"خيبة أمل" - Translation from Arabic to Turkish

    • hayal kırıklığı
        
    • Hayal kırıklığına
        
    • hüsran
        
    • hayalkırıklığı
        
    • hayal kırıklığını
        
    • hayal kırıklığım
        
    • hayal kırıklığıyım
        
    • hayal kırıklığıydı
        
    • hayal kırıklığısın
        
    • hayal kırıklığının
        
    Bazen, oraya gittiğinizde, hemen hemen bir hayal kırıklığı vardır. TED بعض الأحيان حينما تصل، هناك ما يقرب من خيبة أمل.
    Mars yerine Amerikan bayrağı olması biraz hayal kırıklığı mı yarattı? Open Subtitles إنها خيبة أمل أن تكون أميركية العلم بدلا من علم المريخ
    Üzgünüm, bayan... beni kendinize çekme başarısızlığınız dayanılmaz bir hayal kırıklığı olsa gerek. Open Subtitles أنا آسفة بإعتبار فشلك في إقناعي هي بالفعل خيبة أمل قاسية
    Büyük Hayal kırıklığına uğradım, sizin için de öyle olduğuna eminim. Open Subtitles كانت خيبة أمل كبيرة بالنسبة إلي كما كانت بالنسبة إليك بالتأكيد
    Bir müddet çok acı çekeceğinden şüphem yok, ama tecrübelerime göre bu denli bir hüsran şimdiye dek kimseyi öldürmedi. Open Subtitles لا شك أنه سيعاني الكثير لفترة من الزمن لكن أعلم أن خيبة أمل كهذه لن تقتله
    Benim için daha çok hayalkırıklığı. Geleceğini söylemedin. Open Subtitles بالنسبة لي هي خيبة أمل أنّك لم تخبرني عن قدومك
    Çok büyük bir hayal kırıklığı olur, o kesin. Open Subtitles شئ مرقع جميل ، خيبة أمل كبيرة لا يمكننى أن أخبرك
    Ben sadece onun büyük bi hayal kırıklığı için kendini yukarı ayarlamasını istiyorum. Open Subtitles فأنا لا أريدها فحسب أن تضع نفسها في خيبة أمل كبيرة
    Nasıl bir hayal kırıklığı yarattın bilemezsin. Open Subtitles يا لها من خيبة أمل تحولت إلى ما أنت عليه
    Sanırım şunu söylemem gerekiyor, korkunç bir hayal kırıklığı yüzünden buradasınız. Open Subtitles أعتقد أنه يجب أن أخبركي، أنتي في خيبة أمل كبيره
    Davanı bugün gözden geçirdik ve inceleme komitesi için büyük bir hayal kırıklığı olduğunu söylemeliyim. Open Subtitles .. لقد نظرنا بقضيتك اليوم ويجب أن أقر بأنه كانت توجد خيبة أمل للجنة المراجعة
    Ne kadar büyük bir hayal kırıklığı. Bu halı gerçek bir İran halısıydı. Open Subtitles يالها من خيبة أمل و السجادة إيرانية أصلية
    Ben için en büyük hayal kırıklığı bu, hayatının her bölümünü sınıflandırdığı şeylerin baştan aşağıya bir kenara konması anlamına geliyordu. Open Subtitles ,خيبة أمل كبيرة لبن وهذا لا بد أن يكون الخلاصة, التي حصل .عليها بعد تصنيف أجزاء كثيرة من حياته
    Aniden bir gün karşılaştığında da adam, bir hayal kırıklığı çıkıyor. Open Subtitles وفجأة تُقابلهم ،ويارجل يالها من خيبة أمل
    Onca bilgiden sonra bu biraz hayal kırıklığı oldu. Open Subtitles بعد كل هذه الكتيمة , هذه خيبة أمل نوعاً ما
    Ve çoğu insan, bir gazetecinin ünlülerle takılmasını hayal kırıklığı olarak değerlendirmiyor. Open Subtitles معظم لا تعتقد أن قضاء الوقت مع المشاهير هي خيبة أمل
    Demokrasiyi sadece seçimler olarak görmek yaygın bir Hayal kırıklığına yol açtı. TED أدت رؤية الديمقراطية كانتخابات فقط إلى خيبة أمل على نطاق واسع.
    Benim de orduya katılmamı istedi ama onu hep Hayal kırıklığına uğrattım. Open Subtitles لقد أصر أن ألتحق بالجيش لكنى كنت دائماً خيبة أمل مريرة بالنسبة له
    Nasıl bir hüsran oldu bu. Senin ilk seferindi. Open Subtitles يا لها من خيبة أمل إنها المرة الأولى بالنسبة لكِ
    Ben... onun için büyük bir hayalkırıklığı olmuşumdur. Open Subtitles لابدأنني... لابد أنني كنت خيبة أمل عظيمة لها
    Ya çok yorulmuşlardı artık ya da yeni bir hayal kırıklığını kaldıramayacak durumdaydılar. Open Subtitles أو لعدم قدرتهم على مواجهة خيبة أمل جديدة
    Ve belki de benim hayal kırıklığım da beni alıkoyuyordu. Open Subtitles وربما خيبة أمل ماضييّ كانت تعيقني
    Sanırım rahatça söyleyebilirim ki onun için bir hayal kırıklığıyım. Open Subtitles اعتقد بأن بمقدرونا القول من أنني كنت خيبة أمل له
    Çocuklarım benim için hep bir hayal kırıklığıydı ve ben ikinci bir şans istemiştim... Open Subtitles ابناي كانا خيبة أمل لي . . و أنا أردت فرصة أخرى
    Bunun yerine inanılmaz bir hayal kırıklığısın. Open Subtitles بدلًا من ذلك, أنت خيبة أمل كبيرة بالنسبة لي
    Ve bu korkunç hayal kırıklığının ardından artık bitirme vakti. Open Subtitles وعلى هذا خيبة أمل رهيب، حان الوقت لوضع حد ل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more