| Buraya endişelerimi gidermeye geldim ya da en azından ne olduklarını görmeye. | Open Subtitles | جِئتُ هنا لتَبديد قلقِي، أَو لَهُ بَعْض السقيفةِ الخفيفةِ على الأقل عليهم. |
| Buraya kasabaya gelmemeni söylemeye geldim, Abe. | Open Subtitles | جِئتُ لإخْبرك أَنْ لاتأتي إلى البلدةِ، آبي. |
| Sizinle çok önemli bir konu hakkında konuşmaya geldim. | Open Subtitles | جِئتُ للكَلام معك حول مسألة ذات أهمية كبيرةِ. |
| Hafta sonu için gelmiştim. Buralı bir kızla tanıştım. | Open Subtitles | جِئتُ هنا لعطلة نهاية الإسبوعِ، و قابلتُ هذه البنتِ المحليّةِ. |
| Size dövüş sanatıyla ilgili bir turnuvadan söz etmeye geldim. | Open Subtitles | جِئتُ للكَلام معك حول بطولة فنون الدفاع عن النفس. |
| Sonunda senin uğruna bu ülkeye kadar geldim. | Open Subtitles | أخيراً جِئتُ إلى هذه البلادِ الأجنبيةِ لأجلك. |
| Buraya geldim ve kapıyı açık buldum sizi burada bekleyebileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | جِئتُ هنا ووَجدتُ البابَ يَفْتحُ، لذا إعتقدتُ بأنّني يُمْكِنُ أَنْ أَنتظرَك هنا. |
| Siz ikiniz uykuda iken ben geldim ve her ikinize de baktım. | Open Subtitles | بينما أنت كُنْتَ كلاهما نائم جِئتُ فيه ونَظرتُ إلى كلاكما. |
| Hikayeden ziyade seni görmeye geldim. | Open Subtitles | التأريخ ذلك ينطبق على الشيطانِ. جِئتُ لرُؤيتك. |
| Gölge'yi öldürecektim, buraya geldim. | Open Subtitles | أنا كان لا بُدَّ أنْ أَقْتلَ الظِلَّ عندما جِئتُ هنا |
| Seni dışarı çıkarmak için Beijing den geldim. Şu an caddedeyim. | Open Subtitles | جِئتُ من بكين لنخرج سويه ، أَنا في الممرِ؟ |
| Hepinizle savaşamayacağımı biliyorum, o yüzden size katılmaya geldim. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّني لا أَستطيعُ مُحَارَبَة أنتم جميعاً، لذا جِئتُ للإلتِحاق بكم. |
| Hiçbir şey, koku yüzünden geldim. Kot kokusu aldım. | Open Subtitles | جِئتُ فيه لأنني يُمْكِنُ أَنْ أَشتمَّ الدينيم. |
| Ben ailedenim büyükbaba. Evime geldim. | Open Subtitles | حَسناً أَنا العائلة جدّي وأنا جِئتُ الي البيت |
| Müzayeden için ben de teklif vermeye geldim. | Open Subtitles | جِئتُ للعَرْض على مادةِ مزادِي المفضّلةِ. |
| Buraya sadece yaptığınız işi görmeye geldim. Anladınız mı? | Open Subtitles | جِئتُ للإشْراف على عملِكَ هنا وحسب,هل فهمتني؟ |
| Efendimin bana hiç bahsetmediği bir yere geldim. | Open Subtitles | جِئتُ إلى مكان سيدَي مَا سَبَقَ أَنْ أخبرَني عنه. |
| Onunla gelmiştim, ne istediğini öğrenmeliyim. | Open Subtitles | انا جِئتُ مَعها، يَجِبُ أَنْ أَكتشفَ الذي تُريدُة. |
| Buraya Marsten evini kiralamaya geldiğimi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تَتذكّرُ بأنّني جِئتُ هنا لإسْتِئْجار بيتِ مارستون؟ |
| Hayır, hayır, odaya geliyorum ve hiçbir şey bıraktığım gibi değil. | Open Subtitles | لا، لا، أنا فقط جِئتُ للغرفة وكل شيء ليس كما تركته |
| Warlock'a geldiğim zaman genç bir kızdım | Open Subtitles | عندما جِئتُ إلى وورلوك، كنت فتاة صغيرة جداً |
| Sadece kitap için özür dilemek adına gelmedim. | Open Subtitles | جِئتُ للإعتِذار حول أكثر مِنْ فقط الكتاب. |
| Senin için Amerika'ya geldiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ الإعتِقاد جِئتُ إلى أمريكا لَك. |