Kızını buraya sakladı ve sonra taklidini ortaya çıkardı. | Open Subtitles | لقد خبأ إبنته هنا ثم وضع شبيهة فى الشارع |
Kızını buraya sakladı ve sonra taklidini ortaya çıkardı. | Open Subtitles | لقد خبأ إبنته هنا ثم وضع شبيهة فى الشارع |
Ürünümüzü nereye sakladığını söyleyecek mi bir bakalım, ne dersin? | Open Subtitles | لنذهب ونرى إن كان مستعداً لإخبارنا أين خبأ منتجنا، حسناً؟ |
Mücevheri nereye sakladığını bilmiyordum ama mektubu nereye koyduğunu bana daha önceden göstermişti. | Open Subtitles | و أنا لم أعرف أين قد خبأ البضاعة لكنه أراني من قبل أين يحتفظ بالخطاب |
Ben de mücevheri aynı yerde saklamış olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لذلك خمنت أنه ربما خبأ المجوهرات في المكان نفسه |
Bir banka soydun ve ortağının parayı sakladığı yeri bulmamızı istiyorsun. | Open Subtitles | لقد سرقت مصرفاً, وتريد مساعدتنا لتجد اين خبأ صديقك المال. |
Bence annemin gizli alkol zulasını patlayabiliriz. | Open Subtitles | وأعتقد أننا يمكن أن غارة سرية خبأ الكحول أمي. |
Yani onları kimsenin duyamayacağı bir yere sakladı. Uzak bir yere. Kulübe olabilir mi? | Open Subtitles | خبأ عائلة إذاً حيث لا يسمع أحد طلبهم للنجدة |
Bu nedenle, tableti kullanmak yerine onu sakladı. | Open Subtitles | لهذا السبب خبأ الكليشية بدلا من إستخدمها |
150,000 dolar sakladı ve bana bu parayı ona vermem için talimatlar verdi.. | Open Subtitles | لقد خبأ 150 ألف دولار وأعطاني تعليمات لأعطيها لها |
Sadece henüz görmeye hazır olmadığım kısımları benden sakladı. | Open Subtitles | فقط خبأ أجزاء من نفسه لم أكن مستعدة بعد لرؤيتها. |
Parayı bu evde bir yerde sakladı. | Open Subtitles | لقد خبأ المال في مكان ما في هذا المنزل |
Randy'yle ben de burayı kolaçan edip şu soytarıların, şahidimizi nereye sakladığını bulmaya bakalım. | Open Subtitles | انا وراندي سنذهب ونتجسس لنري أين خبأ هذا المهرج شاهدنا |
Sonra da, hırsızların parayı nereye sakladığını öğrendin. | Open Subtitles | ثم علمتي المكان الذي خبأ فيه اللصوص المال |
Kocan Tim'in parayı ve eroini nereye sakladığını bana söyle. | Open Subtitles | إخبرينى أين خبأ زوجك تيم نقودى و كوكايينى |
Bir yerlere para saklamış olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ من أنه خبأ مبلغاً من المال بمكان ما |
Bu canavar, bu genç hanımefendiyi oturma odasına saklamış. | Open Subtitles | هذا المشاغب خبأ هذه الآنسة خلف باب قاعة الجلوس. |
Yakalanmadan önce GPS'i saklamış olmalı. | Open Subtitles | لا بد وانه خبأ جهاز تحديد المواقع قبل ذلك |
sakladığı parayı bulursam, doğruca Meksika'ya giderim. | Open Subtitles | عندما أكتشف أين خبأ المال، فسأذهب للمكسيك |
Kurbanın sakladığı şey her neyse Rus mafyası ve Wo Fat'i peşin düşürecek kadar değerli olmalı. | Open Subtitles | حسنا اين كان فيس خبأ شيء قيم كفاية لروسي و وو فات ليخرج من اشغال الخشب للبحث عنه |
O gizli içki zulasını Kasaba Binası'nın döşeme boşluğuna çıkarmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريد أن تحقق من أن خبأ السري للخمر في الفضاء الزحف في قاعة المدينة؟ |
Anlaşılan biri dışarısı için zula yapıyormuş. | Open Subtitles | يبدو وكأنه شخص ما لديه خبأ المهرب. |
Tek seferlik bir iş olsa kimliğini gizlemez ve olay yerinden kaçmazdı. | Open Subtitles | إن كانت فعلة أحادية، لما خبأ هويته ولما هرب من مسرح الجريمة. |
Kocam bir yere para sakladıysa da bana söylemediği açık.. | Open Subtitles | اذا كان زوجي قد خبأ المال فهو لم يخبرني بالتأكيد اين وضعه |