| Demek öyle? Peki sizinle birlikte olma sebebinin seçeneklerini açık tutmak olduğunu da söyledi mi? | Open Subtitles | وهل اخبرك انه قال انه بقى معك فقط ليبقي خياراته مفتوحة |
| Diğer seçeneklerini yoketmeliyiz. | Open Subtitles | علينا ان نأخذه بعيداً إلى خياراته الأخرى |
| En iyilerden biridir ama seçeneklerini açık tutmayı sever. | Open Subtitles | إنه فقط يريد الإبقاء على خياراته مفتوحة لاحظت ذلك |
| Seçenekleri dikkatle değerlendiriyor. | Open Subtitles | هل قرر الرئيس الذهاب للحرب في شرق السودان إنه يدرس خياراته بدقة |
| Seçenekleri gayet sınırlı ve bu seçenekler arasında bizi ihbar etmek de var. | Open Subtitles | خياراته ضيقة جدًا، وواحدٌ منهم هو الإنقلاب علينا |
| Burada kendi seçimlerini yapmasına izin vermemiz daha doğru olmaz mı? | Open Subtitles | يقال أنه يجب أن نتركه يقرر خياراته بنفسه |
| O seçimlerini kendisi yaptığını kabul ediyor yani aslında hayatını değiştirmek istiyor. | Open Subtitles | هو بالفعل قد تقبّل ان خياراته كانت تخصّه والّذي يعني انه يريد في الحقيقة ان يغّير حياته |
| seçeneklerini degerlendiriyor, Frank. Bu çok olgunca... | Open Subtitles | انه يزيد خياراته فرانك انه امر ناضج جدا |
| Affedersiniz, ama müvekkilim bütün seçeneklerini bilmek istiyor. | Open Subtitles | أعذرني، لكن موكلي يفضل معرفة كل خياراته |
| Sadece seçeneklerini kısıtlamak, dışarıyla ilişkisini kesmek istiyoruz. | Open Subtitles | -سيخرجونه خلال الاسبوع المقبل -نريد فقط أن نقلل من خياراته اعطه اتصالاً أقل، نفاذ محدوداً |
| Sadece seçeneklerini kısıtlamak, dışarıyla ilişkisini kesmek istiyoruz. | Open Subtitles | -سيخرجونه خلال الأسبوع المقبل -نريد فقط أن نقلل من خياراته أعطه اتصالاً أقل، نفاذ محدوداً |
| Hâlâ o evde ve seçeneklerini değerlendiriyor. | Open Subtitles | هو مازال في ذلك المنزل يبحث في خياراته |
| Ona tüm seçeneklerini doğru dürüst açıklamak için pek vakit ayıramadım. | Open Subtitles | لم آخذ الوقت لأشرح له بشكل جيد خياراته |
| Buradaki Seçenekleri ya sahte kalp krizi geçirecek ya da gerçek. | Open Subtitles | خياراته الوحيدة هنا هي : التظاهر بنوبة قلبية أو التعرض لواحدة حقيقة |
| Seçenekleri azalırken, Joe cesur bir karar aldı. | Open Subtitles | بما ان خياراته تنتهي اخذ "جوي" خطوه جريئه |
| Seçenekleri değerlendirmeyi sağlayan bir yol var. | Open Subtitles | هناك شئ يسمح للفرد بالتفكير في خياراته |
| Başkan hala Seçenekleri değerlendiriyor. | Open Subtitles | الرئيس لا يزال يفكر في خياراته |
| Biliyorsun bir insan ancak Seçenekleri kadar sadıktır. | Open Subtitles | أتعلم الرجل، ولائه كما خياراته |
| Ve bu her zaman bütün seçimlerini yönlendiren birşeydi. | TED | وهو شيء لطالما تحكم في خياراته. |
| - Onun hayat seçimlerini asla kabul etmedin! | Open Subtitles | انت لم تتقبل خياراته في الحياة |
| Hala seçimlerini değiştirme gücüne sahip... | Open Subtitles | ما زال يمتلك القدرة على تغيير خياراته |
| seçimlerini bazen anlayamasamda-- | Open Subtitles | الآن,لم أفهم دائماً خياراته... |