İçinde hasar görmüş bir şey olmasının neye benzediği hakkında hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | أنت لا تعلمِ كيف يبدو هذا ليكون داخلكِ شئ ما شئ ما معطوب |
İçinde tek bir nota bile kalmamışken şarkı söylemeni sağladım. | Open Subtitles | لقد جعلتكِ تغنين حين لم تبقى لديكِ نغمات في داخلكِ |
İçinde olduğunu düşündüğün güce inanman gerektiğine inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أصدّق أنّ عليكِ تصديق كلّ ما تشعرين به من قوّة في داخلكِ. |
İçindeki her şeyi, hepsini çıkarmanı istiyorum. | Open Subtitles | ،كلّ تلك الأشياء داخلكِ .أريدكِ أن تخرجيها بالكامل |
Yo, yo. İçindeki yaratıkla konuşuyorum ben. | Open Subtitles | لا، لا أنا أتحدث إلى المخلوق داخلكِ |
Içinde, bunu bulabilirsiniz aşağı Derin. Yapabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | عميقاً داخلكِ يمكنكِ إيجاد الحل أعرف أنه يمكنكِ |
Bu çok zor bir şey. İçinde büyüyen hayata son vermek. | Open Subtitles | إنّه عبئٌ ثقيلٌ، تلكَ الحياة الساكنة التي تنمو داخلكِ |
Mahvolmuş durumdasın ama içinde eğlenceli biri var. | Open Subtitles | أنتِ في حال يُرثى له، لكنّي أتوسّم في داخلكِ مرحًا طائشًا. |
Seni hastane odasına götürene kadar bebeği içinde tutmak için ne gerekiyorsa yap. | Open Subtitles | قومي بكل ما بإستطاعتكِ حتى تبقي ذلك الطفل داخلكِ حتى نصلك إلى غرفة مستشفى. |
Hâlâ içinde bir yerlerde o. Bulmana yardım edebilirim. | Open Subtitles | ولا زالت داخلكِ يمكنني أن أساعدكِ لتجديها |
Mia, geçen hafta içinde hissettiğin... | Open Subtitles | ...ميا، الأسبوع الفائت تكلّمتِ عن الحياة الجديدة التي شعرتِ بها داخلكِ |
Senin tüm bu olanları kendi içinde saklamanı istemiyorum. | Open Subtitles | ِو أنا لا أريد منك... ابقاء كل هذه الأشياء في داخلكِ. |
Şeytan senin içinde ve seni ele geçirmiş. | Open Subtitles | الشيطان في داخلكِ ومستحوذ عليكِ. |
İçinde hiç hava kalmıyor ki. | Open Subtitles | لا يبقى أي شيء من الهواء داخلكِ. |
İnançlılara Tanık'ın güvende olduğunu ve içinde büyüdüğünü gösterme fırsatın var. | Open Subtitles | فرصة لنُري المؤمنين أنَّ "الشاهد" بأمان وينمو بقوّة داخلكِ |
İçinde taşıdığın her neyse kapkara. | Open Subtitles | ما تحملينه داخلكِ مظلم |
- İyi misin? Hayatın mucizesi içinde büyüyor. | Open Subtitles | معجزة الحياة تنمو داخلكِ |
Şimdi söyleyeceklerim içindeki feministi uyandıracak ama Henneberg'in deyimiyle "Bayan Conradi cazibesiyle Illiescu'yu tek başına bile dize getirir." | Open Subtitles | نعم، لقد أخذتُ أدويتي. سيزعج هذا المرأة داخلكِ.. لكن "هينيبرغ" قال: |
Şimdi de içindeki Şeytan'ı çıkaracağız! | Open Subtitles | الآن سنُمسِكُ بالشيطان داخلكِ |
İçindeki karanlığı hissedebiliyorum. | Open Subtitles | إنني أشعر بالظلام داخلكِ |