"دروع" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalkan
        
    • kalkanları
        
    • zırh
        
    • Kalkanlar
        
    • zırhı
        
    • zırhları
        
    • kalkanı
        
    • zırhını
        
    • kalkanlarını
        
    • yelek
        
    • Zırhlı
        
    • Zırhlar
        
    • koruyucu
        
    • Zırhlarının
        
    Silahları Goa'uld kalkan teknolojisini aşıp ana gemilerini yok edebiliyor. Open Subtitles و يمكن لأسلحته أن تخترق دروع الجواؤلد و تدمير سفنهم الأم
    Naquadria hala bizim kalkan ve silah geliştirip Goa'uld'a karşı koyabilmemiz için elimizdeki en iyi şans. Open Subtitles لخلق أسلحة و دروع قادرة على ردع الجواؤلد
    Bu karşılaştığımız diğer Goa'uld kalkanları gibi değil. Katı bir duvar gibi. Open Subtitles هذا لا يشبه اى من دروع الجواؤلد يشبه الحائط الصلب
    Güvenlik sistemlerine erişebilirler, güç kalkanları kontrolleri de dahil. Open Subtitles يمكنهم الوصول إلى أنظمة الأمن بما فيها أنظمة دروع القوة
    Bunlarla zırh alınacak. Open Subtitles سيشترون بها دروع لتحمينا من رماح الفلسطينين
    Isı düşürücü Kalkanlar ve karşı yerçekim dalga jeneratörü inişimizi yavaşlatacak. Open Subtitles دروع للوقاية من الحرارة وضد الجاذبية مولدات الموجات ستبطىء هبوطنا.
    Enerjini emiyor ve zırhı zayıflatıyor. Open Subtitles فإنه يأخذ الطاقة الخاصة بك ويضعف منطقتنا دروع.
    zırhları Osmanlı tanklarıyla aynı delinmez metalden yapıldı. Open Subtitles الآن , دروع صدرهم تجعل منهم منيعين كما هي دباباتهم
    Umuyoruz ki uzaylıların kalkanı, yeniden yapılandırılmış bu silah karşısında korunmasız kalır. Open Subtitles أجل ، ونتوقع أن تكون دروع الغزاه حساسه للسلاح الذى أُعيد تشكيله
    kalkan yok, silah yok, iletişim yok, hipersürücüye en az bir gün var. Open Subtitles حسناً , لا يوجد دروع , أسلحه , إتصالات على الأقل يوم للدافع الخارق
    Daedalus'un kalkan gücünü artırmanın bir yolunu buldum. Open Subtitles لقد توصلت لوسيلة لزيادة قدرات دروع الديدالوس الواقية
    Maalesef hedeflerimizin çoğu utanmadan, saldırıdan vazgeçirmek için kadın ve çocukları kalkan gibi kullanıyor. Open Subtitles ومن المؤسف العديد من الارهابين يستخدمون الاطفال دروع لضمان عدم المهاجمة
    Ama senin merkezindeki kontrol odasının kalkanları işgalcilerin girişinden korunmak için tasarlanmış. Open Subtitles العاصفة إمميتة لكن دروع محطتك مصممة لحمايتها وكل من في داخلها
    Radyasyon kalkanları açık. Gezegen tahkim diskleri çevrim içi. Open Subtitles ،نشر دروع الإشعاع أقراص التحكيم الطوافه جاهزة للعمل
    Orion'ın kalkanları yok. Oraya zamanında varamayacağız Efendim. Open Subtitles الأوريون بدون دروع لن نصل في الوقت المناسب
    Bazılarının sahip olduğu zırh denizde onları düşmanlarından koruyordu. Open Subtitles لبعضها دروع كانت تحميها في البحر من أعدائها
    Daha iyi zırh ve daha büyük silahlar almak için kullanılıyorlar ve mükemmel büyüler için. Open Subtitles يمكنك الإستفادة منها بشراء دروع أفضل, أسلحة أكبر, و تعويذات رائعة
    52 parçalayıcı bataryası, 27 foton torpidosu yatağı birincil ve ikincil Kalkanlar. Open Subtitles اثنان وخمسون من صفوف المُحطِّمات، سبع وعشرون حُجيرة قذيفة فوتون. دروع رئيسية وثانوية.
    Ama istasyonundaki Kalkanlar içeride bulunanları korumak için tasarlandı. Open Subtitles العاصفة مميتة لكن دروع محطتك مصممة لحمايتها وكل من في داخلها
    Karakolda vücut zırhı giymeyiz. Open Subtitles نحن لا نرتدي أية دروع مضادة بقاعدة العمليات المتقدمة
    Bayağı sağlam bir zırhları olmalı, çünkü onları sağlam vurdum. Open Subtitles لابد أن لديهم دروع صلبة لأني ضربتهم بقوة
    Birkaç yıl daha, Atlantisliler saldırılara dayanmışlar şehrin kalkanı ve süper silahlara dayanarak Uydu Silah Sistemi de dahil olmak üzere. Open Subtitles لسنوات عديدة تمكن الإتلانتيين من صد الهجمات بإعتمادهم على دروع المدينة و تسليحها المتفوق بما فى ذلك أقمارهم الإصطناعية
    Spencer savaş zırhını, koruma molasını,.. Open Subtitles سبنسر خسر ميدان قتاله دروع المعركة و الخوذ
    Kayda geçsin diye söylüyorum, o maddeyi istememizin sebebi koruma kalkanlarını yaratabileceğimizi düşünmemiz. Open Subtitles الآن, فقط للتذكير السبب الذي نريد من أجلة المادة لأننا نعتقد أنها يمكن أن تستعمل لخلق دروع دفاعية
    Çünkü askeriyeye defolu çelik yelek satıyordunuz; bunun için değil mi? Open Subtitles هل كان ذلك بسبب انك كنت تبيع دروع عسكرية معيبه ؟
    Bazı yusufçukların Zırhlı derileri oluyor Open Subtitles بعض هذا الذباب يملك دروع
    Zırhlar, miğferler, kılıçlar ve bizleri İngiltere'nin atları ve altınları olan zengin adamlarına dönüştürecek her şey. Open Subtitles دروع وخوذات وسيوف وسنصل لإنجلترا رجالا أثرياء بالجياد والذهب
    Konusu gelmişken roketsavar koruyucu ışını nasıl gidiyor? Open Subtitles بالمناسبة، مالذي يجري مع صف دروع القذائف؟
    Zırhlarının olmayışını rahatsız edici buluyorum. Open Subtitles أجد عدم توافر دروع لديهم مزعج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more