| Elinizde zengin bir insan karışımı vardı. Birbirinden farklı düşünen insanlar, her zaman yenilik için gerçekten iyi bir şeydir. | TED | لذا كنت تحصل مزيجا غنيا من الأشخاص، أصحاب تفكير يختلف من شخص لآخر، وهذا الأمر دائماً ما يكون مفيداً للإبداع. |
| her zaman üç top dondurmalı çikolatalı soda ısmarladığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | وأتذكر أنني كنت دائماً ما أطلب شوكولاتة بالصودا بثلاث مغارف |
| her zaman böyle yanıp sönüyorlar. Kaç kez not gönderdiğimi bilemezsin. | Open Subtitles | . دائماً ما تومض بهذه الطريقة . لقد طلبت إصلاحها كثيراً |
| Rüyalar gerçekleşir. hep küçük bir kızın annesi olmak istemişimdir. | Open Subtitles | الأحلام تتحقق دائماً ما حلمت أن أكون أم لطفلة صغيرة |
| Şey, bilirsin, benim için biraz zor, çünkü ikinci bölümü hep unutuyorum. | Open Subtitles | حسناً ، هذا يصعب على حيث أننى دائماً ما أنسى الجزء الثانى |
| Evime geldim! Eve bu kadar çabuk gelmeme hep çok şaşırıyorum. | Open Subtitles | لقد وصلت البيت ، دائماً ما أندهش عندما أصل البيت سريعاً |
| Beni sürekli havalandırması olmayan küçük odalarda oynanan kötü oyunlara davet ediyor. | Open Subtitles | دائماً ما تدعوني لرؤيتها في بعض المسرحيات السيئة بقاعات صغيرة بدون تهوية. |
| Biliyorsun, sen her zaman birbirimizi görmüyoruz diye şikayet edersin. | Open Subtitles | تعرفى، دائماً ما تشتكي من أنّنا لا نرى بعضنا البعض |
| her zaman böyle yanıp sönüyorlar. Kaç kez not gönderdiğimi bilemezsin. | Open Subtitles | . دائماً ما تومض بهذه الطريقة . لقد طلبت إصلاحها كثيراً |
| Biz doktorlara, hastalarımız her zaman, işimizi nasıl yapacağımızı söylerler. | Open Subtitles | كأطباء، المرضى دائماً ما يخبروننا مدى شغفهم لأن يقوموا بعملنا |
| Ben de öyle düşünmüştüm. Kopya beden her zaman yok olur. | Open Subtitles | لقد إعتقدت هذا الجسد النسخة دائماً ما يكون محكوم عليه بالهلاك |
| Bilirsiniz, her zaman odadaki en zeki kişi olmak isterler, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلم، دائماً ما يريدون أن يكونوا أذكى شخص بالغرفة، أليس كذلك؟ |
| Zeki yaşlı adam, her şeyi bilen, ama her zaman iyi olmayan. | Open Subtitles | كالعجوز الحكيم الذى يعرف كل شيء الشخص الذي دائماً ما يعرف الكثير |
| hep gitmek istediğim bir yerdi ruhani bir yolculuk gibi olacak. | Open Subtitles | انه.. مكان اذهب ابيه دائماً ما أتوقعه أن تكون رحلة روحانية. |
| hep onlara ne kadar kıpırdarlarsa resimde o kadar kötü çıkacaklarını söylerim. | Open Subtitles | دائماً ما أخبرهم أنه كلما تحركوا أكثر سيبدون بحالة أسوء في الصور.. |
| Rüyalar gerçekleşir. hep küçük bir kızın annesi olmak istemişimdir. | Open Subtitles | الأحلام تتحقق دائماً ما حلمت أن أكون أم لطفلة صغيرة |
| "Kurşuna dizme yöntemiyle yapılan infazlar beni hep dehşete düşürmüştür." | Open Subtitles | كنت دائماً ما أنزعج من الإعدام عن طريق فرق الإعدام |
| Yoo, benim kazandığım paralar bizim paramız. hep öyle oldu. | Open Subtitles | لا، كل المال اجعله مالنا ، هذا دائماً ما يحدث |
| İşte busun. hep de öyleydin. Lanet bir a...k deliği. | Open Subtitles | هذا طبعك يا صاح، دائماً ما كنت هكذا جبان لعين |
| ! Yapma şimdi; sürekli kıyafetlerden falan bahsedip duran ben miyim? | Open Subtitles | بربّك، أقصد، أنت دائماً ما تتحدثُ عن الملابس و ماشابه، صحيح؟ |
| Siz genç insanlarsınız ve gençler, daima kendi yollarını kendileri bulurlar. | Open Subtitles | أنتم شباب ممتلؤون حيوية و الشباب دائماً ما يعثرون على طريقهم |
| Ne zaman seninle evlenmekten bahsetsem hep böyle yapıyorsun. | Open Subtitles | دائماً ما تفعلين ذلك ، حين ابدأ بالحديث معك عن الزواج |
| Sizin gibi yaralılar genelde böyle düşler görürler. | Open Subtitles | المرضى الذين يصابون بمثل حالتك دائماً ما يراودهم أحلام من هذا النوع |
| İrade, evrenin karanlık güçlerine karşı her daim yegane silahımız olmuştu. | Open Subtitles | دائماً ما كانت الإرادة سلاحنا الوحيد ضد قوى الظلام التي بالكون. |
| Niye bana bişeyler sormuyorsun ben de neyi ne şekilde inkar edeceğimi bileyim | Open Subtitles | دائماً ما يخبروك الناس بأنّك مجنون ويحتجون على عكس ذلك ليؤكدوا ما قالوا |
| Ancak gece vardiyası, saldırılar yüzünden, sık sık bölünüyordu. | Open Subtitles | لكن عمال الورديه الليليه كانوا دائماً ما يتوقفون عن العمل بسبب الغارات الجويه |