"خلتُ" - Translation from Arabic to Turkish

• sanıyordum
• düşündüm
• sandım
• düşünüyordum
• sanmıştım
• sanırdım
• Hani
• düşünürdüm
• zannediyordum

Adama birkaç soru sorduktan sonra ne yapacağını bulabileceğini sanıyordum. Yapabilirim.
خلتُ بأنّه يمكنك سؤال الرجل بضعة أسئلة وتعرف بالضبط ما سيفعلون

Yeni işinin çok çalışmanı gerektirdiğini sanıyordum.
خلتُ بأن الترقية الجديدة كان يُفترض بها أن تكون كثيرة العمل

Ya evliliğini mahvedeceğini ya da daha dürüst olacağını düşündüm.
خلتُ أنّه إما أن يخرب زواجكَ أو يجعله أكثر إخلاصاً

Bilmiyorum, sadece... düşündüm de Uzun vadede daha iyi olurdu.
لا أعرف، خلتُ أن ذلك سيكون أفضل على المدى الطويل

Bir şey olmaz sandım. Adetim gecikti, aybaşım hiç sarkmazdı.
خلتُ أننا بخير، كنتُ موشكة على دورتي الشهرية، دورتي مثل عقارب الساعة

Her zaman huzuru koruduğumu düşünüyordum ama sadece seni gücendiriyordum ve terk etmen için sana bir sebep veriyordum.
لطالما خلتُ أنّني كنتُ أحافظ على الوئام بيننا ولكنّي كنتُ أجعلكِ تستائين وأعطيكِ سبباً كي ترحلي

Sadece kart oynayıp biraz para kazanacağımı ve iyi vakit geçireceğimi sanmıştım.
خلتُ بأنّنا سنلعب الورق، وأجني القليل من المال، ويحظى الجميع بيومٍ هانئ

Derste "pasta mı ekmek mi daha iyi" diye sorulunca "ikisi de harika" diye cevap vererek "diplomanı al" diyecekler sanırdım.
خلتُ أنّ الصّف سيكون، ''أيُّهما الأفضل، ''الكعك أم الخبز؟ كِلاهما رائعان، يالحماقتك''، ''هاكِ درجتك

Böyle kriz durumlarının aileyi yakınlaştırması gerekir sanıyordum.
خلتُ أنه من المفترض أن تقرّب الأزمة العائلة من بعضها أكثر

Mutlu olduğunu sanıyordum. Gerçekten.
خلتُ أنه كان سعيداً، لقد خلتُ ذلك بالفعل

Mesele şu ki, oraya nişanlım için gittim sanıyordum ama anladım ki intikam almak O'nun benden isteyeceği bir şey değildi.
بيت القصيد هو، خلتُ أني كنتُ هناك من أجل الإنتقام لخطيبي؟ لكنّي أدركتُ أنّ الإنتقام لهو شيء لم يكن يريدُني أن أقوم به

Onu gömmek için gri bir takım aldığını sanıyordum.
خلتُ أنكِ اخترتِ حلّة رماديّة لدفنهِ فيها؟

Bu saçmalıklara bir son vereceğimiz konusunda anlaştık sanıyordum.
خلتُ أننا متفقان على الكف من هذه الحماقات، على الأقل الآن

Dosyaya yeni bir bakış getirmenin zamanı geldi diye düşündüm.
خلتُ أنّ الوقت قد حان لمنظور جديد للقضيّة

Tanıştığımızı düşündüm, ama sanırım tanışmıyormuşuz.
خلتُ بأننا نعرف بعضنا, لكن أعتقد أننا لسنا كذلك

Selam, habersiz uğradığım için özür dilerim ama senin gecelerin adamı olduğunu bildiğim için ayakta olacağını düşündüm.
مرحبا, أعتذر عن قدومي دون اتصال, لكن منذ أن أعلم بأنك رجلُ الليل, خلتُ بأنكَ قد تكون مستيقظاً

Ciddi olduğunu sandım. Arabadan atlayacaktım.
للحظة خلتُ أنّكِ جديّة، كنت على وشك القفز من السيارة

Semptomlarıyla alakası olmayan rastgele organlar seçtiğimizi sandım.
آسف، خلتُ أنّنا نستبعد بشكل عشوائيّ أجزاء الجسم التي لا علاقة لها بالأعراض

Bizden önce çıktı. Hala burada olduğunu düşünüyordum. Morgdaydık.
إنه غادر قبلنا ، خلتُ أنه قد يكون هنا بالفعل ، قد كنا بالمشرحة.

Ben büyürken sabit bir evimiz olmadı ve ailenle yaşadığımız zamanı hatırladım ve hatta o zamanlar tam bir aptal olduğunu düşünüyordum.
لم يكُن ليّ بيتاً مُستقرّاً آن نشأتي، وأذكرحينماانتقلتُللعيشمععائلتكَ.. خلتُ أنّكم تعيشون بنمط عتيق بذلك الوقت.

- Öldürmeye hazır olmadığını sanmıştım. - Isınmaya başladım.
ـ خلتُ أنك لست مستعداً للقتل ـ إنني أحضّر نفسي

Eski işimden dolayı kendimi gerçek aşk konusunda uzman sanırdım ama ikinizden öğreneceğim çok şey var sanırım.
خلتُ نفسي خبيرة في الحب الحقيقي بسبب وظيفتي .القديمة، ولكن أمامي الكثير لأتعلمه منكم يا رفاق

Hani o güvenebileceğin bir adamdı?
خلتُ أنّه الرجل الذي يمكن أن تعتمدي عليه

Onun çok güzel olduğunu düşünürdüm onu annem yerine koymuştum.
خلتُ أنها كانت لطيفة جداً وقد أحسنت لوالدتي

O iki haftayı yatakta, üzgün ve depresyonda geçirdi zannediyordum.
و خلتُ أنها أمضت هذا الأسبوعان... في الفراش... حزينة و مُحبطة ؟