Eskiden onları Dan tutuyordu, ama bu sefer seni kalkan olarak kullanıyor. | TED | في الواقع كان دان يحمل البالونات .. ولكنه اليوم يستخدمك كجدار حامي |
Dan'den ilk mavi kolonilerin yaşadığına dair bir SMS aldık. | TED | وصلتنا رسالة من دان تقول بأن المستعمرات الزرقاء الأولى وجدت. |
Dan, yaptığın her şey için ne kadar minnettar olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | دان, انت تعرف كم انا شاكرة لك جدا على كل شئ |
Doğruyu söylemem gereken bir şey de şu ki, ben seni incittim, Dan. | Open Subtitles | الشئ الرهيب فى ان اكون صادقة هو انى سوف اجرحك انت يا دان |
Dan, kızın gömleğini sıyırmış, sıra sütyene gelmişti ki Sean aniden, haykırdı: | Open Subtitles | و.. و دان أخذ يرفع قميصها و استمر يعمل فى حمالة الصدر |
Selam, böldüğüm için üzgünüm. Dan ile aranızın iyi olmasına sevindim. | Open Subtitles | مرحباً، آسف للمقاطعة إنّ الأمور تسير معكِ جيداً أنتِ، و دان |
Şimdiki gibi Dan, duygularının seni kontrol etmesine izin verdiğinde. | Open Subtitles | مثل الان يا دان ، عندما تدع مشاعرك تتحكم بك |
Dan Millman ve Berkeley takımı, daha sonra ilk milli şampiyonluklarını kazandılar. | Open Subtitles | واصل دان ميليمان وفريق بيركيلي فيما بعد للحصول على اللقب الوطني الاول |
Ben Dan Scott, iş adamıyım okul yönetimi üyesi, ve bir katilim. | Open Subtitles | اسمي دان سكوت, رجل اعمال محلي عضو في مجلس المدرسة, و قاتــل |
Ben Dan Scott, iş adamıyım okul yönetimi üyesi ve bir babayım. | Open Subtitles | اسمي دان سكوت, رجل اعمال محلي عضو في مجلس المدرسة, و أب |
Dan, sana Keith ile ilişkinizin... ne zaman bozulduğunu sordum. | Open Subtitles | دان .. لقد سألتك متى تغيرت علاقتك مع كيث ؟ |
-Ben Dan ve babam konuşurken duydum. -Telefonda tartışırken duydu. | Open Subtitles | لقد سمعت دان وأبي يتحدثان عندما كنا نتناقش في الهاتف |
Ailenin güvende olmasının tek yolu, Dan'in parmaklıklar ardında kalması. | Open Subtitles | والطريقة الوحيدة لإبقاء عائلتك بأمان هي بأن يظل دان مسجونناً |
Bak adamım, bugün Dan konusunda olanlar yüzünden özür diliyorum. | Open Subtitles | مرحباً انظر، يارجل أنا آسف لما حدث اليوم مع دان |
6 ay içinde, Dan hayatımızdan sonsuza dek çıkıp gitmiş olacak. | Open Subtitles | خلال سته اشهر دان سوف يخرج من حياتنا كلنا والي الابد |
Tamam Dan, lütfen yerde çürümüş bir şekilde yatıyor olma. | Open Subtitles | حسنا , دان لا اود ان اجدك ملقى على الارض |
Dan in benden pek hoşlandığını sanmıyorum, tıpkı senin gibi. | Open Subtitles | حسنا , اعتقد ان دان يُحـبني اكثر مما تفعلين الآن |
Anlayacağın Dan,.. ...ben aklımdan geçeni söylemeye inanırım. Hele mesele aşk ise. | Open Subtitles | أترى يا دان أظن وبالحديث عن عقلي خاصة عندما يتعلق الأمر بالحب |
Ben de arkada oturanın Dan olmadığından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | يجب علي ان أتاكد انه ليس دان في المقعد الخلفي |
David Dunn, yetkilileri üç büyük terör olayının kanıtlarının bulunduğu Limited Edition'a yönlendirdi. | Open Subtitles | ديفيد دان ارشد السلطات لشركة ليمتد ايديشن حيث وجدت دلائل لثلاث حوادث ارهابية |
Cinayet işlendiği gece Dunne'ın puro dükkanı yakınlarında olup olmadığını anlamak için trafik kameralarını araştırdım ve ilginç bir şey buldum. | Open Subtitles | عندما كنت أبحث في كاميرات المرور لأرى إن كنت أستطيع وضع دان في أي مكان بالقرب من مخزن السيجار ليلة القتل |
Ben daha önce hiç Ashley Dane olmadım! | Open Subtitles | هل سبق لك أبداً أن تناولت مشروب أشلى دان ؟ |
Don Kişot'un üçüncü seferi için bütçe kesildi. | Open Subtitles | التمويل إمتنع للمرة الثالثة من دان كيو أوتي |
Seninle Dehra Dun'a geleceğim ve çocuklarınla 3-4 gün geçireceğim. | Open Subtitles | سآتى معك الى دهرا دان وأقضى 3 أو 4 أيام مع أبناءك |
DG: Evet. Bir kaç unsur var ve birçoğunu yakaladın. | TED | دان: أنها عدة أشياء، وقد قلت بعضاً منها. |
DNL: OPP'ye hasta mısın? | TED | دان: أنت مع OPP؟ |