"جواسيس" - Translation from Arabic to Turkish

    • casus
        
    • casusları
        
    • casuslar
        
    • ajan
        
    • ajanları
        
    • ajanlar
        
    • casusu
        
    • casusluk
        
    • casusların
        
    • ajanı
        
    • ajanız
        
    • casusuz
        
    • köstebek
        
    • casuslarını
        
    • casuslarından
        
    Bir kamp, Pomerania'da Polonya'da casus olarak çalışmaları için eğitiyorlar. Open Subtitles مخيم، في بوميرانيا حيث أنهم تدريب جواسيس للعمل في بولندا.
    Onlara casus demişlerdi. Peki ya Guantanamo? Open Subtitles لقد قالوا بأنهم جواسيس ، ماذا عن غوانتنامو ؟
    Savaş çıkarsa, içimizdeki casusları barındırmak gibi bir lüksümüz olamaz. Open Subtitles إن لم تكن هناك حرب ستكون هناك جواسيس في وسطنا
    casuslar rotadan ayrılmadığını kontrol etmek ve ayrılırsa da öldürmek için gönderilmişti. Open Subtitles تم إرسال جواسيس للتأكد من انه لم يهرب ويطلقون عليه لو هرب
    Bu gece ajan gibi davranmamamız için hiçbir neden yok. Open Subtitles ليس هناك سبب لانستطيع أنا وأنت أن نصبح جواسيس الليلة
    Çünkü garantisini bile veririm, Henry'in bu binada ajanları var. Open Subtitles لانني اضمن لكي ان هنري لديه جواسيس في هذا المبنى
    Hiçbiriniz üniformalı değilsiniz. Bu yüzden casus sayılıyorsunuz. Open Subtitles لايوجد منكم من يرتدى الزى الرسمى لذلك انتم تعتبرون جواسيس
    Hepsi ingiliz ajanı çünkü. Hepsi casus. Open Subtitles لانهم جميعاً عملاء بريطانيين رجال استخبارات، جواسيس
    Onlar casus. Köpek CIA için mi çalışıyor? Open Subtitles إنهم جواسيس هل تعمل الكلاب لدى المخابرات المركزية؟
    Peki, casus değilseniz, kimsiniz siz? Open Subtitles حسنا، لو لم تكونا جواسيس ماذا تكونون إذا؟
    Kimseye güvenemem. O şeytanın her yerde casusları var. Open Subtitles انا لا أثق بأحد الشيطان لديه جواسيس فى كل مكان
    - Aramızda düşman casusları var. Open Subtitles لأن بيننا جواسيس للعدو أيها الجنرال أرنى الجواسيس
    Belki bana şifreyi verirdin, şimdi her yere casuslar koydunuz. Open Subtitles ربما تستطيع ان تعطني كلمة السر الآن بعد أن وضعت جواسيس في كل مكان
    casuslar hakkındaki söylentileri dikkate almayın çünkü şüphe korkuyu doğurur. Open Subtitles لا تعيروا اهتمام للشائعات التي تتناقل عن وجود جواسيس لأن الشك يؤدي إلى الخوف
    Bilemiyorum, Blaine. ajan olmak için biraz gençler, değil mi? Open Subtitles لا أعلم، أعني أنهم يبدون أصغر سناً من أن يكونوا جواسيس
    Ama şunu biliyorum ki, bu ikisi ajan olmak için yaratılmış. Open Subtitles لكن ما أعمله حق المعرفة هو أن هذان قد ولدوا ليكونوا جواسيس معاً
    Buna göre, bazı önemli istihbarat ajanları uyuşturucu trafiği içinde görünüyor. Open Subtitles تحمل أسماء بعض جواسيس اكبر الشركات فى عمليات تهريب المخدرات فى المدينة.
    Ölmemi istedi, buraya ajanlar bile gönderdi. Open Subtitles انها أرادت موتي , حتى انها ارسلت جواسيس الى هنا
    O adam nasıl öldürüldü bilmiyorum. Biz Optrika casusu değiliz. Open Subtitles أنا لا أعلم كيف قتل هذا الرجل و نحن لسنا جواسيس أوبتركيين
    casusluk olabilir, her şey olabilir. Neler buldun Kensi? Open Subtitles ربما يكونوا جواسيس, يمكن ان يكونوا اي شئ.
    casusların rahatça gezmesine izin vermeyiz. Open Subtitles وليس من سياستي للسماح جواسيس لبالتجول بحرية.
    - Bizler ajanız. Issa Karpov bizim için değerli olabilir. Open Subtitles نحن جواسيس عيسى كابروف ربما يكون ذا قيمة عندنا
    casusuz sonuçta. Open Subtitles نحن جواسيس في نهاية الأمر حقًا
    Yıllardır senin yöntemlerini kabul ediyorum ama burada bir köstebek avındayız. Open Subtitles لقد قبلت وسائلك لسنوات,وتوجد عملية صيد جواسيس تجرى هنا
    Bunu bana bırakın. Kardinal'in casuslarını atlatmanın bir yolunu bulurum. Open Subtitles دعي الأمر لي, سأجد طريقة لأتخلص من جواسيس الكاردينال
    Cumbraland'da Kjartan'ın casuslarından beni kurtardığını hatırlıyor musun? Open Subtitles أنقذتني من جواسيس كجارتان في كامبرلاند أتذكر ذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more