"خسارته" - Translation from Arabic to Turkish

• kaybı
• kaybetmek
• kaybettiği
• kaybetmekten
• kaybetme
• kaybetmenin
• kaybeder
• kaybetmiş
• kaybetmeyi
• kaybetmeye
• kaybedemem
• kaybettikten
• kaybına
• kaybından
• kaybedemeyiz

Ölümcül darbeyi alıp saldırganından kaçarken büyük kan kaybı olmuş.
خسارته للكثير من الدم خلال هروبه من مهاجمه كانت قاتلة

Büyük ihtimalle, onu kaybetmek üzere olduğunu düşünmek onu korkutuyor.
أعتقد أنه ربما فقط مخيفُ بالنسبة لها التفكير في خسارته

Şimdi de iddiada kaybettiği parayı getirmezsem beni öldürmekle tehdit ediyor.
الآن يهددني بالقتل مالم أدفع له خسارته في الرهانات

Aşkın güzelliği hakkında bir konuşma hazırlayamıyorsun, çünkü onu kaybetmekten okadar çok korkuyorsun ki
غير قادراً على التركيز بكتابة خطاب عن جمال الحب لأنك خائف جداً من احتمال خسارته

Onu bulmak yoksa Onlar, onu kaybetme için beni suçlamaya hangi anlamına gelir...
هم يلوموني على خسارته ...مما يعني أنني إذا لم أجده

Kafanda onu bir canavara çevirdin çünkü kaybetmenin acısına katlanamadın.
جعلتِه وحشًا في عقلك لأنّك عجزت عن تحمّل حزن خسارته.

Ama onun kaybı, benim kazancım. 3. kat, güzel manzara. İnanılmaz.
لكن خسارته هي مكسبي الطابق الثالث , واجهة عظيمة , لا أصدق ذلك

- Eğer beni istemiyorsa, bu onun kaybı. - Kesinlikle öyle!
اذا لم يكون يريدني, لانها خسارته نعم بالضبط

Kurbanların cinsel organlarını kesiyor çünkü kendi kaybı yüzünden hadım edilmiş gibi hissediyor.
لآنه يشعر انه مجبر على ان يزيل أعضاء ضحاياه الجنسية نظن انه يشعر انه مجرد من رجولته بسبب خسارته

Başka bir deyişle, onlara kaybetmek istemedikleri bir şey verildi.
وبمعنى آخر فإن ما فعلوه هو أنهم منحوا شخصين شيئًا لا يريدان خسارته.

- Evet. Bunu kaybetmek istemiyorum. Ben de.
نعم , هذا الوضع لا أريد خسارته و أنا أيضا

Bu yasayı kaybetmek, onun kazanma şansını tehlikeye sokar.
خسارته لهذا القانون ستعرض فرصة فوزه للخطر

İnsan ölmek üzereyken sevdiği ya da kaybettiği birini sayıklar.
فإنّ ما يثقل كاهل الرجل بعبئ كالموتِ هو الحديث عن الحب أو خسارته.

Ve bana kaybedecek, ki bu sana kaybetmekten çok daha aşağılayıcı.
وعندها سيخسر ضديّ، والذي سيكون أكثر إذلالاً بالنسبة له من خسارته ضدك

Ve bir daha bunu kaybetme riskine girmek istemiyorum.
و لا أريد المخاطرة في خسارته مجددا

Efendim bunun Nigel'ın pozisyonu olduğunu ve onu kaybetmenin kolay olmayacağını biliyorum.
ان هذا منصب نايجل و خسارته لن يكون بالأمر الهين عليه

İşte o an ya kazanır ya da kaybeder.
الاجزاء الاولى من الثانية هي التي تحدد ربح المنتج او خسارته

L onu ne kadar sevdiğini biliyorum. Onu kaybetmiş acıyor ne kadar.
أعلم كم أحببتيه ، و كم كانت مؤلمة خسارته

Elimizdekilere karşı hiç minnettar değiliz onları kaybetmeyi bile düşünemezken üstelik.
نحن لا نهتم بما فيه الكفاية لما نمتلك، وما نكره خسارته

Bir müşteriyi kazandığın gün kaybetmeye başlarsın.
اليوم الذي توقع فيه مع عميل هو اليوم الذي تبدأ في خسارته

Muhteşem mi muhteşem bir adamla evliyim ve onu kaybedemem, ayrıca onu asla incitmek de istememiştim... ..ama titremeyle de yaşayamam ve erkeklerle yatmayı da bırakamam...
أنا لست كذلك أنا متزوجة من رجل رائع ولاأريد خسارته .

Rossi devam edip şampiyonluğu kazandı ve tarihte iki yıl art arda tacı kaybettikten sonra yeniden kazanan ikinci motosiklet sürücüsü oldu.
ليصبح بذلك ثاني راكب في التاريخ يستعيد العرش بعد خسارته له في سنتين متتاليتين

Belli ki ondan kurtulmanın birkaç müşteri kaybına değeceğini düşünüyorlar.
من الواضح ان خسارة بعض العملاء اسواء من خسارته هو

Büyük kaybından dolayı kafası karışan yaşlı adam o evi bir daha geri dönmedi üzere terk etti.
حائراً بسبب خسارته الفادحة الرجل العجوز ترك بيته بلا رجعة

- Bulursam kaybedemeyiz ama.
اذا جمعت هذا المال , لا أستطيع خسارته