"خذلتك" - Translation from Arabic to Turkish

• yüzüstü bıraktım
• hayal kırıklığına
• kırıklığına uğrattım
• Başarısız
• yüz üstü bıraktım
• Seni yüzüstü bıraktığım
• ihanet
• boşa çıkardım
• üzdüm
• yarı yolda bıraktım
• yüzüstü bıraktığımı
• kırıklığına uğrattığım
• Seni yarı yolda bıraktığım
• Seni üzdüğüm

Ayrıca çok olumlu olmasa da sanırım sizi yüzüstü bıraktım.
على مُلاحظة أقل إيجابية أعتقد أنني خذلتك بشكل لا يصدق

Dün gece elinden geleni yaptın ve ben seni yüzüstü bıraktım.
الليلة الماضية أفصحت عما بداخلك و أنا خذلتك أنا آسف

"Macy's", Amerika'nın en büyük mağaza zincirlerinden biri, ...bu gerçekleşmezse, seni, kendimi ve muhtemelen ailemi de hayal kırıklığına uğratmış olacağım.
مايسي هي أكبرسلسلة قطاعات المحلات في أمريكا وإذا لم ننجح عندها سأكون قد خذلتك وخذلت نفسي وأنا بطرية ما خذلت أهلي

Biliyorum bir çok defa güveninize ihanet ettim, belki sizi ve bütün krallığı hayal kırıklığına uğrattım, ama degişeceğim.
أعلم 000 اعلم إني خذلتك في كثير من المناسبات وربما خيبت ظنك بي وظن كل المملكة ولكني سأتغير

Beni affedin, Usta Kaplan. Başarısız oldum.
سامحيني أيتها المعلمة النمرة لقد خذلتك

Sizinle ilgilenmem gerekiyordu ve yüz üstü bıraktım.
و كان من المفترض بي أن أهتم بك لكنني خذلتك

Seni yüzüstü bıraktığım için çok üzgünüm.
انظر, انا اسف لأنني خذلتك, حسناً؟

Bense seni yüzüstü bıraktım. Sana ihanet ettim.
جعلتيني أشعر بأني مميز و أنا خذلتك

Söz verdim ve seni yüzüstü bıraktım.
لقد وعدتك ولقد خذلتك أسف لكنى بشر

Çok üzgünüm Gina. Seni tamamen yüzüstü bıraktım.
آسفة جدا يا جينا أنا خذلتك كلياً

Bunun sizi hayal kırıklığına uğrattığını biliyorum. Evet, öyle oldu.
سيدي، أود أن أعتذر مجدداً لتركي موقعي أعلم أنني خذلتك

Seni ve Gina'yı hayal kırıklığına uğratmış olabilirim ama Tilki uğratmayacak.
ربما أكون قد خذلتك أنت وجينا لكن الثعلب لن يفشل

Seni hayal kırıklığına uğrattım. Daha iyisini yapmalıydım.
لقد خذلتك وكان من المفترض أن أقوم بأفضل من ذلك

Sende Başarısız oldum, Maxime'i kaybettim.
لقد خذلتك وخسرت مكسيم

- Beni terfi ettirdin. Bana güvendin ama kim olduğunu bulamadım. Seni yüz üstü bıraktım.
قمت بترقيتي آمنت بقدراتي ولم أعرف الفاعل أبداً، خذلتك

Seni yüzüstü bıraktığım için özür dilerim.
آسفة لأني خذلتك

Tekrar özür dilerim. Bana güvendin ve ben güvenini boşa çıkardım.
عليّ أنْ أعتذر فقد ائتمنتني وأنا خذلتك

Seni üzdüm, değil mi kızım?
أنا خذلتك ِ , أيتها الفتاة الكبيرة , إليس كذلك ؟

Sizi yarı yolda bıraktım, Senatör.
لقد خذلتك أيتها السيناتور

Eğer hâlâ o üniteye sahip olsaydık 6 saat içeride kalıp seni nasıl yüzüstü bıraktığımı düşünürdüm.
اذا ما كان عندنا ذلك الصندوق كنت سأقضى ست ساعات فيه حتى افكر كيف خذلتك

Bak, Indiana meselesinde seni hayal kırıklığına uğrattığım için gerçekten üzgünüm.
انظري ، انا اسف بشده لاني خذلتك بشأن انديانا

Seni yarı yolda bıraktığım için özür dilerim.
آسف لأنني خذلتك

Seni üzdüğüm için çok özür dilerim. - Beni afedebilecek misin?
آسف لأني خذلتك هل ستسامحني؟