Hiç kimse kullanılmış ve eskimiş yangın hortumu alıp satmaz. | Open Subtitles | لن يشتري أحد أو يبيع خرطوم حرائق قديم و بالي |
Kıyafetlerini saklar bangır bangır müzik dinletir ve itfaiye hortumu ile kovalardık. | Open Subtitles | كنا نخفي ملابسه نشغل الموسيقي عليه طوال الليل نلاحقة بـ خرطوم حريق |
Ben arka bahçedeki hortumu kullanırım. Yine de fotoğraf makinesini getirir misin peki? | Open Subtitles | وأنا سأستخدم خرطوم المياه في الفناء. هل لازال بإمكانك جلب تلك الكاميرا؟ حسنا. |
Bu yılda 10 teragram su sağlayan bir hortum. | TED | يضخ خرطوم الماء هذا 10 تيراغرام سنويًا. |
Oldukça da az bir miktar; tüm Dünya için sadece bir hortum. | TED | وإنها لمدهشة قليلًا، كأنها خرطوم واحد للأرض بأكملها. |
Bir bina, yangın hortumunu nasıl tekrar tekrar kullanabilir ki? | Open Subtitles | كم مرّة تقوم المباني باستخدام خرطوم الحرائق ؟ |
Bu hikaye hortumla su tutsan bile ayrılmayan iki köpeğin güçlü aşk hikayesi. | Open Subtitles | هذه قصة كلبين تربطهم علاقة حُبْ قوية، لا يوجد خرطوم مياه يمكنه تفريقهم. |
Ve ayrıca elektrik süpürgesi hortumu ile müzik yapıyor! | Open Subtitles | لكنه يعزف أيضاً على خرطوم المكنسة الكهربائيَة |
Bir itfaiyeci, hatta bahçe hortumu bile görürse kendini yakarmış. | Open Subtitles | قال أنه إذا رأى رجل اطفاء أو حتى خرطوم حديقة ,فسيحرق نفسة |
Yangın hortumu var. Lobby'ye yönelt. | Open Subtitles | هناك خرطوم للحريق إبحث عنه ووجهه نحو البهو |
Ona tüm yapacağın hortumu sokmak, giydirmek, ve biraz makyaj uygulamak. | Open Subtitles | كل ما يجب فعله هو خرطوم بأسفل، و تلبيسه، وقليل من المكياج |
O zaman bir bahçe hortumu ve bir tane de şu sulama şeylerinden satın almam gerekir. | Open Subtitles | حسناً، ولكن سيجب أن أشتري خرطوم وواحدة من أدوات المياه تلك |
Haydi, bahçe hortumu içinden neyi emebildiğini sen nereden biliyorsun? | Open Subtitles | بربكِ، كيف لكِ أن تعرفين ما تستطيع امتصاصه من خرطوم حديقه؟ |
Sonra öbür tarafa geçtiğinizde, hortum gibi bir şeyi var, kuş gagası gibi ve hortumundan bulutlar fışkırtıyor. | TED | وبعد ذلك عندما تذهب إلى الجانب الآخر سيكون لها خرطوم مثل منقار الطير وهي تنفث الغيوم من خرطومها |
Eğer beş dakika içinde yeni hortum elimde olmazsa... | Open Subtitles | حسناً, إذا لم أحصل على خرطوم جديد في يديّ فيغضونخمسدقائق.. |
Bir hortum lazım! Yangın musluğunun orada vardı. | Open Subtitles | هناك خرطوم مياه بالاسفل قرب صنبور الحريق |
Burada bir araba mezarlığı var. Uyacak bir hortum var mı diye bir bakayım. Ama bu biraz zaman alır. | Open Subtitles | سأفتش فى الباحة هنا عن خرطوم مثله ولكن ذلك سيأخذ بعض الوقت |
Bunu yapmak için bahçe hortumunu kullanırdı. | Open Subtitles | قالت انها تستخدم خرطوم مياه الحديقة لصنعه. |
Sana eski bir tişört giydirip kafana hortumla su tutup ve çıkardık. | Open Subtitles | بوضعك في كنزة قديمة وقمنا بادخال رأسك اسفل خرطوم المياه في الخارج |
Bir daha egzoz borusu olmadan bu arabayı buraya sokma. | Open Subtitles | هذة أخر مرة.. تتجول فيها بتلك الماكينة الـغبية هنا بدون خرطوم عادمِ.. |
Bu bölümde, dalış başlığı takan adam, kendisine hortum bağlamış, şişman olan ise, bu hortuma, diğeri kusana kadar osuruyor. | Open Subtitles | ولكطنه ليس هذا الفيلم هناك هذا الجزء حيث يقوم ذاك الرجل حيث يضع خوذه غوص ومعه خرطوم ضخ |
Senin için bir şey değiştireceğini sanmıyorum ama bir yangın borusunun önüne park ettin. | Open Subtitles | لا أظن أن هذا سيهمكِ ولكنكِ أوقفتِ السيارة أمام خرطوم حريق |
Saat 4/5 civarında bahçe hortumuyla sıkı bir serpme yapın. | Open Subtitles | تنتشر بقوة من خرطوم مياهك ما بين الرابعة والخامسة فجراَ |
Ve şimdi Vivian'la, duygularım yangın hortumundan fışkırır gibi fışkırıyor. | Open Subtitles | والآن مع فيفيان .. مشاعري تندلع مني مثل خرطوم لهب |
Yangın musluğu, kaldırım, duvar yazıları... | Open Subtitles | اهه حسنا خرطوم المطافى حواجز الرصيف الرسم على الحوائط |
bahçe hortumumu saat yönü yerine tersine mi doladım? | Open Subtitles | لففت خرطوم حديقتي بإتجاه عقرب الساعة بدلا من بعكس عقرب الساعة؟ |
10 yıl amonyak hortumunun başında çalıştım ve pişman değilim. | Open Subtitles | فعلت 10 سنوات على خرطوم الأمونيا وأنا آسف على شيء. |
Uzman değilim ama sanırım karbüratör su kaynattı. | Open Subtitles | لستُ خبيرًا بالسيارات ولكن يبدو وكأن خرطوم الفايظ به خلل |