| Tamam, bak, bu araca çok özel ilgi göstermeni istiyorum. | Open Subtitles | حسنا أسمع اريدك ان تعطى اهتماما خاصا لتلك السيارة حسنا؟ |
| Ama eninde sonunda herkes için, kişiye özel bir kanser tedavi yöntemi geliştireceğiz. | TED | أظن أننا تدريجيا، سنصمم للكل علاجا خاصا للسرطان. |
| Sizlere özel bir şey vermeden buraya gelmemem gerektiğini düşündüm. | TED | أعتقدت أنه لا يمكن أن آتي هنا دون أن أعطيكم شيئا خاصا. |
| Davete özel bir konferanstı. | TED | كان مؤتمرا خاصا بالمدعوين فقط. وقد رعي من طرف الجمعية الأميركية للسرطان |
| Ağabeyi evden pek çıkmazdı. özel bir neden mi vardı? | Open Subtitles | انه من النادر عليه مغادرة منزله, أكان هناك سببا خاصا لهذه الزيارة ؟ |
| özel bir zırhlı tren yola çıkarmak üzereyiz, Albay. Yüksek öncelikli. | Open Subtitles | نحن نجهز قطارا حربيا خاصا , كولونيل لهاسبقيهاولى. |
| Tetiği ve kabzayı özel bir bantla sardım. Bir dene. | Open Subtitles | وضعت شريطا خاصا على الزناد و المشط هيا جربة |
| Tetiği ve kabzayı özel bir bantla sardım. Bir dene. | Open Subtitles | وضعت شريطا خاصا على الزناد و المشط هيا جربه |
| 24 Eylül gecesi, özel bir komando timi topların yakınına gitmeyi başardı dev mermi kaldıraçlarının altına dinamit döşedi ve geri çekilip Kraliyet Donanması tarafından kurtarılmayı bekledi. | Open Subtitles | وفي ليلة 24 سبتمبر، مجموعة فدائية مدربة تدريبا خاصا نجحت في اختراق قلب المدفع و زرعت متفجرات في قاعدة الرافعات العملاقة |
| Bu özel bir tür çılgınlık olmalı. | Open Subtitles | لابد و أن يكون ذلك شكلا خاصا من أشكال الجنون |
| özel bir şey deneyelim. Timmy, bunları dene. | Open Subtitles | لنجرب شيئا خاصا نوعا ما ارتدى هذا , تيمى |
| Çünkü gerçekten sana göstermem gereken özel bir şey var. | Open Subtitles | لأن.. لأن هناك شيئا خاصا جدا قد وعدت بأن اريكي اياه |
| Ve 6-parmaklı adam ortaya çıkıp da özel bir kılıç istediğinde, babam bu işi kabul etti. | Open Subtitles | و عندما ظهر صاحب الأصابع السته و طلب سيفا خاصا فأن أبى قام بالمهمه |
| Sıradaki konuşmacımız, bu gece size söyleyecek... çok özel şeyleri olan Vietnam gazilerimizden biri. | Open Subtitles | متحدثنا التالي واحد من قدامي الحرب الفيتنامية الذي لديه شيئا خاصا للغاية ليقوله الليلة |
| Kendimi, bunun ne kadar özel olduğunu düşünürken bulurum. | Open Subtitles | و أتذكر أنني كنت أفكر في نفسي هذا حقا خاصا |
| Onun için özel bir şey yapmalıyız. Ne dersin? | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئا خاصا بالنسبة له، لا تظن؟ |
| Kızım Rıza'nın geçmişini araştırmak için özel bir dedektif tuttu. | Open Subtitles | لقد استأجرت ابنتى محققا خاصا للتحقق من شخصية ريزا |
| Ve Johnny Masa'nın problemi nedir? O ve kız arkadaşı ilk defa çok özel bir şey yapacaklar. | Open Subtitles | حسن، هو و صديقته يريدون أن يفعلوا شيئا خاصا في الولهة الأولى |
| Donna'ya çok özel bir şey almalıyım her baktığında benim bir salak olduğumu hatırlatmalı. | Open Subtitles | يجب أن أقدم لدونا شيء خاصا حقا شيء يذكرها ،أنه رغم فكرة أني أحمق |
| Ve de minnettar; Kendi yerim, Kendi bekar hayatım olduğu için. | Open Subtitles | وبالشكر لأن لدي منزلا خاصا, وحياةً مستقلة وأنت كنت كذلك أيضا |
| Yani, Nick'le aranızdakiler oldukça özeldi. | Open Subtitles | أعني، ما كان بينك وبين "نيك" كان حقا خاصا |
| Ve sizden, resmin ortasındaki üç küçük çatala özellikle dikkat etmenizi istiyorum. | TED | وأريدكم أن تبدوا اهتماما خاصا بهذه الشوكات الثلاث الصغيرة في منتصف هذه الصورة. |
| Evin ucuzdu. Ve kendime ait bir yere ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لقد كان البيت رخيصا و كنت أحتاج مكانا خاصا بى |