Sadece onu korumaya çalışıyordum en başından beri yapmam gerektiği gibi. | Open Subtitles | كنت احاول حمايته فحسب كما كان يجب ان افعل منذ البداية |
Yani, bu çocuğu önemsiyorsun, ve belli ki onu korumaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أعني، أنتِ تهتمين بشأنه، ومن الواضح أنكِ كنتِ فقط تحاولين حمايته. |
Onu korumak istiyorsun biliyorum ama daha iyi bir yolu olmalı. | Open Subtitles | أنا أعرف بأنكِ تريدين حمايته ولكن هناك طرق أفضل من ذلك |
Sana söylemek istemedim çünkü olan biteni öğrenmeden onu korumak istedim. | Open Subtitles | لم أرد أن أخبرك لأنني أردت حمايته حتى أفهم ما يجري |
Onu korumaya çalışan herkese rağmen Shere Khan, çocuğu kesinlikle öldürür. | Open Subtitles | سيقتل شيريخان بكل تأكيد الولد وكل من يحاول حمايته |
Kadehi bulmaya ve onu korumaya yemin eden üç şövalyeden sonuncusu. | Open Subtitles | الأخ الأخير من ثلاثة أخوة أقسموا أن يعثروا على الكأس و يقوموا على حمايته |
Kaçıran kişi, onu soğuktan korumaya çalışmış yanlışlıkla boğmuş olabilir. | Open Subtitles | المختطف ربما حاول حمايته من البرد خنقه عن طريق الخطأ سأجري اختبارات |
Randy ve Tanya onu aldatıyorlarmış. Onu korumaya çalıştığı çok açık. | Open Subtitles | راندى وتانيا كانوا يتلاعبون معا لذا فهى تحاول حمايته |
O saldırmaya devam edecek ve sen onu korumaya devam edeceksin. | Open Subtitles | إلى متى سيتمر في التجاوزات , وأنت ستستمر في حمايته |
O kadar çok seviyorlarmış ki onu dünyadaki tüm tehlikelerden korumak istemişler. | Open Subtitles | كانوا يحبون لدرجة أنهم أرادوا حمايته من جميع الأخطار الموجودة فى العالم |
Onu gerçekten seviyor ve korumak istiyorsan o teste girmeli. | Open Subtitles | إن كُنتِ تحبيه حقاً، وتريدي حمايته عليّه أن يخضغ للإختبار |
Kim olduğunu bilseydi onu korumak çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | سيكون من الأيسر بكثير حمايته لو كان يعرف من هو |
Hiçbirini kontrol edemem ve onu korumak için o kadar uzun süre çok çabaladım ki artık yapamaz oldum. | Open Subtitles | أمور لم أستطع السيطرة عليها لقد حاولت جاهدة ولوقت طويل حمايته حتى جاء الوقت الذي لم أستطع فعل ذلك |
Birileri orayı korumak ya da kurtarmak adına birşeyler yapıyordur, ben de bunun için gönüllü olurum diye düşünmüştüm ama kimsenin bir şey yapmadığını fark ettim. | TED | وقد افترضت أن أحدهم يعمل على حمايته والمحافظة عليه وأستطيع التطوع، لكنني أدركت أنه لا أحد كان يفعل شيئا. |
Seni bu sayede seveceğini ve koruma altına alacağını düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعتقد أنه سيحبك بسبب هذا وستحصل على حمايته ، أليس كذلك؟ |
Sizlerin yargılamasından önce benim mevkim ve kilisem onun koruması altında ve ona başvuracağım. | Open Subtitles | الذي التمس له أمامكم جميعا الآن وأضع نفسي وكنيستي تحت حمايته |
Haklısın. Onu korumam gerekmiyor. Eğer o yapmak istiyorsa, ben hazırım. | Open Subtitles | انتِ محقة, ليس عليَّ حمايته, لو يريد فعله, انا مستعدة. |
Antonie'in zaman zaman onu korumayı tercih ettiğini gördüm. | Open Subtitles | وقد شاهدت أنتوان يختار حمايته مره بعد الأخرى. |
Onu da koruyor. Aranızdaki mesafeyi ayarlamak senin sorumluluğunda. | Open Subtitles | بل حمايته هو أيضاً، إنها مسؤوليتكِ الإبقاء على تلك المسافة محفوظة |
Her şeyle alakası var. Bebek geleceğin anahtarı olabilir ve korunması gerekir. | Open Subtitles | كل شىء ، قد يكون ذلك الطفل المفتاح للمستقبل و تجب حمايته |
Ruh sağlığı daha fazla bozulamaz. Onu sürekli korumamız gerek. | Open Subtitles | لا يمكن ندعه ينهار أكثر من ذلك يجب علينا حمايته بدوام كامل |
Sonrasında yapacaklarında ise onu koruyamazsın. | Open Subtitles | آيًا يكن ما يفعله حينها، لايمكنكِ حمايته |
Ama bana güvenmen ve beni koruman gereken bir şey olarak düşünmeyi bırakman gerekiyor. | Open Subtitles | لكن عليك الوثوق بي والتوقف عن اعتباري كشيء وجب حمايته |
Bu yüzden burayı korudum. Ama sonsuza dek koruyamam. | Open Subtitles | و لذلكَ قمتُ بحماية هذا المكان لكنّني لا أستطيع حمايته إلى الأبد |
Korkarım tahmin ettiğimizden çok daha uzun bir süre onun güvenliği olarak kalacaksınız. | Open Subtitles | أخشى أنّك قد تحتاج للبقاء في فرقة حمايته لفترة أطول ممّا كان مُتوقعا. |
Sahip olduğu her şey arasında kurtarmaya çalıştığı tek şey oydu. | Open Subtitles | من بين كل ممتلكاتها ذلك هو الشيء الوحيد الذي حاولت حمايته |
Onu korumaktan yoruldum, yalnızca onunla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | ،لقد سئمت من حمايته اريد التحدّث إليه فقط |