Cheesie Charlie's'de rezervasyon yaptırmanın ne kadar zor olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف كم كان صعباً للحصول على حجز في تيشزي تشارلي |
Yani rezervasyon listeniz veya misafir kaydınız yok öyle mi? | Open Subtitles | أتقول لي أنه ليس لديك قائمة حجز أو سجل نزلاء؟ |
- Gitmeliyiz. 30 dakika sonra rezervasyonumuz var. - Hayır, hayır, hayır! | Open Subtitles | تبا ً, يجب أن نذهب لدينا حجز في غضون 30 دقيقة لا, لا |
Bana bu otelde bir rezervasyonum olduğunu söyleyen bir kartpostal aldım. | Open Subtitles | وصلتني هذه البطاقة البريدية والتي مفادها أن لدي حجز بهذا الفندق |
Başka yerde Rezervasyonunuz varsa, seve seve sizinle gelirim. | Open Subtitles | إن كان لديك حجز في مكان آخر فيسرّنيالذهابمعك. |
Bu adamın romantik gece anlayışı bir idam sahnesine iki kişilik yer. | Open Subtitles | ان الليله الرومانسيه لدي ذلك الرجل هو حجز مقعديين امام منصه للاعدام |
Altı ay sonra New England'da harika bir haftasonu ardından Rich en sevdikleri restoranda bir rezervasyon yaptırdı. | TED | وبعد ستة أشهر، بعد نهاية أسبوع ممتع في نيو أنجلند، حجز ريتش مائدة عشاء في مطعمها الرومانسي المفضل. |
14:25'teki Frankfurt uçağına bir rezervasyon yaptırmak istiyordum. | Open Subtitles | أود حجز مقعد في رحلة الثانية والنصف المتوجهة لفرانكفورت |
Özür dilerim, beyler. Çardak rezervasyon formunuza bir bakabilir miyim? | Open Subtitles | أعذروني أيّها السادة المحترمين هل يمكنني إلقاء نظرة على استمارة حجز الشرفة؟ |
-Bu gece cuma gecesi orası rezervasyon yapan patronlara ait. | Open Subtitles | -إنها أمسية الجمعة وهذه الطاولات لكبار الزبائن الذين لديهم حجز |
Saat 10:00 için rezervasyonumuz var. Gece üçe kadar terminalde oturamazsın | Open Subtitles | ثمّ اخْرجُي من المطارِ لدينا حجز في العاشرة |
Dinle, yemek için bir rezervasyonumuz var. Bunun için yola koyulmalıyız. Tamam mı, Jeffy? | Open Subtitles | اسمعوا لدينا حجز هناك فلنمضى أليس كذلك ياجيفى؟ |
Ama her şey son anda belli oldu, o yüzden rezervasyonum yok. | Open Subtitles | نعم. لكن مجيئي هنا كان إرتجال اللحظة لهذا ليس عندي حجز مسبق. |
Bir de iptal etmem gereken bir yemek rezervasyonum var. | Open Subtitles | و أنا لدي حجز للعشاء وأنه يجي علي أن الغيه |
Efendim, eğer başka bir yerde Rezervasyonunuz varsa-- Doldur bakalım. -Teşekkürler. | Open Subtitles | إن كان لديك حجز في مكان آخر فيسرني الذهاب معك |
Otel restaurantında saat 21:00'e Rezervasyonunuz var. | Open Subtitles | لديكم حجز للطعام في مطعم الفندق في تمام التاسعة |
Londra, bir yer ayırtma varmı Paul Allen adına ? | Open Subtitles | لندن,هممم,هناك حجز هل يوجد أي حجز باسم بول ألين ؟ |
Dün gece New York Polisi uyuşturucu taşıdığından şüphelendikleri bir kamyonete el koymuş. | Open Subtitles | تم حجز شاحنة يشتبه فى انها تحمل المخدرات من قبل نى.بى.ى. اخر مساء. |
Yarın gece için düzgün bir yer rezerve ettirme... konusunda iyi şanslar. | Open Subtitles | أجل , حظاً موفقاً لايجاد حجز في مكان راقي قبل لليلة غد |
Sana söz veriyorum... O'nu güvenli bir şekilde geri getirip koruma için gözaltına alacağız. | Open Subtitles | أعدك أننا سنعيده بأمان و نحتجزه حجز وقائي |
Birinciliği elimde tutmak istiyorsam birkaç ders almam gerektiğini söyledi, kısacası bu tayt içinde ceza. | Open Subtitles | قال أنى يجب أن آخذ بعض الحصص إن أردتُ أن أحتفظ بالمركز الأول بالأساس أظن أنه حجز من نوع ما |
Takma adla giriş yaptı ve hala bir şeyler arıyor. | Open Subtitles | لقد حجز تحت اسم مزيف ولا تزال تبحث عن شيء |
Laurie sadece 4 yer ayırtmış. | Open Subtitles | اسفه ايمي لقد حجز لوري 4 مقاعد فقط هل ابدو رثه? |
Moskova'ya gidecek bir uçak kiralamış. | Open Subtitles | انه حجز طائرة المتجة الى ماسكو. |
Daha sonra şiddet görürsem izini süremeyeceğim bir adamın rezervasyonunu kabul etmekten başka çarem yok. | TED | وقد لا يكون لى خيار آخر إلا أن أقبل حجز من شخص لا يمكن تعقبه إذا أتضح لاحقا أنه عنيف. |
Sonraki gece için Charlotte'dan saat 23:25'e uçak ayırttı. | Open Subtitles | لقد حجز على رحلة الى شارلوت الساعة 11: 25 الليلة بعد الغد |