"خروجي" - Translation from Arabic to Turkish

    • çıkış
        
    • çıktıktan
        
    • çıktığımda
        
    • Çıkarken
        
    • çıkmaz
        
    • çıkınca
        
    • çıkıp
        
    • çıkmamı
        
    • çıkmadan
        
    • Dışarı
        
    • taburcu
        
    • çıkmama
        
    • çıktığım
        
    • çıktığımdan
        
    • işinden
        
    - Sen benim çıkış biletimsin. Open Subtitles انا أسف يارجل انت هو تذكرة خروجي من هنا آسف
    "Umarım çıkış neşelidir ve umarım bir daha geri dönmem." Frida. Open Subtitles أتمنى أن يكون خروجي من الدنيا مبهجا وأتمنى أن لا أعود ثانية فريدا
    Hapisten çıktıktan sonra birlikte bir şeyler içtiğim ilk kızsın. Open Subtitles أنتِ أول فتاة أتناول مشروب معها منذ خروجي من السجن
    Dışarı çıktığımda o beyin hemen çaprazımda oturduğunu gördüm. Bayağı utanmış hâldeydi. TED وعند خروجي لاحظت أنه كان يجلس في الناحية المقابلة لي مباشرةً، وكان كليًا يشعر بالحرج.
    Kendimi dallara doğru yukarı çekiyorum, sudan Çıkarken, omzumdan aşağı bakıyorum. TED فأسحب نفسي نحو الأغصان، لحظة خروجي من الماء، نظرت فوق كتفي.
    Ama pencereden çıkar çıkmaz bunun korkunç bir hata olduğunu anladım. Open Subtitles و لكن بمجرد خروجي من النافذة علمت أنني قمت بخطأ شنيع.
    Çünkü buradan çıkınca yapmak üzere Tanrı'dan yeni bir görev aldım. Open Subtitles و لكن لأنه بمجرد خروجي من هنا الرب أعطاني مهمة جديدة
    O elmas benim bu lanet kıtadan çıkış biletim. Open Subtitles تلك الماسة هي تذكرة خروجي من هذه القارة البائسة
    Çünkü bu sadece bir balo değildi, benim hapishaneden çıkış biletimdi. Open Subtitles لأنّها لم تكن حفلة فقط بل حفلة خروجي من السجن
    Ama sevgili ve aile ile tanışma olayından konuşmaya başlayınca, çıkış vaktim geldi. Open Subtitles لكن عندما تبدأ بالتكلم عن حبيب و حبيبته و مقابلة الوالدين يكون وقت خروجي.
    Senin hayatına karşılık bu kahrolası Kubbe'den çıkış biletim. Open Subtitles حياتك في مقابل تذكرة خروجي من تلك القبة البائسة
    Totanham sulh mahkemesinden çıktıktan iki gün sonra evlendik. Open Subtitles تزوجنا بعد يومين من خروجي من محكمة الصلح توتنهام
    Duruşma, çıktıktan sonra bir saat içinde yapılacaktı. Open Subtitles جلسة السماع كان عليها ان تكون بعد ساعه من خروجي من السجن
    İçeri girdiğimde 20 yaşındaydım. çıktığımda 31. Open Subtitles كنت أبلغ 20 سنة حين دخلته و 31 عند خروجي منه
    Tabii o kadının sesini duyduğum zamanı ve lağımdan Çıkarken gördüğüm adamı saymazsak, diyor. Open Subtitles ماعدا الفترة التي سمعت فيها صوت المرأة والرجل الذي التقيته ساعة خروجي من المجاري
    Ben Jennifer Callfield ve buradan çıkar çıkmaz aktris olmak için Los Angeles'a gideceğim. Open Subtitles أَنا جينيفر كولفيلد وبمجرد خروجي من هنا سأذهب إلى لوس أنجلوس لكي أكون ممثلة
    Sabah çıkınca, ilk iş olarak beni yemeğe götürür müsün? Open Subtitles أول شيء أفعله عند خروجي هل تأخذني لتناول الطعام ؟
    Ne kadar erken başlarsak, buradan o kadar erken çıkıp Yeni Dünya'ya dönebilirim. Open Subtitles كلما أسرعنا بالبدء ، كلما عجـّل ذلك من خروجي من هنا ، و الرجوع للعالم الجديد.
    Acelem şu, senin gibi beş kişi daha hapisten çıkmamı dört gözle bekliyor. Open Subtitles لأنك هناك خمسة أصدقاء غيرك ينتظرون خروجي بفارغ الصبر
    Ben buradan güvenle çıkmadan önce acele bir hamle yapmayınız. Open Subtitles ان لا تتخذوا اي تحرك متسرع حتى يتم تأمين خروجي.
    Durun bir dakika. Geçen hafta Dışarı çıktığımdan beri temizim ben. Open Subtitles مهلاً ، لقد أصبحت شريفاً منذ خروجي من السجن الأسبوع الماضي
    taburcu olduğumda,... aslında çıktıktan birkaç ay sonra,... Open Subtitles لذا فعندما خرجت... حسناً، بعد شهرين من خروجي في الواقع،
    Oraya çıkmama imkan yok adamım. Çok korktum. Open Subtitles لا جدل في خروجي هناك، يا صاح أنا خائف ايضا
    Hastaneden çıktığım için çok daha iyiyim. Ama Eric eve gitmeme izin vermiyor. Open Subtitles بتحسن كبير بعد خروجي من المستشفى لكنه لا يدعني أعود للمنزل
    TED'in işlediği zaman dilimi çok müthiş, aylık son teslim tarihleriyle çalışan dergi işinden sonra. TED النطاق الزمني الذي يعمل فيه تيد ممتاز للغاية بعد خروجي من شغل المجلة الشهرية مع مواعيد محددة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more