"جيّدا" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyice
        
    • çok iyi
        
    • dikkatlice
        
    • için iyi
        
    • iyi bir
        
    • pek
        
    • kadar iyi
        
    • için de iyi
        
    Bazen şovlarda iyice göremiyorsun, çünkü bilirsin uzun boylu insanlar ayakta durur. Open Subtitles أحيانا في الحفلات، لا تستطيع الرؤية جيّدا بسبب وقوف الناس الطويلين.
    Ve bunu yapacak Yahudi'nin yüzüne iyice bakmanızı istiyorum! Open Subtitles وأريدكم أن تنظروا جيّدا في وجه اليهوديّة التي ستقتلكم
    çok iyi bir oyuncu değilim ama yüzüm sayesinde çalışıyorum. Open Subtitles ذلك ليس جيّدا لممثّل. هذا هو مصدر عملى أعرف ذلك.
    Ve eğer bu fotoğrafa dikkatlice bakarsanız, alt tarafının biraz kahverengimsi olduğunu görürsünüz. TED انظروا جيّدا إلى هذه الصورة الفوتوغرافيّة، الجزء السفلي منه بنيّ اللّون.
    Yaşlılar için iyi değil. Esnaflar için de iyi değil. TED ليس جيّدا للمسنين . ليس جيّدا لأصحاب المتاجر
    İşinizi pek iyi yapmıyorsunuz değil mi yüzbaşı? - Vaktinizi harcıyorsunuz. Open Subtitles أنت لست جيّدا في عملك، أليس كذلك أيّها الملازم؟
    O kadar iyi hatırlıyor ki çalıştığın restoranın yanından geçerken sen bir an görmesi yetti. Open Subtitles تذكره جيّدا لدرجة أنّها تعرّفت عليه من لمحة بسيطة بينما كنّا نسير على مقربة من المطعم الذي تعمل فيه
    Bu arada da bu evliliği iyice düşün taşın sen çünkü bunu artık yapabileceğimi hiç sanmıyorum. Open Subtitles و بينما أنت تبحث، فكّر جيّدا في هذا الزواج، لأنّني لا أستطيعُ فعلهذابعدالآن.
    Oradaki musluğunda iyice kapalı olduğundan emin olmak için tekrar kalkıp mutfağa gitmiş. Open Subtitles بعدها نهضت و توجّهت للمطبخ لتتأكد من إغلاق الصنابر جيّدا
    Gaz, makine yağı ve güherçile alın karıştırın ve iyice sallayın. Open Subtitles هات غاز، زيت الات، ملح صخري اخلطهم معا، ورجّهم جيّدا
    Silah bulabileceğimi düşünerek iyice aradım. Open Subtitles فتشتها جيّدا ، لعلّي أجد شيئا ، لكن...
    Bu arada dostum, işte bu yüzden biz çok iyi anlaşıyoruz. Open Subtitles على فكرة يا رجل, هذا السبب الذي جعلنا نعمل جيّدا معا, اوتعلم؟
    Milli Güvenlik kaynaklarını çok iyi kullanacağız desenize. Open Subtitles هذا يبدو إستعمالا جيّدا لموارد أمننا القومي.
    çok iyi eğitilmiş, uykudaki bir Rus ajanıyla karşı karşıyasınız. Ne pahasına olursa olsun kimliğin korur. Open Subtitles أنتما في مواجهة عميل روسي نائم مدرّب جيّدا الذي سيحمي هويته بأيّ ثمن.
    - Lütfen dur. - 5 yaşına gelene kadar her gün dikkatlice kontrol etmiştim. Open Subtitles ارجوكِ توقّفي كنت افحص ذلك القضيب جيّدا يوميّا حتّى اصحبت في الخامسة
    Mucize olur da bu mesajı alırsan... dikkatlice dinlemeni istiyorum. Open Subtitles لو أمكنكِ بمعجزة ما ...سماع هذه الرسالة أريد منكِ الإصغاء جيّدا
    Silahları ve patlayıcıları saklamak için iyi bir yer. Open Subtitles يمكن أن يكون مكانا جيّدا لإخفاء الأسلحة والمتفجرات.
    Siz işinizi bitirirken, ben de gideyim artık, çünkü hepimizin bir arada görünmesi bizim için iyi olmaz. Open Subtitles ...سأغادر، وأترككما تواصلان .لأنّ الأمر لن يكون جيّدا لو تمّت مشاهدة ثلاثتنا معا
    Eğer daha iyi bir rol modeli olsaydın burada olmazdım. Open Subtitles لم أكن لأكون هنا لو كنت لعبت دورك كعارض جيّدا
    Sen iyi bir kumarbaz değilsin. Kafanı satsaydın. Open Subtitles أنت لست مقامرًا جيّدا كان من الأجدر بك أن تبيع رأسك
    Delilik bayanlar arasında pek de hoş karşılanmıyor. Open Subtitles ذلك النوعِ مِنْ الشيءِ لا يَجْلسُ جيّدا ً مَع السيداتِ
    Belki de düşündüğün kadar iyi değilsindir öyle olsaydın beni daha önce yakalardın. Open Subtitles ، حسنا ، ربما لست جيّدا كما تعتقد و إلا اكنت قد اكتشفت ذلك في وقت أسرع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more