| Kız, kimi kandırmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | ايته المرأة , من تحاولين خداعه ؟ يالي |
| kandırmaya çalışırsak alarm çalar. | Open Subtitles | و لو حاولنا خداعه ، سينطلق جرس الإنذار |
| Onu kandırmak için duyular dışı algılama yeteneğimin olduğunu veya objeleri zihin gücümle oynatabildiğimi söyleyip, bana biraz daha ilgi göstermesini umardım. | Open Subtitles | أتذكر أني حاولت خداعه و أظهر له أن لدي بعض القدرات الخاصة أو تحريك الأشياء عن بعد لأدفعه للإهتمام بي أكثر |
| Neyi sevdiğini bilir. Onu kandırmak çok zordur. | Open Subtitles | ، هو يعرف ما يحب و من الصعب جداًُ خداعه |
| Kral'a tavsiyem şu: kimseye fazla güvenmesin yoksa oyuna gelebilir. | Open Subtitles | لذلك نصيحتي للملك أخي ألا يثق كثيراً بأي رجل لكي لا يتم خداعه |
| Bölük'ün öğrenmek üzere olduğu gibi görünüş aldatıcı olabilir. | Open Subtitles | حسنا المظاهر خداعه كما ستكتشفون ذلك الان ايتها الجمهره الثانيه |
| Sadece opetatörler kandırılmadı her şeyin yolunda olduğuna aynı zamanda herhangi bir otomatikleştirilmiş koruyucu mantığı kandırılmış oluyor. | Open Subtitles | ليس المشغلِون فقط هم من تم خداعهم بأن كل شئ كان علي ما يرام لكن أيضاً أي نوع من الحماية التلقائية تم خداعه |
| Blöfünü görüp suratına şaplağı indirmeliyim. | Open Subtitles | كان يجب على ان اصفعه بنفسى فقط لاكشف خداعه |
| - Benim kandırdığımı söyleyerek sen kandırmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | -بل أنتِ من تحاولين خداعه بإتهامك لي بأنني أحاول خداعه |
| Kimi kandırmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | أقصد , ما الذي تحاولين خداعه ؟ |
| O bu şekilde çalışıyor. Daha önce kandırmaya çalıştım ve bedelini ödetti. | Open Subtitles | حاولتُ خداعه من قبل وجعلني أدفع الثمن. |
| Ve uykuna geri dön. Onu kandırmaya uğraşmak için tasalanma. | Open Subtitles | وعُد للنوم ولا تحاول خداعه |
| Onu kandırmaya çalışmıyorum. | Open Subtitles | لست أحاول خداعه |
| Burada kandırmaya çalıştığımız kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لست من نحاول خداعه هنا. |
| Onu kandıramazsın, Jane onu kandırmak istemiyorum acının ve yalnızlığın... ben olmadığını... anlamasını istedim. | Open Subtitles | لايمكنكِ خداعه . جين لاأريد خداعه |
| Kaderle savaşmak aptallıktır, ama onu kandırmak için kışkırtılıyorum. | Open Subtitles | من الحماقة تحدي القدر، ولكني سأجرّب خداعه! |
| Kaderle savaşmak aptallıktır, ama onu kandırmak için kışkırtılıyorum. | Open Subtitles | من الحماقة تحدي القدر، ولكني سأجرّب خداعه! |
| Büyük Ekonomik Durgunluk'ta neredeyse beş milyon insan evlerini kaybetti ve hatta çoğumuz, ulaşmak istediğimiz mesafeler konusunda kendimize geldik -- ya da çoğu yağmacılık durumunda, oyuna geldik -- ve bu, o işi sürdürmek içindi. | TED | لقد فقد 5 ملايين شخص منازلهم في فترة الكساد الكبير، وأدرك أكثر من ذلك العدد حول مدى رغبته للقيام بذلك-- أو قد تم خداعه للقيام بذلك في حالات جشعة عديدة -- للتمسك بذلك العمل. |
| - oyuna getirildik Shawn - Hayır sen oyuna getirildin | Open Subtitles | (لقد تم خداعك، (شـون - لا، أنت من تم خداعه - |
| Görünüş aldatıcı olabilir. | Open Subtitles | المظاهر قد تكون خداعه |
| Görünüş aldatıcı olabilir. | Open Subtitles | .يبدو أنه يمكن خداعه |
| DEA tarafından hali hazırda kandırılmış bir fedaisin. | Open Subtitles | والذي تم خداعه من طرف (إدارة مكافحة المخدرات). |
| Bond 'un Blöfünü görmesi için restini görmesi gerekiyor. | Open Subtitles | عليه أن يدخل بكل ما لديه ليساوى خداعه. |
| Ölüm hepimiz için geliyor ve onu kandırılamaz. | Open Subtitles | الموتُ آتٍ لنا جميعاً ولا يمكن خداعه. |