبته لي حقًا، يا طيّار البضائع؟
    Bize ne getirdin? Yoldaş mı yoksa esir mi? Open Subtitles ومن هذا الذي جلبته لنا، رفيق أَم أسير؟
    Her getirdiğin çok acılının, aynısından bir tane de orta acılısından getir. Open Subtitles لكن مهما جلبته مثير جدا سيظهر معتدلا أيضا
    Bak sana ne aldım bak bak Open Subtitles لقد جد جديد انظر إلى ما جلبته لك انظر إلى هذا
    Şu yanında getirdiği hayırsevere bak. Open Subtitles و لكن أنظر إلى الشيء الجيد الذي جلبته معها
    Teknoloji onları, dünyanın en zor bulunan yırtıcılarından biriyle yüz yüze getirdi. Open Subtitles التكنولوجيا جلبته لهم وجها لوجه مع واحد من اكثر الحيوانت المفترسه المراوغه على كوكب الارض
    Ne aldın bana? Open Subtitles ما الذي جلبته لي؟
    Kadını eve getirmiş ve gece yarısı civarında da öldürmüş. Open Subtitles جلبته الى بيتها وقتلها حوالي منتصف الليل.
    Onu geçen yıl Noel partisine getirmiştim ama bütün gece otoparkta kusup durdu. Open Subtitles جلبته إلى حفلة عيد الميلاد العام الماضي، لكنه قضى الليلة في المرآب يتقيأ.
    Bu bölüme verdiğim bir zarar varsa, gerçekten üzgünüm. Open Subtitles و أنا أعتذر عن العار الذي جلبته لهذا القسم
    - getirdiğim yemek ne kadar idare eder? Open Subtitles تجهيز الغذاء الذي جلبته أنا لى متى يدوم؟
    Ama eğer bir kez daha onu buraya getirirsen Tanrı şahidimdir ki, hayatın boyunca pişmanlık duyarsın. Open Subtitles ولكن لو جلبته الى هنا مرة أخرى أقسم بالله سوف تعيشين لتندمي على ذلك
    Ne bok yemeye onu buraya getirdiniz? Open Subtitles لماذا بحق الجحيم جلبته الى هنا ؟ - همم ؟
    Bize getirdiğiniz bu adamın 2166'ya geri dönmesi gerekiyor. Open Subtitles الرجل الذي جلبته أمامنا مطلوبة عودته إلى عام 2166

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more