"داخلكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • İçinde
        
    • İçindeki
        
    İçinde hasar görmüş bir şey olmasının neye benzediği hakkında hiçbir fikrin yok. Open Subtitles أنت لا تعلمِ كيف يبدو هذا ليكون داخلكِ شئ ما شئ ما معطوب
    İçinde tek bir nota bile kalmamışken şarkı söylemeni sağladım. Open Subtitles لقد جعلتكِ تغنين حين لم تبقى لديكِ نغمات في داخلكِ
    İçinde olduğunu düşündüğün güce inanman gerektiğine inanıyorum. Open Subtitles أنا أصدّق أنّ عليكِ تصديق كلّ ما تشعرين به من قوّة في داخلكِ.
    İçindeki her şeyi, hepsini çıkarmanı istiyorum. Open Subtitles ،كلّ تلك الأشياء داخلكِ .أريدكِ أن تخرجيها بالكامل
    Yo, yo. İçindeki yaratıkla konuşuyorum ben. Open Subtitles لا، لا أنا أتحدث إلى المخلوق داخلكِ
    Içinde, bunu bulabilirsiniz aşağı Derin. Yapabileceğini biliyorum. Open Subtitles عميقاً داخلكِ يمكنكِ إيجاد الحل أعرف أنه يمكنكِ
    Bu çok zor bir şey. İçinde büyüyen hayata son vermek. Open Subtitles إنّه عبئٌ ثقيلٌ، تلكَ الحياة الساكنة التي تنمو داخلكِ
    Mahvolmuş durumdasın ama içinde eğlenceli biri var. Open Subtitles أنتِ في حال يُرثى له، لكنّي أتوسّم في داخلكِ مرحًا طائشًا.
    Seni hastane odasına götürene kadar bebeği içinde tutmak için ne gerekiyorsa yap. Open Subtitles قومي بكل ما بإستطاعتكِ حتى تبقي ذلك الطفل داخلكِ حتى نصلك إلى غرفة مستشفى.
    Hâlâ içinde bir yerlerde o. Bulmana yardım edebilirim. Open Subtitles ولا زالت داخلكِ يمكنني أن أساعدكِ لتجديها
    Mia, geçen hafta içinde hissettiğin... Open Subtitles ...ميا، الأسبوع الفائت تكلّمتِ عن الحياة الجديدة التي شعرتِ بها داخلكِ
    Senin tüm bu olanları kendi içinde saklamanı istemiyorum. Open Subtitles ِو أنا لا أريد منك... ابقاء كل هذه الأشياء في داخلكِ.
    Şeytan senin içinde ve seni ele geçirmiş. Open Subtitles الشيطان في داخلكِ ومستحوذ عليكِ.
    İçinde hiç hava kalmıyor ki. Open Subtitles لا يبقى أي شيء من الهواء داخلكِ.
    İnançlılara Tanık'ın güvende olduğunu ve içinde büyüdüğünü gösterme fırsatın var. Open Subtitles فرصة لنُري المؤمنين أنَّ "الشاهد" بأمان وينمو بقوّة داخلكِ
    İçinde taşıdığın her neyse kapkara. Open Subtitles ما تحملينه داخلكِ مظلم
    - İyi misin? Hayatın mucizesi içinde büyüyor. Open Subtitles معجزة الحياة تنمو داخلكِ
    Şimdi söyleyeceklerim içindeki feministi uyandıracak ama Henneberg'in deyimiyle "Bayan Conradi cazibesiyle Illiescu'yu tek başına bile dize getirir." Open Subtitles نعم، لقد أخذتُ أدويتي. سيزعج هذا المرأة داخلكِ.. لكن "هينيبرغ" قال:
    Şimdi de içindeki Şeytan'ı çıkaracağız! Open Subtitles الآن سنُمسِكُ بالشيطان داخلكِ
    İçindeki karanlığı hissedebiliyorum. Open Subtitles إنني أشعر بالظلام داخلكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more