Bu deneysel bir şey, ayrıca tek seçeneğimiz. Gözlerimi kapatıyorum. | Open Subtitles | انها تجريبيه أيضا , هي خيارنا الوحيد سوف أغلق عيني |
Ve bunu yapabilmemizin tek yolu, tek seçeneğimiz, masada olmak ve orada kalmak. | TED | والطريقة الوحيدة لفعل ذلك و خيارنا الوحيد أن نكون ونبقى مشاركين. |
Tek seçeneğimiz, diğer klanların böyle durumlarda yaptıklarını tatbik etmek: | Open Subtitles | خيارنا الوحيد هو أتباع : ما فعلته العشائر الآخرى |
Daha iyi bir fikrin yoksa bu bizim tek şansımız. | Open Subtitles | حسناً، إن لم تكن لديكِ فكرة أفضل فهذه خيارنا الوحيد |
Biliyorum berbat durumdayız, ama elimizdeki tek seçenek de bu gibi. | Open Subtitles | وأعلم بأننا نمزح، لكنه الآن سيصبح خيارنا الوحيد |
Diğer seçeneğimiz ise... kuyruğumuzu bacaklarımızı arasına kıstırıp, istedikleri gibi, Dünya'ya geri dönmek. | Open Subtitles | خيارنا الاخر الوحيد.. أن نضع زيولنا بين أرجلنا ونعود الى الارض |
Ama şu noktada, kalan tek seçeneğimiz bu kızı kullanmak. | Open Subtitles | في هذه النقطةِ، خيارنا الوحيد أَنْ يَستعملَها. |
Normalde ölen kişiyi en yakın akrabasına teşhis ettirmeyiz, eğer başka bir seçeneğimiz yoksa. | Open Subtitles | في العادة لا نقوم بإجراء الفحص عن طريق الأقارب مالم يكن خيارنا الوحيد |
Bu bizim son seçeneğimiz. | Open Subtitles | لا ، هذا خيارنا الأخير ، كما أننا نحتاج إليه ليساعدنا على كشف الخائن |
Bu onurlu bir katliam mı? Ve intihar tek seçeneğimiz mi? | Open Subtitles | هل هذا القتل والإنتحار رفيع المستوى هو خيارنا الوحيد؟ |
Bu onurlu bir katliam mı? Ve intihar tek seçeneğimiz mi? | Open Subtitles | هل هذا القتل والإنتحار رفيع المستوى هو خيارنا الوحيد؟ |
Epi'ye devam etmeliyiz. En iyi seçeneğimiz bu. | Open Subtitles | يجب أن نستمر في وضع سائل الشرايين إنه خيارنا الأفضل |
Yani tek seçeneğimiz oturup beklemek mi? | Open Subtitles | هل أنّ البقاء هنا والانتظار هو خيارنا الوحيد؟ |
Ama o zamana kadar, bu aygıt tek seçeneğimiz. | Open Subtitles | لكن حتى ذلك الحين هذا الجهاز هو خيارنا الوحيد |
Burayı terk etmeliyiz. Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | يجب أن نغادر هذا المكان، هذا خيارنا الأخير |
Burayı terk etmeliyiz. Başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | يجب أن نغادر هذا المكان، هذا خيارنا الأخير |
Bu bizim tek şansımız. Yumuşak bir kıyı bulup oturmalıyız. | Open Subtitles | إنه خيارنا الوحيد أن نجد جرف رملي و نرسوا به |
Tek şansımız var. Canlı kalmak için diğerlerini yiyeceğiz. | Open Subtitles | خيارنا الوحيد قد يكون أن نأكل بعضنا بعضاً للبقاء على قيد الحياة |
Hoşuna gitsin ya da gitmesin elimizdeki en iyi seçenek bu. | Open Subtitles | أحببتَه أم كرهته، إلّا أنّه خيارنا الأفضل في هذه المرحلة |
Sonumuz buysa bırak bizim tercihimiz olsun, Tanrı'nın tercihi değil. | Open Subtitles | اذا كانت هذه نهايتنا لتكن اذا خيارنا ليس خيار الرب |
Çoğunlukla diğer insanların seçimimiz hakkında ne düşüneceklerini tahmin ederek seçiyoruz. | TED | غالبًا ما نختار بالتفكير فيما سيكون عليه رأي الأخرين في خيارنا |
Yani şimdi sen bizim tek seçeneğimizin FBI'ya dalıp dosyaları çalmak olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | اذا ماتقوله هو ان خيارنا الوحيد هو ان نتسلل الى مبنى الاف بي اي ونسرق الملفات |
seçeneklerimiz şunlar; | TED | وسيكون هذا خيارنا. |
FTL çökük olduğu için, savaşmaktan başka çaremiz yok! | Open Subtitles | بتعطّل محرك الانتقال الوميضيّ، خيارنا الوحيد هو القتال. |
Dur bir saniye. Bunun bizim kararımız olduğunu söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | مهلا لحظة ، ظننت أنك قلتِ أنه خيارنا |