Kişiliğim utangaç ve tuhaf olmaktan, cüretkâr olmaya ve sövmeye doğru değişti. | TED | تحولت شخصيتي من أن تكون خجولة و معقدة لتصبح جريئة و لاذعة. |
Güzel, utangaç bir kız. Aslında burda, tanışmak isterseniz eğer. | Open Subtitles | إنها لطيفة و خجولة إنها هنا بالفعل إن أردتم مقابلتها |
Bu kızla mezuniyet balosuna kimse gitmez. utangaç bir ilk öpücük yaşayamaz. | Open Subtitles | لن يواعدها أحد لحفلة التخرج و لن تكون هناك قبلة أولى خجولة |
Tina utangaçtır ve giyinme tarzı, kendini ifade etmek için bulduğu bir yoldur. | Open Subtitles | تينا خجولة وبطريقة واحدة فقط استطاعت أن تعبر عن نفسها من خلال ملابسها |
Müvekkilimi seçtiler çünkü çekingen biriydi ve kolay lokma olacaktı. | Open Subtitles | اختاروا موكلي مع العلم أنها كانت خجولة وتجعل علامة سهلة. |
Örneğin, ona çok uzun süre bakarsanız başka yöne dönüyor, çünkü utanıyor. Ya da buna benzer şeyler. | TED | مثل نظركم بعيدا اذا نظرتم فيها طويلا جدا لأنها تحصل خجولة. أو أشياء من هذا القبيل. |
Çıkagelip dostum olduğunu söylemek, ve beni böyle sürüklemek, utangaç gelin gibi hissediyorum | Open Subtitles | تأتي من بعيد وتقول بأنك صديقي وتسحبني هكذا وتسحبني هكذا ، أشعر وكأنني عروس خجولة |
O gerçekten utangaç, sessiz, kibar ve evine düşkün bir kızdır. | Open Subtitles | انها فتاة خجولة لطيفة. هادئة جدا، حسنة التربية ومحبة للمنزل |
O çok utangaç. | Open Subtitles | ليس هذا صحيحاً , فهي بنظر الآخرين تبدو غريبة و خجولة جداً |
Kendi iyiliği için biraz da utangaç. | Open Subtitles | خجولة جداً نوعاً ما لَرُبَّمَا من أجل فائدتها الخاصة |
O sadece utangaç. Onun hislerini algılamıyorsa, bu adam aptaldır. | Open Subtitles | إنها فقط خجولة و متواضعة إن لم يفهم اهتمامها به فهو أحمق |
O sadece utangaç. Onun hislerini algılamıyorsa, bu adam aptaldır. | Open Subtitles | إنها فقط خجولة و متواضعة إن لم يفهم اهتمامها به فهو أحمق |
Pekâlâ, biraz kafam karıştı. Sadece sekiz saat kadar önce utangaç küçük bir bakireydin ve şimdi külot giymiyorsun. | Open Subtitles | لا أفهم ما يجري, قبل قليل كنت عذراء خجولة |
İster inan ister inanma ama erkeklerle tanışmak söz konusu olduğunda utangaç biriyim. | Open Subtitles | تصدقي أو لا عندما أقابل الرجال أصبح خجولة |
Tek yapacağınız gözünüzü taştan ayırmamak, biraz utangaçtır da. | Open Subtitles | كل ما عليكما فعله هو إبقاء عينيكما على الحصاة إنها خجولة |
Biraz utangaçtır, o yüzden çıktığında ona yardım edin. | Open Subtitles | إنها خجولة قليلاً، لذا فلتكونوا لطيفين وصفقوا لها عندما تخرج |
Bu köpek balıkları gün boyu çekingen değildir. | TED | كانت أسماك القرش تلك خجولة حتى خلال اليوم. |
..yeni bir rahibe gelmesiyle başladı. Rahibe Mary Clarence.. ..kameradan biraz utanıyor gibi. | Open Subtitles | الأخت ماري كلارينس والتي مع الأسف خجولة من الكاميرا |
Orada olduğun için çok utangaçtı. | Open Subtitles | أنت رأيت، كانت خجولة للغاية لأنك كنت هناك |
Fakat yalnız gitmeye utanıyorum. | Open Subtitles | لكنني خجولة جدا لان أذهب لوحدي. |
İki pizza sipariş vermişti. İlk dilimde biraz utandım ama yedim çünkü yemeyi seviyordum. | Open Subtitles | لقد طلب اثنتان من البيتزا لقد كنت خجولة في البداية ولكن كنت |
Utanmana gerek yok, sümbülüm. | Open Subtitles | لا يجب ان تكوني خجولة يا ياقوتتي الصغيرة |
İnanması zor ama, ben biraz utangacım. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه من الصعب الاعتقاد، ولكن أنا خجولة قليلا. |
Utanma. Bu bir kız. Sanırım, şu an dansa hazırlanıyor... | Open Subtitles | لا تكوني خجولة ، أحسنت أعتقدأنهاتستعدلـ.. |
Beşte geldiğini biliyorum. Biliyor musunuz küçük bir çocukken utangaçtım. | Open Subtitles | تَعْرفُ أنا كُنْتُ خجولة جداً لما كُنْتُ طفلة |
"Bu şiiri, ürkek ve görünmez, her zaman yanımda taşırım. | Open Subtitles | هذه القصيدة ، تدلى خجولة والغيب ، ان احمل دائما. |
Ertesi gün, annem yaşananlardan utanç duyup.. | Open Subtitles | ... اليوم التالي , أمي كانت خجولة من نفسها |
Hayır hayır. Sadece utandı. Ortalık biraz dağınıkmış. | Open Subtitles | لا لا، انها خجولة فقط لأن المكان غير مرتب. |
Peggy, şu anda zam konuşmak uygunsuz olmaz, ama Çekinme. | Open Subtitles | بيغي, الحديث عن العلاوة غير لائقة في هذه اللحظة لكن لا تكوني خجولة |