"داعى" - Translation from Arabic to Turkish

    • gerek yok
        
    • gereksiz
        
    • etme
        
    • etmeyin
        
    • gerekmez
        
    • gerekmiyor
        
    • etmene gerek
        
    • zorunda
        
    • neden yok
        
    • birşey yok
        
    • etmeye gerek
        
    • etmenize gerek
        
    Bu çocuk için endişelenmemize gerek yok. Başının çaresine bakabilir. Open Subtitles لا داعى أن نقلق بهذا الشأن يبدو أنها ستعتنى بنفسها
    Siyah çanta araştırılırken zarar gördü. Çok üzgünüm. Özüre gerek yok. Open Subtitles الحقيبة السوداء تلفت عند فحصها ، آسفة جدا لا داعى للأسف
    Şu sıralar işinin başından aşkın olduğunu biliyorum benim için endişelenmen gereksiz. Open Subtitles انا اعلم انك تقومين بأعمال كثيرة الان,ولكن لا داعى لأن تقلقى على
    Merak etme. Arabada daha çok şampanyamız var. Open Subtitles لا داعى للقلق يوجد الكثير من الشمبانيا فى السيارة
    Hiç merak etmeyin. Bütün gece bir nöbetçi olacak. Open Subtitles الآن ، لا داعى للقلق سيكون هناك حارس بالخارج طوال الليل.
    Özür dilemeniz gerekmez. Open Subtitles سيد ستامفيل ، ليس هناك داعى لأن تعتذر
    Bayanlar ve Baylar Lütfen sakin olun. Gitmenize gerek yok. Open Subtitles سيداتى و سادتى أرجوكم إبقوا هادئين و لا داعى للخروج
    Bakınmanıza gerek yok, ben sizi görürüm. Open Subtitles لا داعى ان تنظرى تجاهى, سوف اراقبك بسهولة
    Endişelenmenize gerek yok. Ofise gidip paraları alacağım. Open Subtitles ولكن لا داعى للقلق سأذهب إلى المكتب وأحضر النقود بنفسى
    Bahçeye bakalım. İnsanları rahatsız etmeye gerek yok. Open Subtitles دعنا نلقى نظره فى الحدائق اولاً لا داعى من ازعاج الناس
    Heyecanlanmanıza gerek yok hanımefendi! Open Subtitles بحوزتهم بوبى لا داعى للقلق سيدتى، الطفل فى أمان
    Bu ne telaş- Çok gereksiz! Open Subtitles ما كل هذه الجلبة لا داعى لها على الإطلاق
    Çocukların bakıma ihtiyacı yok. gereksiz bir enerji israfı. Open Subtitles الرعاية الأُسرية ليست هامة إنها جزء من الطاقة لا داعى له.
    Merak etme. Bir sürü kimliğim var. Hazırlıklıyım. Open Subtitles لا داعى للقلق لدى ما يكفى من أوراق الهوية للسيارة.
    Merak etme. - Sende olsa çoktan ölürdün. Open Subtitles لا داعى للقلق منه لأنك لو مصاب به , لكنت مت فى الحال
    Peki ama acele etmeyin. Yani ne zaman işiniz biterse. Open Subtitles حسنا ، لا داعى للعجلة أعنى ، حينما تنتهى
    Özür dilemeniz gerekmez. Open Subtitles سيد ستامفيل ، ليس هناك داعى لان تعتذر
    Artık devam etmek gerekmiyor, bayım. Open Subtitles لا داعى من الاستمرار فى هذا سيدى
    Sue, endişe etmene gerek yok bütün hazırlıklar yapıldı. Open Subtitles سو، لا داعى للقلق كل شىء تم الاهتمام به الصور وضعت فى كل مكان
    Eminim emrinizi düzeltmeniz için haklarımı size hatırlatmak zorunda değilim. Open Subtitles انا متأكد من أنه لا داعى لتذكيرك بحقوقى الشرعية التى تخولنى صرفك من القيادة
    Çok zor olduğunu biliyorum ama ayrılman için bir neden yok. Open Subtitles أعلم مدى فظاعة الأمر ولكن ليس هناك داعى للرحيل
    Sadece birşey kesin kaybedecek birşey yok korkacak birşey yok Open Subtitles لاشيء واحد فقط واضح لا شىء نخسره لا داعى للخوف
    Anlıyorum. Ancak artık endişe etmenize gerek kalmadı. Örümcek öldü. Open Subtitles أفهم ذلك ، لكن لا داعى للمزيد من القلق ، لقد مات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more