olmasını bekleme. Hatta olmasını dahi ümit etme. | Open Subtitles | لا تنتظر حصول الأحداث و لا حتى تعجل بحصولها |
Ama hiç değilse bir daha olmasını engelleyebiliriz. | Open Subtitles | و لكن يمكننا أن نفعل هذا يمكننا أن نمنع حصول هذا الأمر مجدداً |
Bu sayede bir kriz olmadan önce yardım fonlaması başlatabiliriz. | TED | مع ذلك يمكنكم فعلياً تمويل المساعدات قبل حصول الأزمة. |
Patlama olmadan tamir edilmesi daha akıllıca geldi. | Open Subtitles | لقد إعتقدت أنه من الحكمه إصلاحها قبل حصول الإنفجار |
Hadi ama, herşeyin bu kadar kolay olması seni hiç rahatsız etmiyor mu? | Open Subtitles | أعني ، بربّك ألا يضايقك حصول كل ذلك بهذه السهولة ؟ |
Onun tek istediği bunun bir daha olmaması | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي تعرفه هو أنها لا تريد حصول هذا الأمر مجدداً |
Sana söylemedim ama bir gün böyle olacağını biliyorduk. | Open Subtitles | لم أُرِد إخبارك بهذا، لكنها وصلت إلى مرحلةٍ حيث حصول هذا أمرٌ متوقّع |
Çünkü, bak, bunun olmasını benden çok isteyen biri olamaz, tamam mı? | Open Subtitles | لسبب! اسمعي. لا أحد يرغب في حصول هذا أكثر مني , طيب؟ |
Bu toplantının amacı kimseyi suçlamak değil ama bunların nasıl olduğunu anlamak istiyoruz, ayrıca böyle bir şeyin yeniden olmasını engellemek de istiyoruz. | Open Subtitles | ..بل لمعرفة كيفية حصول الكارثة وعلى العكس لتفادي حصول ذلك ثانيةً |
Şayet telâfisi yoksa, insanlar bunun olmasını istemez. | Open Subtitles | في حالة لم تستنتجي ذلك فالناس لا يودون حصول هذا |
Eğer bu insanlar ölürse, bu sen öyle olmasını seçtiğin için olacak. | Open Subtitles | ان مات هؤلاء الناس فذلك لأنك اخترت حصول ذلك |
Anlayamayacağın şekillerde bu işten zarar göreceksin ve hepimizin iyiliği için bunun olmasını engellemeye çalışıyorum, ama bana doğruyu söylemelisin. | Open Subtitles | ستتأذى في المسألة بطرق أنت تغفلها وأحاول الحؤول دون حصول هذا لمصلحتنا جميعاً لكن عليك أن تخبرني بالمصدر الحقيقي |
Wraith'leri, bu galaksinin halklarının toparlanmak için yeterli zamanları olmadan, erken uyandırdınız. | Open Subtitles | أيقظتم الأشباح مبكراً ، قبل حصول سكان هذه المجرة على الوقت الكافي للتعافي |
Siz de bu olmadan önce gidip evine bir bakmak istiyorsunuz. | Open Subtitles | وتود إلقاء نظرة خاطفة داخل منزلها قبل حصول ذلك؟ |
Ama o ödev olayı olmadan önce, yakınlaşmaya başlamıştık. | Open Subtitles | لكن قبل حصول ذلك الشيء المتعلق بالمقالة, كنّا نتقرّب من بعض, أعني... |
Bir şey olmadan geçirdiğimiz tek haftamız bile yok. | Open Subtitles | لم يمر اسبوع بدون حصول شيء معنا |
Ama bu olması pek mümkün olmayan durum gerçekleşirse bu bağı koparabilir misiniz? | Open Subtitles | ولكن رغم استبعاد حصول هذا.. فهل يمكنك وقف الصلة؟ |
Peter, bir kadın tüpünü kapattırdığında onun daha hızlı ve güvenilir olması hariç, erkekten farksız olur. | Open Subtitles | بيتر .. إنها مايعادلها للذكور مثل حصول المرأة على تضييق الفرج |
# olması yengeçlerin kendi tokmakları # | Open Subtitles | من الممكن الأمل في حصول المحار على مطارقه |
Lily'nin annesi olmaması konusunda her zaman biraz hassas oldum. | Open Subtitles | اظن انني دائما كنت حساسا زيادة عن اللزوم بشأن عدم حصول ليلي على أم |
Bir komplikasyon olmaması hâlinde öğleden sonra taburcu olabilir. | Open Subtitles | في حال عدم حصول أي مضاعفات، ستعود إلى منزلها بعد ظهر اليوم. |
Veya soygunun olacağını daha önce biliyor olabilir miydi? | Open Subtitles | أو من الممكن أنه كان على دراية مسبقة بشأن حصول عملية السرقة ؟ |
Bu sabah aramam gerekenin Joanna olacağını bilseydim tüm bu kabusun önüne geçebilirdik. | Open Subtitles | لو عرفت في هذا الصباح اني من المفترض ان ابحث عن جوانا لاستطعت ان امنع حصول هذا الكابوس |