"حرمان" - Translation from Arabic to Turkish

    • mahrum
        
    • yoksunluğu
        
    Etrafta bulunduğumuz süre boyunca iktidardaki insanlar bizim olan hayatları yaşamaya cesaret eden trans insanları hayatlarından mahrum etmeye çalıştılar. TED منذ تواجدنا، حاول أصحاب النفوذ السعي إلى حرمان الأشخاص المتحولين من حقوقهم لأننا أردنا أن نحيا حياتنا كما نرضاها.
    Ama sen nedense, burda kalmayı tercih ediyorsun, ...insanları askeri ve idari yeteneklerinden mahrum bırakıyorsun. Open Subtitles و لكنك قد اخترت البقاء هنا فى نزلك و حرمان الشعب من موهبتك كجندى و قائد
    Kendimi bir şeylerden mahrum etmeyi sevdim. Eğlenceli. İnzivaya çekilmek gibi. Open Subtitles أني أحب حرمان نفسي من الأشياء، في ذلك مرح ورهبانية.
    Evet, çok acı bir mahrumiyet olacak. Doğrusu sayın leydinin arkadaşlığından mahrum kalmaya nasıl dayanacağım bilmiyorum! Open Subtitles انه حقا حرمان قاسي جدا، بالكاد اعرف كيف ساتحمل خسارة رفقة سيادتها
    Rüya yoksunluğu, dalga geçilecek bir şey değildir. Open Subtitles حرمان الحلم شيء لا يمكن العبث به
    Bu yaşlarda bir kızı arabada kendinden yaşlı adamlarla sevişme fırsatından mahrum edemezsin. Open Subtitles لا يمكنك حرمان مراهقة من فرصة تبادل القبل مع شباب أكبر منها في مواقف السيارات
    Debelenmeni izleme zevkinden mahrum kalmak istemedik. Open Subtitles لم نرد حرمان انفسنا من متعة مشاهدتك و انت مرتبك
    "İlişki denen şey plastik çarşaflar ve vücudu oksijenden mahrum bırakmayı kapsamamamlı." Open Subtitles الجنس في العلاقات من المفترض أن يستخدم البلاستيك لأجله حرمان الشخص من الأكسجين
    Kızlarını bok kokan külotlu çoraplarından mahrum etmek istemem. Open Subtitles لا أريد حرمان فتياتك من سراويلهم ذات النكهة اللعينه
    Hücrelerini kendi elektrik yükünden mahrum bırakacak. - Şekil değiştirmeye güle güle. Open Subtitles حرمان تلك الخلايا من شحنتها الكهربية سينهي أيام تحوله
    Morgan, elektronik aletler uykudan mahrum eden bir mavi ışık yayıyor ve gece bu yüzden uyuyamıyorsun. Open Subtitles مهلا، مورغان أتعلم أن الالكترونيات تعمل على خلق نوع من حرمان النوم بسبب الضوء الأزرق وهذا يمنعك من النوم ليلا
    Klasik taktikler. Uykudan mahrum etme, açlik grevi. Open Subtitles الإجراء المعتاد، حرمان من النوم، إضراب عن الطعام
    Hangi baba, oğlunu böyle bir mutluluktan mahrum bırakır ki? Open Subtitles أي نوع من الأب يريد حرمان ابنه من السعادة؟
    Bir oğlu hasta annesinden mahrum bırakmak istemem. Open Subtitles حسنا، أنا أكره حرمان ابن من زيارة أمه المريضة
    Klasik taktikler. Uykudan mahrum etme, açlık grevi. Open Subtitles ‫الإجراء المعتاد، حرمان من النوم، إضراب عن الطعام
    Ebeveyni bir hastalık nedeniyle velayet haklarından mahrum bırakmak düpedüz ayrımcılıktır. Open Subtitles حضرة القاضي، حرمان أمّ من حقوق حضانتها بسبب مرض هو تمييز صارخ
    Kara yengeçleri, karides çiftliklerine yer açmak için buldozerle temizleniyor; sahildeki fırtına barınakları ve doğal su filtreleri talan ediliyor ve balıklar ana üreme ortamlarından mahrum oluyor. TED حيث تُجرف أشجار الأيكه الساحلية لإفساح المجال لمزارع الروبيان، وحرمان المجتمعات الساحلية من الحماية ضد العواصف والترشيح الطبيعي للمياه وكذلك حرمان الأسماك من موطنها الأصلي.
    -Richard'ı mirastan mahrum etmek istediğini biliyorum. -Bunu Eleanor da biliyor. Open Subtitles أعلم أنك تريد حرمان "ريتشارد" من العرش و"إلينور" أيضاً
    Hücrelerini kendi elektrik yükünden mahrum bırakacak. Open Subtitles حرمان تلك الخلايا من شحنتها الكهربائية،
    Hayır. Uyku yoksunluğu terapisinden bahsediyorum. Open Subtitles لا , انا اتكلم عن علاج حرمان النوم
    Uyku yoksunluğu ilaçları... Open Subtitles أدوية حرمان النوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more