| Ve annemin anlamadığı şey ben birleşik süper bir meslek icat etmeye çalışmıyordum. | TED | ولكن ما لم تدركه أمي أنني لم أكن أحاول اختراع مهنة خارقة مركبة. |
| İşte benim büyük fikrim: Dövmelerin size süper güçler verebileceğine inanıyorum. | TED | هذه هي فكرتي العظيمة: أنا أؤمن أن الوشوم تمدك بقوة خارقة. |
| Tanrım! Buradaki herkes süper güçleri olan bir savaşçı değil. | Open Subtitles | يا الهي ليس كل واحد هنا هو صاحب قوة خارقة |
| Uzun lafın kısası, bilim ya da doğaüstü olaylar sonucu dirilir. | Open Subtitles | باختصار، يُعاد تجميع جسده بواسطة العلم، أو ربّما تكون قوى خارقة. |
| Son üç gündür seks yapmıyorum ve bu bana süper bir güç verdi. | Open Subtitles | لم أقم علاقة منذ 3 أيام تقريباً وأعتقد بأنه قد منحني قوى خارقة |
| süper güçleri olan bir erkeğin istemeyen kadının duymak istediklerini söylüyorsun. | Open Subtitles | ذلك بالضبط ما أقوله للمرآة التي لا تُريدُ رجلاً بقوة خارقة |
| Gardiyan varlığından haberdar olmadığın bir süper Klon olabilir mi? | Open Subtitles | غارديان , هل يمكن نسخة خارقة توجد بدون معرفتك ؟ |
| Hiçbir süper güçleri ya da samuray kılıçları yok, ama hayatta kalabiliyorlar. | Open Subtitles | ليس لديهما قوى خارقة أو سيوف ساموراي ولكنهما يبقيان على قيد الحياة. |
| süper kahramanlık kısmını unutabilirim artık ama. Mümkün olabilir mi bunlar? | Open Subtitles | أنا يمكن أن ننسى أن خارقة جزء الآن، على الرغم من؟ |
| Ama bir grup robot arıları süper kahraman aleti kullanarak alt ettik bunun uğruna bir beşlik çakılmazsa neye çakılır bilmem. | Open Subtitles | ولكن نحن فقط الفوز على مجموعة من النحل الروبوت باستخدام دوهيكي خارقة ، وإذا كان هذا هو يست عالية خمسة يستحق، |
| Yani bir kez daha National City'de süper güçlü bir canavar tasmasından kurtuldu. | Open Subtitles | لذا, مرة اخرى وحش ذو قوة خارقة اطلق له العنان في مدينة نيويورك |
| Bu gezegendeki herkesin mi süper güçleri var yoksa sadece bizim mi? | Open Subtitles | إذًا هل الجميع بهذا العالَم لديه قوى خارقة أم أنا وأنتِ فحسب؟ |
| Seni kırmak istemem dostum ama süper güçlerin yok senin. | Open Subtitles | آسف لمصراحتك بالأمر يا صديقي ولكنك ليس لديك قوى خارقة |
| Olay şu, bir süper gücün olabilir ama bir dezavantajı olacak. | Open Subtitles | الفكرة هي أنه يمكنك الحصول على قوة خارقة لكن فيها عيب |
| Kurtulmak için bir süper gücün olmasını dilediğin gerçek hayattaki durumlar için yani. | Open Subtitles | لمواقف الحياة الواقعية التي تتمنين فيها لو كانت لديك قوة خارقة تخرجك منها؟ |
| Peki şimdi bir süper güç kullanabilseydin onu ne için kullanmak isterdin? | Open Subtitles | وإن استطعت استخدام قوة خارقة الآن ما الذي تود أن تفعله بها؟ |
| doğaüstü bir güçle çekip sökebileceğimiz bir kapı kolu falan... Bunu nasıl düşünemedim? | Open Subtitles | مثل مقبض يمكن أن ننزعه بقوة خارقة كيف اني لم افكر بهذا ؟ |
| Her birinize dinozorlar diye tabir edilen canlıların sahip olduğu olağanüstü güçler verilecek. | Open Subtitles | كل واحد منكم سيحصل على قدرات خارقة تعادل قوة المخلوقات القديمة التى تسمونها الديناصورات |
| özel yetenekli bir sonraki cici kız kapımı çalsın diye mi bekleyeyim? | Open Subtitles | هل أنتظر أن تظهر فتاة أخرى صاحبة قدرات خارقة تطرق بابي ؟ |
| Tüm Dünya senin üstün gücünü ve yeteneklerini tanıyacak. | Open Subtitles | العالم كله سيعرف أنا كريش . يمتلك قوة خارقة فوق العادة |
| Uçabilir, ağzından ateş çıkarabilir ve doğa üstü kuvvete sahiptir. | Open Subtitles | إنه يستطيع الطيران، و قذف النيران، و لديه قوّة خارقة |
| Bilimsel koşullar altında paranormal bir kabiliyete sahip olduğunu gösterebilen kişiye 10.000 dolar ödül verecekler. | TED | هم سيعطون جائزة 10،000 دولار لأي أحد يظهر تحت ظروف علمية، أن لديه قدرات خارقة للعادة. |
| Bir şekilde, beynin mucizevi bir sinaptik işlevi vasıtasıyla şarkı söylerken kekelemek imkansız. | TED | بشكل ما، من خلال وظيفة خارقة متشابكة في العقل البشري، من المستحيل أن تتأتأ وأنت تغني. |
| Yani, kötü adamımız inanılmaz ve yeni ve güçlü saldırı tekniklerine ihtiyacımız var. | TED | ولهذا، لدينا شرير بقوى خارقة لا يُمكن تخيلها. |
| Ya sana müthiş güçlerim olduğunu ve hayalini kurduğun şeyleri verebileceğimi söyleseydim? | Open Subtitles | اذا أخبرتك أن لدي قدرات خارقة لأمنحك كل ما لم تحلم بأن تناله؟ |
| Supergirl gibiydim. Hem babamın hem annemin güçleri vardı. | Open Subtitles | وكأنني فتاة خارقة كلا والديّ كان لديهم قوى خارقة |
| Tüm Super PAC’leri sonlandıracağını düşünebildiğimiz bir Super PAC başlatmayı deneyeceğiz. | TED | سنحاول إطلاق ما نعتقد أنه لجنة عمل سياسي خارقة لإنهاء كل لجان العمل السياسي الخارقة الآخرى. |
| Kadınlar konuşabilir, siyahlar kayak yapabilir, beyazlar güçlü binalar yapabilir, güçlü güneşler oluşturabiliriz. | TED | تستطيع النساء الكلام، والسود يتزلجوا، يبني البيض مباني قوية، نحن نبني شمساً خارقة. |
| "Yakında onlar 4400'lerden olmayan ama insan üstü güçlere sahip ilk kişiler olacaklar." | Open Subtitles | ومع مرور الوقت سيكونون أول أشخاص غير الـ 4400 يمتلكون قدرات خارقة وسيستخدموها |
| Derdim şu ki sizin gibi insanların tanrısal güçlerinin olması ve sadece havalı kostümler giyerek dünyayı daha iyi bir yer haline getirebileceğinizi sanmanız. | Open Subtitles | علّتي هي أن أمثالكم ممن يملكون قوى خارقة تحسبون أن بوسعكم تحسين العالم بارتداء أزياء مبهرجة فحسب. |